hesabın var mı? giriş yap

  • nolan'ın gotham'ı chicago iken, burton'ın gotham'ı gothamdır. gece yarısı bağcılar'da olma huzursuzluğunu verir burton gotham'ı; bir de gotiktir, grotesktir. batman'in ruhunu iyi yansıtır. nolan gotham'ı adamı germez, en fazla öğle vakti etiler gibidir, klasik amarigan şehridir işte. senaryo olmasa at gitsin nolan gotham'ını.

    haa ama nolan'ın batman serisi senaryo olarak daha derindir, burton ona göre masalsıdır ama bu başka bir versusun konusu.

  • bir turing makinesi düşünelim. ne oldugunu çok iyi bilmeyenler için bir turing makinesi basitçe algoritmik soruları çözebilen teorik bir makinedir, bizler ona yapmasını istediğimiz işlemlerle ilgili kuralları yükler sonra da çözmesini istediğimiz problemi veririz, makine de bize cevabı verir. misal bir turing makinesi verilen bir sayıyı 10 ile çarpacak şekilde programlanmışsa 4 giriişi ile çalıştırıldığında 40 sonucunu vermelidir. basit işlemler yapan turing makineleri tasarlamak kolaydır; onluk sistemde onla çarpmak demek sayının sağına bir sıfır eklemek demek olduğundan böyle bir turing makinesinin içsel durumları şöyle olmalıdır:

    1. bant boyunca sıfırdan büyük bir rakam görene dek ilerle, sıfırdan büyük bir rakam gördüğünde içsel durumunu 2 yap.
    2. okudugun rakam 9 değilse bu rakamı çıkış bandına yaz ve bir sonraki rakamı oku; 9 ise içsel durumunu 3 yap.
    3. çıkış bandına sıfır yaz ve dur.

    [burda kolaylık için 9 rakamını sayının sonunu göstermek için kullandık]

    gördüğünüz gibi turing makinelerinin özgürlükleri ya da iradeleri yoktur. onlar sadece dışarıdan veri okur, okudukları veriye göre içsel durumlarını değiştirir ve içsel durumları ne yapmalarını söylüyorsa onu yaparlar. bizim çarpma makinesi 158 gördüğünde çıkışını 1580 yapmaya mecburdur; "dur 666 yazayım komiklik olsun" ya da ""canım çarpmak istemiyor ona böleyim iyisi mi ben" diyemez çünkü ne yapacağı kurallarla bağlanmıştır.

    özgür iradeyi kabul etmeyen kimilerine göre insan da temel olarak böyledir. genlerimiz donanımımızın (beynimiz) özelliklerini belirler, işletim sistemimizi inşa eder, hayatımız boyunca yaşadıklarımız ise bizleri programlar, ne ile karşılaştığımızda ne yapmamız gerektiği söyler. davranışlarımız donanımımıza, programımıza ve o an dışardan okumakta oldugumuz veriye göre belirlenir. siyah bir köpek tarafından ısırılmış bir çocuğun beynine "siyah köpek görürsen kaç" yönergesi yazılır, çocugun gözleri siyah bir köpek gördüğünde beyninin otomatikman "korku hormonu" salgılaması beklenir, oysa insan çok daha karmaşıktır; nasıl ki bizim çarpma makinesi bandından geçen her şeyi on ile çaprmıyor, içsel durumu 3 oldugunda duruyorsa çocuk da her köpekten korkmayabilir, misal sevgilisinden yeni ayrılmışsa beyninin içerisinde bir modül bir kesme isteği yaratarak korkuyu bastırabilir.

    özgür irade, her birimizde farklı etkiler bırakan geçmiş etkileşimlerin bir sonucu olan içsel durumumuzu kavramaktan aciz oldugumuz için bir sonraki adımdaki davranışlarımızın nedenlerini anlayamamış olmamızın yarattığı bir hissiyattır.

    eğer özgür irade yoktur diyorsak şunlara inanmalıyız.
    1. beynimiz içerisindeki her şey, dışındaki her şey gibi maddenin tabi oldugu kurallara göre işlemektedir.
    2. özgür irade algısı bir sonraki davranışımızı belirleyen ve bir önceki tecribelerimiz sonucu oluşmuş içsel durumumuzu kavrayamamaktan kaynaklanmaktadır.

  • tartışmak için yanlış mecra. buradaki tüm erkeklerin boyu 1.90 dan, çükü 20 santimden uzun.

  • indirim falan istemiyoruz 3 ay öncenin fiyatlarına dönülsün yeter.

    her ürüne yüzde 50 zam yapılmış sonra " mutabakata vardık da yüzde on indirim de bıkbık"" kıçıma anlat.

    yapısal reformlar işte al amk.

  • yapamadığımdır.

    aklım o mesajda kalıyor arkadaş.karşımdaki nasıl bu kadar manyakça geç yazabiliyor anlamıyorum.mal sanki dünyayı yönetiyor.

    geç yazan insanlar için en güzel temennim 'umarım ölmüştür.'

    debe editi: bir anlik sinirle yazilmis entryme destek vererek yalniz olmadigimi hatirlatan herkese tesekkurler efenim.

    mesajlariniza erkenden cevap alabilmeniz dilegiyle.

  • "şunu hemen söylemeliyim ki, benim ya da diğer ateistlerin din karşısında ara sıra takındığımız bu düşmanca tavır sadece kelimelerle sınırlıdır. ben ilahiyat kaynaklı bir anlaşmazlık yüzünden hiç bir yere bomba atmayacağım, kimsenin kafasını kesmeyeceğim, kimseye taş fırlatmayacağım, kimseyi çarmıha gerip yakmayacağım, kimseye işkence etmeyeceğim veya gökdelenlere uçakla çarpmayacağım." sözünün sahibi.

  • şarkının orjinali sanırım japonca ve tarkan şarkının orjinaline gönderme yapıyor nakaratında;

    benoşinaynt saçlara
    haitonioat kaşlara
    osouzebaa dudaklara
    öp öp öp öp doyamadım