hesabın var mı? giriş yap

  • her yıl düzenli olarak alıyorum oldukça rahat ve konforlu. dünyadaki bütün insanlar aynı ayakkabıyı giyse ne olur, kapitalizimin uşağı olmayın dedelerimiz ninelerimiz ayaklarına giyecek lastik ayakkabı bulamazken bugün ayakkabı beğenmez olduk.

  • 2 yıl bekler 5g'ye geçerim

    __________________________________________________________________________________________________
    pentium 4 lga 775 3.2 ghz 2 mb 64 bit lga 775 işlemci - asus p5 ld2 lga 775 945p anakart - kingston 512 mb 533 mhz ddr2 x 2 adet ram - 256 mb asus n6600 ekran kartı - 200 gb seagate 7200 22aj sata harddisk - philips 170s56 fs 17güm monitör - everest p4 kasa - microsoft radyo frekanslı kablosuz klavye - lg cdrom 52x - lg dvd rw

  • sonunda sözlükte takipçiler görünecek, dahası buna onay vermemiz isteniyor. ama onay vermezseniz de bütün takip listeniz silinecek. tam da sözlük tarzı demokrat bir uygulama.

    (bkz: ben yaptım oldu)

  • başlık: sıçmadan önce 74 kiloydum.

    sıçtım tartıldım yine 74 kiloyum. acayip mantık hatası.

    @2- adam tartıya sıçmış beyler.

    not: aramaya inandım aradım bulamadım. gören olurda uyarırsa silerim.

  • sanatsal ve tarihsel anlamı; insanın kendini, tüm duyguları ve düşüncelereriyle külliyen olduğu gibi kabul etme denemesidir. tarihte bu anlamda ilktir. zamanla bir pembemsi duygusal patlamalar güzellemesine dönüşse de, rousseau gibi ilk romantiklerden ilerlersek çıkış amacının böyle olmadığını görebileceğimize inanıyorum. insanın kendini inceleme çalışması bir noktadan sonra sekteye uğradı. ilerledikçe duygularımızın ve dütülerimizin kökten fışkırırkenki çirkinliğinden o derece korktuk ki bu akımı da yozlaştırdık, boyutsuzlaştırdık, hülyalı yalanları birbirimize fısıldamada bir araca çevirdik. ve bu arada yabanıllıklar fışkırmaya devam etti. üzerlerini örtemedik. bu sefer de oraya bakmamayı tercih ettik.

    işte bu açıdan -son derece kişisel kanaatimce- romantizmin gerçek dorukları dostoyevski'nin zapiski iz podpolya'sı ve berlioz'un symphonie fantastique'idir. öylesine korkusuzca kendi üzerlerine gidebildikleri için. yalan söylemedikleri için. başka tarafa bakmadıkları ve en önemlisi; "aşk" ile "kin"i birbiri ile kapıştırabildikleri için. çünkü sadece onlar, aşk'ı yenebilecek güçteki tek duygunun kin olduğunu kavramışlardı.