ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
it happened one night
-
1935 yılı oscar ödülleri sadece 16 tanedir. kendi dalında 12 adaylığa gösterilecek olan bu film beş tane ödül kazanmıştır. bugüne kadar beş veya daha fazla ödül alan filmlerin sayısı sadece iki sayfalık bir listeye sığdığı düşünüldüğünde filmin romantik komedi türünde en iyilerinden olduğunu söyleyebiliriz. bazı sahneleri ve replikleri o kadar güzeldir ki, tekrar başa sarasınız gelir. gecenin bu vakti, şu ankara soğuğunda içimi ısıttı.
dünyanın en kısa korku hikayesi
-
"bö!"
forex
-
iki ay once demoya baslayip hemencecik olayi kapip reele gecip 250 dolar kazandigini iddia eden millete dolandirilmayin diyip dolandirmaya kalkan iki yuzlulerin cirit attigi piyasa.
simdi forex le ilgilenmeyi dusunen arkadasim bak buna dikkat et piyasa boyle dolandiricilarla dolu. al sana bir ornek. sozluk entrysi yazanin twitter hessabi ve dogrudan onerdigi araci kurumun adami olmasinin ispati.
al adamin entry: http://imgur.com/o8wymjt
al adamin profilinden twitteri : http://imgur.com/yuu0y21
al adamin twitter adresi adam reklam ajansi kurucu ortagi : http://imgur.com/3xso7wz
hop gidelim ajansin sitesine o da ne referanslarda bu amcayi birden haftada 250 dolar kazandirtan araci kurum : http://imgur.com/recaalq
cin olmadan adam carpmaya calisan araci kurum pazarlamacilarindan uzak durun, onlarin tek amaci sizin paranizda.
origami
-
japon kağıt katlama sanatı.
çinliler biz japonlardan çok önceleri kağıt katlıyorduk, bu sanatın kökeni bize ait deseler ve hatta belgeler gösterseler bile bunlar origaminin çinlilere ait bir sanat olduğunu gösterecek kadar kuvettli deliller değildir. onların yaptığı sadece kağıdı bükmek. kağıt katlama olayına bir anlam veren, onu sistemli bir hale getiren ve kültürlerinin önemli bir parçası yapanlar japonlardır. o yüzden japon kağıt katlama sanatı demekte bence bir sıkıntı yok.
1900 lerin ortalarına kadar neredeyse sadece japon origami ustaları vardı. origaminin bugün bu kadar popüler olmasında ve bilinmesinde en önemli etken akira yoshizawa. kendisi çok büyük bir origami ustasıdır, ama origamiye olan katkısı yaptığı binlerce origami modeli ve geliştirdiği teknikler değil sadece. basılan bütün origami kitap ve dergilerinde kullanılan , başında durup ona bu sanatın inceliklerini anlatacak bir ustası olmayan milyonlarca garibana origamiyle tanışma ve katlamaya başlama fırsatı veren diyagramlama dilinin yaratıcısıdır. bu dil sayesinde origamiye katkı yapan insan sayısı arttı, işin içine matematik girdi, teknikler gelişti ve olay artık daha sistemli bir hale geldi.
birkaç hamlelik basit modeller yüzlerce belki binlerce katlama yapmanızı gerektirecek kadar kompleksleşti. origami denince ben dahil çoğu insanın aklında ilk oluşan figür turna kuşudur ve birçok insanın katlayabildiği turna kuşunun yapıldığı tek parça kare kağıdın biraz büyüğüyle üç başlı ejderha, onun tepesindeki ejder lordu ve elindeki asayı yapabilirsiniz, en azından birileri yapabiliyor.
basit figürler katlayarak başlayıp, en sonunda bir ryujin katlayabilecek seviye gelmek oldukça zor, ama kesinlikle zevkli. bu yola baş koymak isteyenlere lazım olan şey sadece kare bir kağıt. kendini daha hızlı geliştermek içinse her seviye uygun sayısız origami kitap ve dergileri de var. ayrıca flickr gibi mecralardan yerli veya yabancı origamicilerle iletişim kurup kağıt seçimi, kağıt hazırlama veya gerekli malzemeleri nereden bulabileceklerine dair bilgiler alabilirler.
ek olarak;
(bkz: between the folds)
(bkz: origami aksiyomları)
chernobyl (dizi)
çaresizliği anlatan en iyi cümle
-
(bkz: aşk bu kızıl ötesi yaralı müzesi hareket edemem)
ben hayatımda bu kadar çaresiz kaldığımı hatırlamıyorum. korkunç bir durum.
yiğit özgür
-
bir kadin ve bir erkek cayirda yurumektedir. erkek ciceklerin ustune basar;
- aay mukerrem, basmasana ciceklere! onlar da canli...
- ohoo.. hersey de canli mina koyayim... yok kopegi kirma mukerrem, yok kusu dovme mukerrem...
- kusu mu dovdun?
- e, ucuyo...
misafirliğe 2.5 litre kola ile gelen misafir
-
mutluluk sebebidir.
neredeyse otuz yaşıma geldim hala engel olamıyorum bu duyguya. yav yoksulluk anılarımı taşıyan nöronlar arasındaki sinir bağı ne kadar kalınsa artık söküp atamıyorum içimden. çok şükür şimdi istediğim zaman kola içebilecek durumdayım ama yine de kapı girişinde bir eliyle ayakkabılarını çıkarırken diğer elindeki 2.5 litre kolayı uzatan misafiri görünce öpesim geliyor. adam işte bu be! adam adam! diye bağırasım geliyor gardaşım.
3.5 milyon suriyeliyi topraklarına göndereceğiz
-
çok acayip ya.
adam 3.5 milyonu ülkeye sokuyor. oylar artıyor..
ülkeden göndercem diyor yine oylar artıyor..
lan dünyada ne olsa bunlara yarıyor..
suriyeliler gitsin tabi gitsin de..
giderlerken şu bizim 30 kağıdı da koysunlar kenarıya.
50 kiloluk bavulu taşımaya çalışan 45 kiloluk kız
-
- yok sapik sanacak, yok abazan sanacak, yok sarkiyorum sanacak hic kasmam direk..
''hele cekil kenara bacim''...
diyerek musaade bile istemeden kaparim elinden..
onun saskin ve minnettar bakislari uzerimde, karizmam tavan yapmis, magrur ve asil bir sovalye edasi ile tasirim..
- ayyy.. cok sag oluuunnn.. size zahmet oldu..
dediginde..
tozlu yollarin cilekes dolmus soforu edasi ile yine ayni karizmam ve hafif kistigim gozlerim, yuzume inen magrur bir gulumseme ile..
eyvallah bacim.. der giderim..
12 yıl sonra gelen elit..
artık pembe günler çok geride kaldı.
ülkemi öyle bir hale soktular ki, bırak bir kadının çantasına, bavuluna yardım etmeye otobüste yer verirken bile çekinir oldum.
yanlış anlaşılma olmasın kadınları suçlamıyorum bu konuda.
her ay onlarca kadının öldürüldüğü, şiddet gördüğü, çocukların gelin edildiği, sadece kız değil erkek çocuklarına bile tecavüz edildiği ve kimsenin hesap vermediği bir ülke oldu burası.
hadi bizi boş ver de geleceğimize yazık oldu.
paranızı, hayatınızı, çalabilirler çalışırsın yerine para koyarsın. uğraşırsın yeni bir hayat kurarsın.
ama bizim umutlarımızı, gülümsememizi çaldılar.
paranoyak ettiler hepimizi.
her şeyi affedin ama umutlarınızı, gülümsemenizi çalanları asla affetmeyin.
20 ağaç için ülkeyi 27 milyar dolar zarara sokmak
-
(bkz: sefamız olsun)
82 yaşındaki babanın bakıcılık yapmaya başlaması
-
hikayenin doğruluğu konusunda bir şey diyemem ama yazarın anlatımı akıcı ve güzel, konu da çok tatlı. kaleminize sağlık. puanım 10/10.
türklere sorulan salak sorular
-
yine norvec;
- bikini giymen yasak diye mi denize girmiyorsun bizle?
- hayir kardesim 15 derecelik havada denize girip zaturree olmamak icin.