hesabın var mı? giriş yap

  • ben bu güzellik algısını yıkma olayını, daha doğrusu bu metotla yıkma çabasını asla algılayamıyorum.
    şöyle ki;
    bunlar tipik güzel değil hatta çirkin denerek (sözle denmiyor tabi) bu modelleri kullanarak genel kabul gören güzellik algısının yıkılması hedefleniyor.
    yani bu modellerin tipik güzellik algısına uygun olmadığı vurgulanıyor.
    bu şekilde de standart kabul gören güzellik algısının sınırları vurgulanarak güçlendiriliyor. yani bunlara çirkin, diğerlerine güzel demeye devam edilerek aslında hedeflendiği iddia edilen şeyin tam tersi gerçekleştirilmiş oluyor. bunları "öteki" kılmak, o standart güzele güzel demeye devam ediyor esasen.
    diyin ki efendi efendi biz çirkinlere de 3-5 kuruş kazandırmayı hedefliyoruz, hepimiz kabul edelim *

  • güzelliklerin içine kir, çirkinliklerin içine sevgi yerleştirilmiş miyazaki animasyonu. orman huzur verici cennetimsi görüntüsüne rağmen içerisindeki mantarlar ile insanı zehirleyebilir... ohmu'lar son derece çirkin böcekler olmalarına rağmen içlerinde güçlü sevgi barındırabilirler...

    çoğu filminde olduğu gibi bu filmde de ana karakterin kendine ait gizli bir mekanı vardır. burası kahraman salt huzuru bulduğu, kendisini dinlediği ve dinlendiği yerdir. buraya gitmek için gizli bir geçit, uzun merdivenler, sonu görünmeyen koridorlar vardır. karakterin iç dünyasının, hattaa sadece ona ait oluşu ve sadece kendisinin girebilmesi nedeniyle bu mekan bilinçaltının temsilidir.

    kirliliğin, zehrin, yokoluşun asıl nedeni böcekler -doğa- değil insanlardır.

  • cep telefonu almak. eskiden asgari ücret alanın iphone alması cart curt başlıkları açılırdı, şimdi 1 doktor maaşı yetmiyor.

  • karayip yerlilerinin, gölgesinde uyuyanın bir daha uyanmayacağına inandığı ağaç. hippomane mancinella.

    sütleğengiller (euphorbiaceae) familyasındandır. boyu 3 metreden 15 metreye kadar uzanabilir. düz ve açık kahverengi bir kabuğu; uzun dalları vardır. yumurta şeklindeki yaprakları 10 santimetre uzunluğundadır ve dişli kenarlara sahiptir. küçük ve pembe çiçeklere sahiptir. elma şeklinde sarı-yeşil meyveleri vardır.

    ağaç henüz tam olarak tanımlanamamış güçlü bir toksin içerir. sütü andıran beyaz özsuyu güçlü bir alerjik dermatite, deride içi su dolu kabarcıklara neden olan forbol ve diğer cilt tahriş edici maddeleri içerir. toksin o kadar güçlüdür ki meyvelerden sıçrayan yağmur damlaları ya da çiy, deride kabarmalara sebep olabilir. yanan odundan gelen dumanı ise geçici körlüğe neden olabilmektedir.

    ismi, yaprak ve meyveleri elmayı andırdığı için ispanyolca 'küçük elma' anlamına gelen manzinella'dan türemiştir. "dünyanın en zehirli ağacı" olarak bilindiği için ispanyolca manzanilla de la muerte (küçük ölüm elması) olarak da anılmaktadır.

    guinness rekorlar kitabına girecek kadar tehlikeli sayılan ve "dünyanın en zehirli ağacı" (bkz: ölüm ağacı) olarak bilinen ağac, florida, bahama, karayipler, batı hindistan, orta amerika ve güney amerika bölgesinde ender rastlanan bir ağaç türüdür.

  • fantastik romanlara yıllarını vermiş biri olarak rowling'in tolkien ile kıyaslanması kesinlikle hakaret filan değildir. tolkien'in romanları müthiş zengindir, diller, alt kültürler, ırklar, coğrafyalar, destanlar, şiirler... rowling'in romanları ise farklı bir çeşitlilik içerir. büyüler, eşyalar, mekanlar, isimler, karakterler.... ayrıca rowling'in dili daha basit olduğu için çok daha akıcıdır. son kertede tolkien'in eserleri ciddi anlamda ağır bassa da, rowling'in eserlerinin yaşattığı coşkun mutluluk duygusu da yabana atılamaz. bu nedenle iki yazarı da birbirleri üzerinden küçümsemek çocukça bir sidik yarışından başka bir şey değil. ikisi de iyi ki varlar.

  • türkiye senin yaşadığın il veya ilçeden ibaret bir ülke değil . cehalet senin bildiğin boyutların fersah fersah üzerinde bir kavram. halı çok güzel bir ev eşyası.

  • valla akp midir ne sikimdir bilmiyorum neye benzediğini ama gözlerimi doldurdu, köyde benzerini yapardım, acaba beni görürler mi diye el sallardım, gözlerim doldu, yapana, edene helal olsun.

  • çocukluğumdan beri önüme dünya haritası alıp da ezberlemeye çalışan bir garip mahluk olarak, o günlerden bu yana ne zaman görsem üzüldüğüm ülkelerdir bunlar.. haritanın ölçeği küçüldükçe daha çok ülke bu gruba dahil olurken bazı ülkeler vardır ki 1/12903129037019247019247 ölçekli haritada bile isimleri sapasağlam durur..

    özellikle avrupa ve batı afrika'da göze çarpar bu durum.. akla gelen ilk örneği liechtenstein olacaktır, nasıl olmasın? bizim mahalle kadar bir alanda kurduğun ülkeye 13 harfli isim vermeye kalkarsan haritada ismini "liec" diye yazarlar onun da yarısı avusturya'nın üstünde olur.. san marino diye iki kelimelik isim verilir mi lan küçücük ülkeye.. italya'da bir şehir sanar haritaya bakan..

    bu ülkenin vatandaşları rusya'ya bakıp, çin'e bakıp nasıl içlenmesin? kossskocaman alanda çin yazıyor.. ç i n.. yay yayabildiğin kadar.. ç i n.. en fazla china yazar.. o alana ergenekon destanı yazılır ki zaten o taraflarda yazılması tesadüf mü sanıyorsunuz bu destanın.. hıh..