ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
honore de balzac'ın eyvallah ben almayayım pozu
-
gelmeden önce yediği için gittiği etkinlikte insanlara sergilediği duruştur.
https://commons.wikimedia.org/…lzac_(1799-1850).jpg
yaran facebook durum güncellemeleri
-
"kendini pikaçu zannedip 7. kattan aşağıya atlayan gavat çocuk sen ve senin gibilerden nefret ediyorum senin yüzünden pokemonu yayından kaldırmışlardı , zaten pikaçu uçamayan pokemondu amk."
ilk maaşla yapılanlar
-
anneme bulaşık makinası almıştım ahdım vardı, sonra pek bişi kalmamıştı maaştan, ama olsun, sevinçten ağlatmıştım ya o yeter, 12 senedir hala kullanıyor.
facebook'ta doğum günü kutlama samimiyetsizliği
-
pek görüsülmeyen, aslinda dogum gününüzden hic haberi olmayan insanlarin facebook'ta dogum gününüzü kutlamasini bir garip bulsam da, bugüne kadar cok da yadirgamamistim.
ancak bugün 9 ay önce ölen bir arkadasin dogum günüydü. ve kendisinin öldügünden bile haberi olmayan 5 arkadasi duvarina dogum günü dileklerini ilistirmisler. icim acidi... eger bi insanin 8 aydir ortada olmadigini farketmiyorsaniz, öldügünü kimseden duymuyorsaniz, gercekten o insanin arkadasi misiniz?
edit: kiz vefat edeli 4 sene oldu, hala bi kac arkadasi her sene israrla dogumgunu mesaji yaziyorlar duvarina, ne tuhaf insanlar var
ankara'ya gidildiğinde yapılması gerekenler
-
ankaranın en güzel yerinin dönüş yolu olduğuyla ilgili şaka yapmak. zira bu şakayı yapanların hepsi sanki istanbulda yalıda oturduklarından ankara onlara çok gri ve denizsiz gelir.
tiki yakalama metotları
-
elinizi pantolonunuzdan içeri daldırıyortunuz. takın fazla daldırmayın, tadece birazcık daldırın. eliniz ıtlak olmatın. biliyortunuz ki tu en büyük dütmanınızdır. yavat yavat indirin elinizi, bir tertlik hittedecektiniz, itte o tiktir. tutun tutun, korkmayın. itte tiki tuttunuz.
yaran diyaloglar
-
anneme internet şubesinin nasıl kullanılacağını gösteriyorum. şifre koymamız gerekti;
ben: evet anne şifre istiyor şimdi alakasız bir kelime söyle.
anne etrafına bakar çiçeklerini görür,
anne: fesleğen olsun.
ben: ğ var onda telefondan girerken filan sıkıntı olur başka bir kelime bul.
anne: ne bileyim ben ya sen bul işte bir şey.
ben: anne evdeki herkesin hesabını ben açtım, unutuyorsunuz sonra diye de aklımda tutuyorum, bir sürü gereksiz bilgi var aklımda, lütfen kendi şifreni kendin bul.
anne: bulamadım işte yardım et biraz
ben: ya böyle seninle ilgili gibi olsun, ilgi alanında olan bir şey hiç unutmayacağım bir kelime
anne: off, yordum beni, dur dur tamam buldum damat olsun
ben: olmaz anne saçmalama başka bir şey bul
anne: damat istiyorum işte şifrem damat olsun
ben: tamam anne lanet olsun rakam söyle bir tane de
anne: 2 damat2 iki tane damat istiyorum ( burada kinaye yapmıyor 2 kız kardeşiz)
ben: of tamam anne şimdi bir kelime daha lazım parola olacak bu da
anne: kıs kıs güler, kolaymış canım o da torun olsun önce damat, sonra torun ölene kadar unutmam bunları damat2 torun4
ben:.............
verince pişman olunan şeyler
-
(bkz: taviz)
sen taviz kapısını bir defa aralarsan, onlar iter, sonuna kadar açarlar.
mustafa kemal atatürk
babalar günü
-
5 yaşındaki kızım, anaokulu müsameresinde sahnede babam isimli şiirini o kocaman gözleriyle kaçamak bakışlar atarak okurken, gözyaşlarımı içime akıtarak dinleyip sahneye fırlamamak için kendimi zor tuttuğum, aynı anda hem kızımı hem de kendi babamı düşündüğüm ulvi gün.