hesabın var mı? giriş yap

  • dünyaya ayak bastığında ilk sözü şu olmuştur: "allah insanı susuzlukla terbiye etmesin."

  • yumurtaları dolaptan çıkarın ve oda sıcaklığına geldikten sonra yapın o şekerle mikserde çırpma işlemini. yoksa kabarmaz.
    yine başka bir püf noktası, unu ince elekle eleyin karıştırdığınız kaba. bu da kabarması içindir.
    fırın iyice ısınmış olsun ve pişene kadar da açmayın. daha çok kabardığını göreceksiniz.

    bir de allah aşkına kabartma tozuna birkaç damla limon damlatın. kabartma tozunun kokusu sinmesin hamura. ayy hiç haz etmem. portakal kabuğu rendelerseniz vanilyayla yakışır. çikeleta parçalarıyla da üzümle de cevizle de havuçla da yakışır o ayrı.

  • bir maçta mehmetçik selamı vermedi diye arkadaşını boğazlamıştı. işte o an vatanı kurtarmıştı. altında ferrari'si ile kaza yapıp ölse bile bu saatten sonra şehit sayılmalıdır.

  • şöyle beyinsizleri prenses gibi büyütüp, prenses gibi davranan dallamalar oldukça; bunlar sorgulamadan istediğini yapmayı kendine reva görecektir.

  • anneme bulaşık makinası almıştım ahdım vardı, sonra pek bişi kalmamıştı maaştan, ama olsun, sevinçten ağlatmıştım ya o yeter, 12 senedir hala kullanıyor.

  • otelinizin muazzam bir kahvaltısı var diyen italyan arkadaşa sövmekle geçmişti ilk günkü italya kahvaltım. espresso, her çeşit kruvasan, bin çeşit kadar marmelat ve reçel. kolay adapte olan bir insan olduğum ve tatlıyı sevdiğim için alıştım ikinci gün.

    yine de merak edip klasik italyan kahvaltısı hep böyle midir, diye sordum 70'lerindeki meslektaşıma. böyle derken? dedi. işte kruvasan, marmelat ve espresso böyle boktan mıydı hep geleneksel italyan kahvaltısı, dedim. yok benim gençliğimde farklıydı her şey, dedi. nasıldı, dedim. kahvaltı sadece espresso ve sigaraydı, çok güzeldi, dedi.

    sonra beatles'ın 1965 yılındaki velodromo vigorelli milan konserine gitmek için evden nasıl kaçtığını anlatmaya başladı.

    (bkz: ipek'e yardım elini uzat)