hesabın var mı? giriş yap

  • devlet adamlığı nedir, nasıl devlet adamı olunur sorularının cevabıdır.

    ama öcalan yaptıklarının hesabını vermedi maalesef saygıdeğer ecevit. hatta seçim propagandası olarak mektubunu okudu muktedirler.
    sözde milliyetçi yardakçıları ''niye apo'nun sözünü dinlemiyorsunuz, onun dediği gibi akp'ye oy verin bre kürtler!'' diye hönkürdü.

    yani siz vefat ettikten sonra işler iyice çığrından çıktı. baya komik, sirk gibi bir ülke olduk yani.

    ruhunuz şad olsun, bu vesileyle sizin gibi değerli bir devlet adamını tekrar anmış olalım.

    ekleme editi:

    kendisi tüm dünyayı karşısına alarak milliyetçiliğin kitabını yazmıştır. tabii ki bedeli olmuştur. ambargolar, ekonomik krizler. akp'nin propagandası haline gelen yokluk günleri. ama ''dik dur eğilme'' gibi klişeleşmiş akp söylemi var ya... işte bu adam dik durmuştur.

    https://www.youtube.com/…ab_channel=kemalisthareket

    biz demirellerden, türkeşlerden milliyetçilik dersi almayız.
    sevgili kardeşlerim;
    biz milliyetçiliği; sokak duvarlarına değil,
    kıbrısın topraklarına,
    egenin deniz yataklarına yazmışız,
    biz milliyetçiliği batı anadolunun haşhaş tarlasına yazmışız...

    tekrar ruhun şad olsun güzel insan.

  • daha çok konigsberg köprüleri problemi adıyla ismini duyuran bu 7 köprü, matematiksel olarak her köprüden bir kez geçmek koşuluyla bir şehrin gezilip gezilemeyeceği konusunu o günlerde gündeme getirmiş ve bugünün ulaşım ağları, sosyal ağlar, biyoloji, kimya, çip dizaynı, elektrik devreleri, mimarların ve şehir bölgecilerin çizdiği bubble diyagramlar ve daha birçok alanda kullanılan çizge kuramı'nın (graph theory) ortaya çıkışına zemin hazırlamıştır.

    öncelikle bu konigsberg köprüleri problemi nedir, 7 tane köprü neden bir problem haline gelmiştir, ortaya çıkan bu problemi kim çözmek istemiştir bunlar üzerine biraz konuşalım. grafik oluşumunun doğuşunu anlatırken grafiksiz anlatmak bize yakışmaz.*

    bölgeyi bi tanıyalım. bölge rusya'dadır ve kentin içinden geçen nehir de pregel nehri'dir. iki nehrin birleşimi ile bir ada oluşmuş ve ada ile kentin bağlantısını konigsberg köprüleri üstlenmiştir. 18. yüzyılda olduğu söylenen bu olayda, kentin belediye başkanı kenti gezmektedir ancak her seferinde en az bir köprüden 2 kez geçmektedir. her köprüyü bir kez kullanarak şehri tamamıyla gezmesi mümkün olmamaktadır. bu problem, ünlü matematikçi leonard euler'in ilgisi çeker. euler, konu üzerinde düşünmeye başlar.

    başarısızıkla sonuçlanan birkaç denemeyi daha net algılayabilmeniz açısından paylaşıyorum.

    deneme 1
    deneme 2

    euler, problemi karmaşadan kurtarmak ve gereksiz bileşenlerden arındırmak için daha basit bir şemayla yoluna devam eder. noktaları kara parçası olarak düşünürken, noktalar arasındaki doğru parçalarını da köprüler olarak düşünür. çizgiler graph elemanı, noktalar düğüm, düğüme bağlı olan elemanların sayısı ise düğüm derecesi olarak adlandırılmak üzere soru, çizgenin herhangi bir düğümünden başlayarak yedi elemanının her birini bir ve yalnız bir kez kullanarak dolaşma problemine dönüşmüş olur.

    düğümleri a,b,c,d olarak isimlendirelim. her düğüme bağlanan doğru sayısı o düğümün derecesini verir. örneğin a düğümünün derecesi 3'tür çünkü ona bağlanan doğru sayısı yani köprü sayısı 3 tanedir. aynı şekilde b ve d'nin de düğüm dereceleri 3'tür çünkü o noktaya bağlanan doğru sayısı o kadardır. ortadaki c düğümünün düğüm derecesi ise 5'tir yine aynı sebepten.

    bu girdiler doğrultusunda euler şunu iddia etmektedir:
    eğer bir düğüm başlangıç veya bitiş düğümü değilse bunların dışındaki herhangi bir düğüme gelindiğinde turun tamamlanması için ayrılmak gerekecektir. görüldüğü gibi hamle sayısı iki olduğundan (geliş ve gidiş) euler başlangıç ve bitiş düğümü dışında kalan düğümlerin çift dereceli olması gerektiğini savunmuştur. 3 dereceli olsaydı gelinecekti, gidilecekti ve tekrar gelinecekti ama tekrar gidildiği sırada diğer kullanılmış yollardan biri seçileceğinden ve problem yolların bir kere kullanılması gerektiği şartını koştuğundan problem çözümsüz olacaktır. giriş ve çıkış noktalarında tek derecenin olması önemli değildir. çünkü o düğüme tekrar dönüş olmayacaktır. ya girer bi daha uğramadan yoluna devam edersin ya da tüm yolları tükettikten sonra tek dereceli çıkış düğümünden (tek yoldan) çıkarsın. yukarıdaki b düğümünü baz alırsak, kendisine bağlanan üç bağlantdan biri geliş biri gidiş olduğunda 3. bağlantı havada kalmaktadır. tek dereceli olan a,c,d düğümleri için de aynı şey geçerlidir.

    yani euler'e göre giriş ve çıkış düğümleri dışında grafik içinde tek dereceli düğüm olamaz. hatta bir düzenekte en fazla 2 tane tek dereceli düğüm olmalıdır. o da giriş ve çıkış olma koşulu ile. aksi halde problem çözülemez. eğer başlangıç ve bitiş düğümleri aynıysa gidiş ve geliş olanağı sunulması gerektiğinden o düğüm yine çift dereceli olmalıdır. girrişin ve çıkışın aynı olduğu yerde o noktanın tek dereceli(tek yol) olması yine problemi çözümsüz kılacaktır.

    mesela köprülerden birisi olmasaydı, düğümlere giden yollar iki dereceli yani çift dereceli olacağından bu problem çözülebilirdi.

    kısacası, euler'e göre her köprüden sadece bir kez geçerek geziyi tamamlayabilmek için ya her kara parçasının köprü sayısı çift ya da tamı tamına iki kara parçasının köprü sayısı tek olmak zorundadır. königsberg toplam dört kara parçasına yayılmıştır ve bunların her biri komşu yerlere tek sayıda köprüyle bağlanmıştır. üç noktadan üçer köprü, birinden de beş köprü çıkmaktadır. böylece euler hem köngsberg’i her köprüden sadece ve sadece bir kez geçerek dolaşmanın neden imkansız olduğunu göstermiş hem de dünyanın herhangi bir yerindeki herhangi bir şehrin köprü ağına uygulanabilecek bir kural ortaya koymuştur.

    bu problemin çözümü cizge teorisinin ilk temelleri olmuş topolojinin de keşfine kapı açmıştır. bu çözümün kullanım alanları network ağları, facebook, twitter gibi sosyal ağların kullanımı, gezgin satışcı probleminin çözümü(travelling salesman problemi- en kısa yollardan müşteriye ulaşma), mektup dağıtımı, yol bakımı, kar temizleme, çöp toplama, yollarda devreye araçlarının gezimi gibi birçok alandır.

    köprülerin günümüzdeki durumu ise şöyledir: yedi köprünün ikisi ıı. dünya savaşı sırasındaki bombardımanlarla yok edildi. daha sonra iki tanesi ruslar tarafından yıkıldı ve yerine modern bir otoyol inşa edildi. geriye kalan üç köprü ise hala ayakta durmakta. bunlardan biri almanlar tarafından 1935 yılında tekrar inşa edildi. sadece geri kalan ikisi euler zamanından bu yana ayakta kalmayı başardı. sonuç olarak günümüz modern königsberg'inde beş köprü bulunmakta.

    kaynak:
    http://www.matematikcanavari.net/…pru-problemi.html
    https://fatihsultan.wordpress.com/…sberg-koprusu-1/
    http://kadiri.bilkent.edu.tr/…/sinem.konigsleri.pdf
    http://www.elektrikport.com/…isi-nasil-bulundu/8581
    https://tr.wikipedia.org/…önigsberg'in_yedi_köprüsü
    https://www.youtube.com/watch?v=pamckzlcv78
    https://www.youtube.com/watch?v=hmq_ti1z5h4
    https://www.youtube.com/watch?v=2iovbcpwaro

  • asıl kendisi montaj olan rapordur; "abd'den jet bir rapor aldığı iddia edildi. ancak raporun hangi kurumdan alındığı konusunda isim verilmedi." şu an amerika'da yeni sabah oluyor. hangi arada o stüdyoda incelemişler falan. ilginç.

  • evde kadın varken yemek yapmak israfa girer. önce dolaptaki dünden kalan kadın tüketilip ardından yemek yapılması çok daha makuldür.

  • tokyo'ya yakin bir yerde bir engelliler bakim merkezine saldiri sonucunda gerceklesmis hadise.
    japon kyodo haber ajansina gore bu bilgiler var. detaylari yakinda cikar ortaya.

    edit: sanki ben japonca biliyormuscasina yazdim, degil mi?
    aklima aziz nesin'in bir hikayesi geldi. yazmaya hevesim olsaydi uzun uzun yazardim ama ozet geceyim. dur bakalim ne kadar anlatabilecegim cunku hikayeyi lise doneminde okumustum. o hikayesine aziz nesin soyle basliyordu "fransizca'dan turkceye cevirdigim kitaplari cagaloglu'nda yayinevine teslim ettim ve eve dogru geri donuyordum ki beyazit'ta onumde yuruyusunden, salinimdan ve ruzgarda savrulan atkisindan fransiz oldugu tahmin edilen bir kadin yuruyordu" sonra bir yerde bu kadin bir adres sormus ve etraftakilerin diyaloglarini uzun uzun anlatiyor aziz nesin ama cok hos anlatiyor. ilk olarak soru sordugu adam hic birsey diyemiyor ama yardim da etmek istiyor. gitgide kadinin etrafinda kalabalik toplaniyor ama kimse yardim edemiyor. kadin anlatmaya calisiyor. kadinin fransiz oldugunu anliyorlar ama etraftakilerin fransizcasi da yok. aziz nesin de iclerinde ve olan biten herseyi susarak izliyor. bir ara uc tane liselinin kendi aralarinda konusurken birisinin digerine "hadi konussana oglum, okulda fransizcadan 10 uzerinden 9 almistin, konus lan. anlat" diyor. oburu de "ben konusamiyorum ki oglum, ben okuldakileri biliyorum, konusma farkli" falan diyor. yani diyaloglar diyaloglar. neyse ilerleyen kisimlarda sorun cozuluyor ve aziz nesin soyle bitiriyor oykusunu "simdi siz diyeceksiniz ki maden fransizcadan turkceye kitap ceviriyorsun da niye orada kadina yardim etmedin. cevap vereyim, ben fransizca bilmiyorum ki. o kitaplarin ismini yayin evinden aliyorum sonra gidip arapcalarini sahaflardan satin aliyorum. arapcadan turkceye ceviriyorum ve yayinevine gidip fransizcadan turkceye cevirmis gibi parami aliyorum"

    ben de yukarda ilk yazdigim iki cumleyi japon haber ajansindan almiscasina bbc'den arakladim.

  • ne 11 mart 2013 ekşi sözlük beta devrimi, ne ssg'nin sözlükteki troll'leri uçurmama sebebi, ne de 8284 kadın çaylağın 8 mart'ta yazar yapılması.. kaldırılmasıyla sözlüğe yapılmış en büyük ihanete sebep olan ispiyon gerekçesidir.

    32.600.000'den fazla entry yazılmış sözlüğe bugüne kadar.. şu anda 17.700.000 adeti kalmış, gerisi uçmuş.

    sözlük formatını bilen troll'lerin ve sözlük formatını bilmeyen suser'lerin de büyük katkılarıyla bir zamanlar gerçekten kutsal bilgi kaynağı olan ekşisözlük'ün, yakında bir çöp tenekesinden farkı kalmayacak.

    zaten konulmuş format kurallarını bile delerek sözlüğün ebesiyle ilişkiye giriliyorken bir de sözlük için en iyi korumayı sağladığını düşündüğüm döyzb kaldırılınca artık bu 17 milyon entry hiç okunmayacak. aynı şeyler tekrar tekrar yazılacak. bir zamanların kutsal bilgi kaynağı, artık kendini tekrarlayan, yeni bir şey veremeyen bir forum sitesi olacak. (bu cümlelerimde gelecek zaman kipi kullandım ama aslında geçmiş zaman kipi mi kullanmalıydım?).

    birbirinin aynısı başlıklar, entry'ler dolu her yerde.. aramaya inanmak artık öldü, kemiklerini sızlatıyorlar.

    ben bir şeyler öğrenmek için mi, yoksa aynı şeyleri tekrar tekrar okumak için mi gireceğim sözlüğe artık? gerçekten yazık.

  • muhalifiz diye gerzekçe şeyler üzerinden rte'ye yürüyecek değiliz. türkiye’de ne kürtlere ne de ermeni halkına yönelik devlet menşeili bir katliam gerçekleşmemiştir. türkiye'nin böyle bir devlet politikası olmamıştır. aksine kendisi teröristleri kırmızı halılar açarak ülkeye almış, bir zaman aynı yolda yürümüştür.

    edit: imla.

  • bildiğin yeni bir sevr anlaşması bu.

    edit: benim üzüldüğüm mısır'ın bunları bizden isteyebilme cüretini göstermesi yazık. okudukça sinir katsayım artıyor.

  • bütün amerikan filmi klişelerini gördüğümüz klip.
    cheerleaderlar, nerdler, jessicalar, jasonlar, yakışıklı oyun kurucular, kimya laboratuarları, geyik hocalar, bando takımları, okula camaro ile gelmeler.

    hani filmdi lan bunlar. bizim dizilerde de tüm ülke yalıda yaşıyor, onlarda öyle gösteriyorlar ama gerçekte öyle değil diye düşünüp üzülmüyorduk, öyleymiş. can sıktı

    şimdi bunlar kocaman bahçeli, şişe süt ve gazete dağıtılan müstakil evlerde yaşayıp sabah kahvaltısında mısır gevreği de yiyorlardır allah bilir.