hesabın var mı? giriş yap

  • ulan biz musluklarımızdan bok akıyor diyoruz, bırak içmeyi, bırak meyve sebze yıkamayı, elini bile yıkarken lağım gibi kokuyor diyoruz, daşşağına kurban olduğum delikanlı bir dayı elindeki cihazlarla ankara'nın suyunun ne kadar rezil durumda olduğunu gösteriyor, anca işi gücü goygoy olan sözlük ergenleri de çıkmış yok nestle virali, yok dayı rizeli, yok çilek koymuş ehaha diye taşak eğlendiriyorlar.

    musluktan bok akıyor diyorum aloooo. silkin de kendine gel pezevenk. şu videoda görmen gereken adamın şivesi, suyun etiketi, çilek falan değil kafasına sıçtımın beyinsizi. azıcık da ciddi ol. insanlar ishalden kırılıyor bu suyu kullandığı için hıyar.

    sen gerizekalı olduğun için hangi su şişeden, hangi su musluktan onu anla, karıştırma diye çilek koymuş temiz suyun önüne ama onu bile anlamamışsın.

  • şu an için oy çokluğuyla iptal ettiği söyleniyor. kararın doğruluğu yanlışlığı ayrı bir tartışma konusu belki. ama diğer kararların önünü açması adına umut verici olabilir. önce danıştay'ın saraya iptal kararı, şimdi de bu. selçuk şahin'in gidişi, akp'nin gidişi, yarın da van persie imza atıyor. 2015'i sevmeye başladım.
    (bkz: winter is coming)

  • --- spoiler ---

    son zamanlarda marvel cinematic universe'e ait işlerde eskiye kıyasla daha fazla zayıf yapımla karşılaştık. doctor strange in the multiverse of madness benim çok beğendiğim bir film olsa da genel anlamda seyirciyi biraz hayal kırıklığına uğrattı. ardından benim için mcu'nun en kötü filmi olan thor: love and thunder geldi. dizi kanadında ise çok güçlü başlayan ms. marvel ikinci yarısında ivme kaybedip ortalama final yaptı, ı am groot ise pekte kale alınacak bir yapım olmadı. she-hulk ise bambaşka bir konu.

    marvel studios disney+'ın denkleme katılması ile kendi kendisini çok zorlamaya başladı. proje sayısındaki inanılmaz artış içerik kalitesini ciddi şekilde etkiliyor artık. blade filminde de duyduğumuz prodüksiyon sorunları artmaya başlarsa genel hikaye anlatısı, birbirine bağlı olduğu için çok zarar görecek. yılda 2-3 film yapan marvel studios şu anda yıl 8-9 proje yapmaya çalışıyor. bu kadar proje geliştirmek kalite anlamında ister istemez gerilemeye sebebiyet veriyor. thor: love and thunder sonrası she-hulk: attorney at law bunun en canlı örneği.

    peşinen söyleyeyim ki she-hulk çok kötü yazılmış bir dizi. dizinin en büyük sorunu ne komedi olması ne de cgı'ların kötü olması. net şekilde çok ama çok kötü yazılmış olması. yapım drama olabilir, komedi olabilir, anime olabilir ya da küçük çocuklara çizgi filmde olabilir ama kaliteli bir hikaye anlatmak için önemli olan öyküde bir nedenselliğin olmasıdır. she-hulk dizisinde komple neden-sonuç ilişkisi yok. bunun olduğu bölümler birinci ve sekizinci bölümler. birazda dördüncü bölüm.

    örneklerle gidelim. titania sebepsiz yere mahkemeye saldırıyor. sözde tutuklanıyor, sonra televizyon haberi ile serbest kalıyor, she-hulk ismi için dava açıyor, jennifer'a kinleniyor, düğün basıyor, ınstagramda rezil oldum diye ağlayıp gidiyor. son olarak finalde gözüküyor. peki bütün bu 9 bölüme yayılan hikayenin bir sebep-sonuç ilişkisi var mı ? yok. karakterin motivasyonu nedir, güçlerini nasıl kazanmıştır, neden she-hulk isminin peşine düşmüştür. bunların hiçbirinin cevabı yok. bir de titania çizgi romanlarda she-hulk'ın en büyük düşmanı.

    wong'un komple hikaye arc'ı da çok garip. shang-chi filminde abomination ile görmüştük. burada hapisten kaçırması pratik yapacağız diye saçma bir sebebe bağlanıyor. yaptığı hareketin suç olduğu net şekilde belirtiliyor. sonraki bölüm mahkeme salonunda görünce bir sebep-sonuç ilişkisi olacak zannediyorsun ama dava bambaşka bir şey için. nedensellik yine yok sayılıyor. bunların örnekleri rahatlıkla çoğaltılabilir.

    senaryonun çöktüğü bir başka ve önemli nokta ise jennifer walters'ın kişiliği. dizi diyalog yoluyla jennifer'ın erkek egemen dünyada güçlü bir kadın olduğunu neredeyse her bölüm hatırlatıyor ama uygulama bunu hiç yapmıyor. üstelik hem erkekler, hem de kadınlar rahatlıkla jennifer'ı kullanabiliyor. güçlü kadın profili çizilmesi gereken bir hikayede jennifer'ın dokuz bölüm boyunca dizinin ana hikayesiymiş gibi erkek arkadaş aramasını, düğünde boş bardakları toplayıp, kirli çamaşırlarla ilgilenecek kadar kadınlar tarafından ezilmesini ben anlayamıyorum. bu dizinin vermeye çalıştığı mesaj ne ? ortada büyük bir sorun var.

    gelelim meta anlatı olayına. ki bu kısım müthiş bir hayal kırıklığı yarattı. yukarıda nedensellik diye bahsettiğim her şey aslında boşmuş. yazar ekibi zaten bilinçli şekilde sebep-sonuç ilişkisi anlatmadan pata küte diziyi işlemiş. çünkü hikayeyi toparlayacak doğru düzgün bir anlatı yapmayacakları zaten belliymiş. bu şahsen beni izlerken çok rahatız etti. şu ana kadar seyrettiğimiz hiçbir şeyin hikaye anlamında bağlandığı bir yer yok. o yüzden nedensellikte yok. hayatımda gördüğüm en saçma deus ex machina oluyor. bütün anlatı kaldırılıp atılıyor. jennifer'ın istediği şekilde yeniden yazılıyor. şimdi burada mizahi bir taraf yok. komik bir durum yok. ciddiye alınacak bir durumda yok. şu anda yazarlar kendilerini herhalde zeki falanda zannediyordur.

    internette bazı kesimler tarafından kadın karakter olduğu için beğenilmedi klasmanına çekilmek isteniyor ama geçen seneden yine benzer şekilde kadın karakterli bir diziye dönelim. wandavision kadın bir başkaraktere sahip, komedi konseptinde ve meta anlatısı var. wanda'yı kadın diye sevmeyen bir kişi bile duymadım. komedi ama üst seviye bir nedensellik var. meta anlatı deus ex machina olarak değil gerçekten zekice kullanılmış. yani sorun ne karakterin kadın olması, ne komedi olması, ne de meta anlatı. sorun she-hulk'ın senaryosunun çok kötü olması.

    dizide konuşmaya değer sadece 1-2 olay oldu. bunlardan biri daredevil'ın gelişi diğer ise hulk'ın oğlu skaar. ama üzerinde konuşacak enerjiyi bile aldı dizinin genel kalitesizliği. sonuç olarak bitti. mcu'nun en kötü yapımının she-hulk dizisi olduğunu düşünüyorum. bu karakter çok daha iyisini hakediyordu.

    --- spoiler ---

  • ateistlerin aynı zamanda spor kültürü de yoktur. bakın türkiyedeki müslüman dolu takımlara. nerede bir ateist takım? (bkz: cevab veremedi)

    ateistler apolitiktir. her yer islami parti dolu, dindar gençler siyasette, nerede ateist partisi, nerede seçim beyannamesi? (varsa bile kaynağı nereden bulacak, biz rızık allah'tandır diye çözüyoruz kaynak işini)

    ateistler tembeldir. mesela bir müsiad gerçeği var, ama ateist iş adamları derneği var mı? bunlar üreteni de sevmezler.

    ateistler okuma yazma bilmezler. yeni akit, şafak, zaman, hep müslüman gazeteleri. var mı ateist gazetesi? varsa internet sayfasını gösterebilir misiniz? (bkz: 404 not found)

    ***

    1) dünyanın en büyük yardım vakıfları seküler.

    2) kolay ulaşılabildiğinden abd istatistikleri için konuşuyorum: dindar insanlar, ortalamaya göre, gelirlerinin daha büyük kısmını bağışlıyorlar (%5.2 vs %4). ve dindarların daha büyük oranı bağış yapıyor. ama 3 ayrıntı önemli:

    a) rakamlar birbirine yakın.

    b) aradaki fark kiliseye gidiyor, yardıma değil. yani din yüzünden yapılan ekstra bağış, yine dinin operasyonel maliyetine gidiyor. bu korkunç bir israf, çünkü kilise bağışları tüm bağışların üçte biri, en yakın rakibi olan okul bağışlarından iki kat fazla. kiliseleri çıkardığınızda, rakamlar eşitleniyor. seküler bağış yapan doğrudan vakfa ve programa bağış yapıyor, aracı yok. dini bağışlar bu yüzden en verimsiz bağış türü.

    c) kiliseyi içermeyen dini vakıflar da (kızıl haç gibi) sekülerlerden daha verimli değil. charity navigator da detaylar var, mesela en iyi 10 vakıfın kaçı dini?

    3) tabii miktar ve verim kadar niyet de önemli. dini vakıfların bağışı misyonerlikle beraber geliyor, kurtuluşun yok (yani var da, isa'dan geçiyor). seküler yardımda böyle bir propaganda ancak münferi olur.

    sonuç: seküler yardım iyi işliyor, kuzu postu içinde misyonerlik için gelmiyor (kurumsal niyet), ve bireysel niyet de daha saf (huri beklentisi yok).

  • penguen'deki köşesi, dergi ele geçince ilk açılan sayfalar listesine girmiştir kafadan.

    (polis sarhoş bir sürücüyü çevirmiştir, elemanın sarığı ve çember sakalı vardır)
    -üfleyin...
    -memur bey evladım ben alkol kullanmam imamım ben.
    -okuyup üfleyin o zaman ehe he... üfle len!

  • yanlış bir inanış; zira almanlar geğirene "sehr gut", osurana ise "du bist mein lokomotiv andreas" derler.

  • her kelimesiyle ve her sahnesiyle sözlüğe selam ileten, selamlarını ince ince işlemiş yoğurt sosuyla içimizi ferahlatan bir reklam.

    uzmanlık alanlarını dinlerken nefesim kesilen deniz!!!
    oy kullanmak sansürü çözer.
    gel sandık çok güzel.