ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
reis'in almanya'ya misillemesi
-
başlığı ilk gördüğümde;
mercedes-benz, bmw, vw, audi, opel, porsche, man 'dan daha iyi araçlar üretildiğini, dış ticaret hacminin 3 trilyon $ olduğunu ve bunun 2 trilyon dolarının ihracat olduğunu, ağır sanayide almanlardan daha öne geçtiğimizi, dünyanın en kaliteli makinlerinin bizim tarafımızdan üretildiğini, adidas, puma, hugo boss, bosch, siemens, solingen, gaggenau gibi firmalardan daha iyi firmalarımız olduğu, bayern münih, borussia dortmund, wolfsburg, schalke 04, bayer leverkusen'den daha iyi takımlarımızın olduğunu
fikri uyanmıştır bende.
fakat görüyorum ki; olay tamamen farklıymış.
edit: ergen sabah gazetesinedir sitemim.
ateist genç ile maymun tartışması
-
"asla aptallarla tartışmayın. çünkü sizi ilk önce kendi seviyesine çeker, sonra o seviyedeki tecrübesiyle sizi yener" sözünü hatırıma getirmiş tartışma.
kahramanmaraş'ta yaşanan ilginç olay
-
tabi efendim.
(bkz: #149167254)
hayatını kaybeden on binlerce insanın daha önce vefat eden ve gelip hayalet olarak arama ekiplerine yerlerini tarif edecek yakını yokmuş maalesef.
salak salak şeyleri yaymayın.
polisin zanlıya şikayetçiyi ifşa etmesi
-
ben de işyerimi sgk’ya şikayet etmiştim ve bilgilerimin gizli tutulmasını istemiştim. ertesi gün “sen bizi şikayet etmişsin.” diyerek işten kovdular.
kvkk neden işlevsiz bırakılıyor anlamıyorum. sizi ifşa ettikleri kişi sizin başınıza bir iş açsa sizin bilgilerinizi paylaşan polis görevden alınmalıdır. ama bilgiyi gizli tutması gereken memur neden “aha bu ihbar etti seni.” diye kişiyi gösterir? bizim can ve mal güvenliğimizden sorumlu meslek erbabı değil mi bu insanlar?
defterin sağ tarafına yazarken duyulan haz
-
vardır böyle bir hadise. eğer deftere yeni yeni yazılmaya başlanmışsa sağ taraf diye bahsettiğimiz yer daha çok sayfaya sahip olduğundan daha rahat yazı yazma imkanı verir. her ne kadar öksüz kalan sol tarafı defteri kıvırarak daha yazılabilir bir hale getirmek mümkün olsa da kişi rahat edemez, bir an önce bitsin de diğer tarafa geçeyim diye düşünür. hatta bir çok öğrencinin defterine baktığımızda sağ taraftaki yazıların daha özenli ve daha güzel yazılmış olduğu hemen farkedilebilir.
klitoris
-
bir tatil beldemiz.
termal kaynaklariyla ünlüdür.
the fabric of the cosmos
-
evrenin dokusunu oluşturan uzay ve zaman...
en gizemli kavramlar.
uzay bir varlık mı? neden zamanın bir yönü var?
uzay ve zaman olmadan evren olabilir miydi?
geçmişe dönebilir miyiz?
brian greene bizi newton’un uzayı ve zamanı değişmez gören anlayışından einstein’ın akışkan uzayzaman kavramına, kuantum mekaniğinin birbirlerinden çok uzaktaki cisimlerin davranışlarını anında birbirlerine göre belirledikleri “dolanık” uzayına doğru gerçekten de aydınlatıcı bir yolculuğa çıkarıyor. yani gerçekliğin, fizikçilerin gündelik dünyamızın hemen altında yatmakta olduğunu keşfettiği, yeni katmanlarına. evrenin dokusu aynı yazarın daha önce yayımladığımız evrenin zarafeti adlı kitabını tamamlar nitelikte.
tanım:bir brian greene kitabı.
kötü günlerde kişiye güç veren sözler
-
duhâ suresi 3. ayette geçen:
"rabbin seni terk etmedi, sana darılmadı da."
merve büyük'ün sirenle emniyet şeridini kullanması
-
cehalet; yetistirdigi cocugun nasil bir insan olacagini varin siz dusunun.
joachim löw
-
hayat çok garip amk. bundan 12 sene evvel adamı futboldan anlamıyor diye 6 haftada adanaspor'dan kovmuştuk şimdi dünya kupası sahibi. çocuklarına anlatıp taşak geçer herhalde.
kemal sunal filmlerinde natuk baytan ekolü
-
70'lerde arzu film ile sayısız efsane filme imza atan kemal sunal'ın 1976 yılında natuk baytan'ın yönettiği sahte kabadayı'da oynaması ile başlayan ekoldür. daha önce cüneyt arkın'la tarihi filmler çeken natuk baytan birdenbire kemal sunal ile komedi filmleri işine girmiştir. bu filmler tam olarak şunlardır:
1976 sahte kabadayı
1977 sakar şakir
1978 avanak apti
1979 korkusuz korkak
1980 gerzek şaban
1981 üç kağıtçı
1982 yedi bela hüsnü
1983 tokatçı
1984 atla gel saban
1986 tarzan rıfkı
bu filmleri diğer kemal sunal filmlerinden ayıran özelliklerden bazıları:
- bir kere her filmde ilginç lakaplı bir kötü adam bulunur.
(bkz: gardrop fuat) (bkz: ayı abbas) (bkz: sansar selim) (bkz: gerzek hamdi) (bkz: malik) (bkz: dikiştutmaz sabri) (bkz: karbonat erol)
- akıl ve mantık sınırlarını zorlayan absürt sahneler bol bol vardır.
yedi bela hüsnü'de malik ve adamlarının armutları kaldırarak şerefe demeleri.
korkusuz korkak'ta yazı tura atarken paranın dik gelmesi.
sakar şakir'de şapkaya işeme sahnesi ve bakkalda çıkan yangının istanbulun yarısını kül etmesi.
atla gel şaban'da atın ters ters koşması.
- bu filmler ayrıca bir çok kült objeyi hayatımıza sokmuştur:
(bkz: bombalı armut)
(bkz: şiki şiki baba kasedi)
(bkz: papağan ziya)
- bu filmlerin hiçbirinde kemal sunal'ın en iyi rol arkadaşları şener şen ve halit akçatepe yoktur.