hesabın var mı? giriş yap

  • bunun yüzünden favorilenen entrylerime bakmaya korkuyorum. insanın sevinci te şurasına yabışıyor.
    tanım: bir çaylak.

  • bu anti-nedensel hipotez, insanoğlunu alışık olduğu zaman algısından kurtaran türden. zaman okunun belirli bir yönü olduğunu düşünmemiz, uzayda "yukarı" ve "aşağı" gibi kavramlardan söz etmemiz kadar irrasyonel olabilir. belki de; zamanda sebep ve sonuçlar değil, yalnızca ilişkili olgular vardır. bu durumda dede paradoksunun ortaya atılışının gelecek dediğimiz kozmik anlarla geçmiş dediğimiz kozmik anların zaten birbiriyle iç içe geçmiş dengeli bir bütün olduğunu henüz özümseyememiş oluşumuzla ilişkili olduğunu söylemek mümkün olacaktır. tabii konuyu felsefi açıdan ele almak her ne kadar keyifli olsa da, gözlemcinin geleceğinin geçmişi üzerinde gerçekten bir etkisinin olup olamayacağı nihayetinde yüksek enerji fiziğinin cevaplayabileceği bir sorudur.

  • ömrü hayatımda sayısız maç izlemişimdir. milli takım maçlarında protokolün, bakanların hatta yayıncı kuruluşun genel müdürünün falan gösterildiği tek ülke türkiye olabilir. gerçekten kabile devleti ya. banane bakandan, federasyon başkanından, trt genel müdüründen. neden gösteriyorsunuz?

    edit:imla

  • yeter artık sözlük erkekleriyle uğraştığınız yeter.

    bırakın da istediğimizi giyelim, istediğimiz gibi dolaşalım. sizin yüzünüzden eve giderken teflon tavayla önümü kapatıyorum, artık yeter.

  • "...istiyorum ki yaptigim cini tabakta en fakir ev yemek yesin. benim cinilerim herkesin olsun. yaptigim masa her evde bulunsun. yaptigimiz masalar yahut da. bir ocak yapmaliyim ciniden. guzel bir merdiven basi. kahve fincanlarim olsun butun kahvelerde. zengin fakir, iyi kotu butun evlerde. genc ihtiyar butun ellerde. sanati muzelerde hapsetmek yok. o sanat olu sanattir. cagimiza yakismaz. eski yunanlilar, sanati hayatlarina karsitirmislar. o uniformali muzelerde gordugumuz yunan canagi sarap icmek icindi. guzelim testi su koymak, guzelim tas su icmek icindi. heykeller meydanlari doldurmustu.
    (...) yasayacaksin, nefes almak gibi, su icmek gibi, gulmek, konusmak gibi, gormek gibi birsey olacak. boylesine hayatina karisacak sanat. sanatcinin hayatina karsitigi gibi, halkin hayatina da karisacak..."