hesabın var mı? giriş yap

  • filmin adını duyduğunuzda çok farklı bir senaryoyla karşılaşacağınızı zannediyorsunuz ancak filmi izlemeye başlayınca kopamıyorsunuz ve demokratiğiz diye geçinen ülkelerin bile adalet sistemlerinde ne çarpıklıklar ne yamukluklar döndüğünün farkına varıyorsunuz ve içinizden dünyayı düzeltmenin bir yolunu bulmak için uğraş verip duruyorsunuz ve anlamsız paradokslara kapılıyorsunuz. fakat filmi izledikten bir kaç saat sonra anlıyorsunuz ki boşa çaba sarfediyorsun ey dünyayı adil kılmaya çalışan biz mahluklar.... ama biliyorsunuz elbet bir yolunu bulacaksınız....

  • film eleştirmenlerinin olaylardan haberdar olmadan izleyip yorum yaptıkları için kötülenen film. ilk başta bir canterbury tales okumak, chaucer bilmek gerekir filmdeki binbir göndermeyi yakalayıp tad alabilmek için. chaucer'ı canlandıran kişi ve diyalogları gerçek chaucer'ın mizah anlayışını çok yerinde yansıtmış, anakronizm ortamı şenlendirmiş, her karakter ise ayrı ayrı filmi eğlenceli kılmıştır.

  • 3 lira maaş alıyor diye her türlü pisliğe katlamalı gerektiği düşünülen insan. amk paranın köpeği olmak böyle bir şey, gel veriyim maaşını akşama kadar taciz edeyim, ayağımı koklatayım.

  • --- spoiler ---

    hepimiz öleceğiz unutmayın
    --- spoiler ---

    şeklinde devam eden rte cümlesi.

    ay olabilir mi öyle bir şey ? lütfen olsun çünkü

    tanım: evladım olsa cebine eroin paketi koyup polise ihbar edeceğim bir vatandaşın cümlesi.

  • kreşler kapatılacaksa eğer devlet anne ya da babaya ücretli izin vermek zorundadır.
    burada herkes atıp tutuyor " yok doğurduysan bakacaksın", yok bilmem ne.

    bok gibi, iki yüzlü bir topluluksunuz.

    anne çalışmasa çocuk baksa onu eleştirirsiniz,
    anne-baba birlikte çalışsa çocuğa bakacak bir yer arasa onu da eleştirirsiniz.

    size göre kimse çocuk yapmasın. sonra insanlık bir noktadan sonra yok olsun.

    gerçekten katıksız malsınız. size göre şartları iyileştirmenin tek yolu "vazgeçmek ya da yapmamak" ama hayvan gibi vergi ödediğiniz devletinizin sizin için şartları kolaylaştırması bir seçenek değil.

    sorsan hepsi sistem karşıtı, devlet politikalarını eleştiren, avrupa, amerika medeniyetine sahip olmak isteyen insanlar.

    avrupa, amerika, japonya gibi gelişmiş ülkelerde, böyle bir kriz anında tek seçeneğin "bakamayacaksanız o çocuğu yapmayacaksınız" fikri olsa, 10 sene içinde nijeryadan beter olurlar.

    bir araba alırken üç araba parası ödüyorsan,
    dünyanın en pahalı benzinini kullanıyorsan,
    aldığın en uyduruk bir şey için kdv, ötv, öiv, gibi saçma sapan vergiler ödüyorsan
    ve bunu da en uzun ve acımasız mesai saatleriyle, en boktan maaşı alarak karşılıyorsan, devlet afet, salgın gibi durumlarda sana "bakacak" arkadaş.

    b a k a c a k. bakmıyorsa devletten bunu isteyeceksin. kreşleri kapatıyorsan anneye ya da babaya maaşını verip izine yollayacaksın.

  • her zaman söyledim yine söylüyorum seçimlerden sonra tüik çalışanlarını çaycısı da dahil olmak üzere yargılatmayan yeni hükümetin allah belasını versin. bu rezilliği, bu sefaleti bu insanlara yaşatmaya kimsenin hakkı yok.

  • hiçbir sesin kaybolmadığı, uzayda yıldızdan gezegene seke seke geri geldiğini söyleyenler var. bu çok absürt bir inanış. sesler kaybolmaz, belli bir mesafe kat ettikten sonra zayıflayarak gürültüye dönüşür.

    molekülün olmadığı bir ortamda (mesela uzay boşluğunda) ses olmaz, oluşamaz. nasa'nın yayınladığı bu sesler, uzayda antenler tarafından kaydedilen radyo frekanslarının sese dönüştürülmüş halidir. hatta kaydedilen radyo dalgalarının sadece 20 khz'e kadar olanlarıdır çünkü daha ötesini duyamıyoruz.

    tabi ki keyif verici, heyecan verici şeyler. fakat, uzaya çıkınca gaipten sesler duyacağınıza ve hatta dünya'da yaptığınız muhabbetin jüpiter'den sekip geri geleceği gibi hurafelere inanmak gülünç. sene 2017 sonuçta. doğru bilgiye ulaşmak zor değil.

  • sen onları ayırt edebileceğini mi zannediyorsun?

    herkesten önce chpli olur onlar. sen de aval aval bakarsın. türkiyede sorun ahlak sorunu başka birşey değil.