hesabın var mı? giriş yap

  • turabi, gönüllüler 5 kişi kalınca klasik döngüyü an itibariyle başlattı.

    - acun abi, 5 kişi kaldık, bir elin beş parmağı gibiyiz, birimiz gitse...

    sonrasında:

    - acun abi, 4 kişiyiz, bir arabanın dört tekeri gibiyiz, birimiz gitse...

    daha sonra:

    - acun abi, 3 kişiyiz, sacayağı gibiyiz, birimiz gitse...

    çok sonra:

    - acun abi, 2 kişiyiz, afedersin karı-koca gibiyiz, birimiz gitse...

  • şuna bir açıklık getirelim :
    1923-1951 -> futbolda amatör dönem , 2 ayrı kupa ve nerdeyse her sene 2 ayrı şampiyon çıkması.düzensiz kulüpler,düzensiz statü ve yılaşırı kesintiye uğrayan takvim.hatta takımlar bazen turneye çıkma uğruna kupa finaline yedeklerle çıkıyor (bjk amerika turnesi)
    1951-1957 -> ilk profesyonel dönem , ancak profesyonel ulusal lig yok,istanbul ankara izmir ligleri var.1956-57 şampiyon kulüpler kupası'na istanbul profesyonel ligi şampiyonu galatasaray yollanmış,ancak uefa o zaman uyarı çekmiştir,çünkü istanbul ligi sadece istanbul takımlarına açıktır.
    1957-59 -> uyarıdan dolayı şkk'ya takım yollamak için federasyon kupası düzenlenmiş,ilk ulusal profesyonel turnuva olmuştur,2 defa düzenlenmiş ve ikisini de beşiktaş kazanarak "türk şampiyonu" olarak şkk'ya gitmiştir (ekstra 2 şampiyonluk buradan gelir.)
    1959 ve sonrası -> profesyonel türkiye ligi kurulur,ilk sezonu federasyon kupası gibi olsa da sonraki sezonlar tıpkı avrupa ligleri gibi sezonsal ve herkese açıktır.

    tff de şampiyonluk ve yıldız sayımında bu yüzden 1959 ve sonrasını baz alır (beşiktaş'ın +2 şampiyonluğu uefa tarafından tescil *ettirilmiştir*,çünkü şkk'ya ulusal şampiyon olarak federasyon kupası kazananı beşiktaş yollandı)

    kimse lefter ve öncesini inkar etmiyor,ancak amatör =/ profesyonel.her ülkenin statü şekli farklıdır,o yüzden almanlar 1963'ten öncesini saymazken italyanlar sayabilir,veya ispanyollar 1929'dan başlarken (ilk profesyonel lig sezonu) ingilizler 1888'den (lig kuruluşu,amatör olsa dahi) şampiyonluk sayabilir,ülkeden ülkeye değişir,standardı yoktur.

    lefter,metin,sporel vs. amatör zamanların,futbolun daha saf olduğu zamanların efsaneleridir ve tarihte yer alır.ancak o şampiyonluklar statü gereği bir tutulamaz.bütün bu kavga prestij ve yayın hakları geliri içindir,başka hiçbir önemi yoktur.

  • 30 ekim 1974'de zaire'nin baskenti kinshasa'da yapilan, muhammed ali ve george foreman arasindaki efsanevi boks macina verilen isim. muhammed ali, 60'larda dunya sampiyonu olduktan sonra, vietnam savasina gitmeyi reddettigi icin unvanlarini kaybetmisti. 1970'ler itibari ile geri donus calismalari icinde bulunmakla beraber, eskisi gibi "kelebek gibi ucup, ari gibi sokamamak"tadir artik. nitekim frazier ve norton'a kaybetmistir 70'lerin basinda. 1974'de frazier'i yenerek, zamanin bir numarasi george foreman'a karsi dovusmeye hak kazanir. organizator don king, olayi iyice medyatik hale getirmek amaciyla, dovusu kara afrika'nin gobeginde zaire'nin baskenti kinshasa'da duzenlemeye, mactan once de black woodstock tarzi bir muzik festivali duzenlemeye karar verir. basta james brown olmak uzere, zamanin butun onemli "soul brutha"lari katilacaktir bu festivale..zamanin amerikan zencilerinin, afrosentrik ideolojilerinin bir govde gosterisi olacaktir, velhasil.. yaz aylari boyunca iki boksor de zaire'de calisirlar buyuk gun icin. muhammed ali, tavirlari ve davranislari ile, zaire halkini yanina ceker. [mac sirasinda da ali bomaye- "ali, oldur onu!" cigliklari duyulacaktir']
    festival gecikmesiz olarak duzenlenir, ama mac foreman'in sakatligi nedeniyle 1 ay ertelenir.. nihayet mac zamani geldiginde, kesin favori foreman'dir. muhammed ali'ye 1'e 8 sans verilmektedir. mac baslarinda foreman, ali'yi epey hirpalar, ali ringin kanarinda, yuzunu kapatarak, foreman'in cok da etkili olmayan yumruklarindan nasibini alir. arada firsat buldukca foreman'i "is that all you got, george?" sozu ile deli eder. nihayet 8. roundda, foreman'in yoruldugunu hisseder, ve sampiyonun isini bir kac etkili yumruk ile bitirir. bu taktige rope a dope taktigi denmis sonradan..
    foreman'in kariyeri bu mactan sonra dususe gecmistir. kendisini simdilerde, amerikan tvlerinde, en sevimli tonton amca haliyle, kendi markasini tasiyan izgaralari satarken goruyoruz..
    turkiye'de de trt'de yayinlanmistir bu efsane dovus..tevelludu yetenler, orhan ayhan'i hala bu maci sunusundaki performansi ile hatirlarlar.. ayrica leon gast'in when we were kings, michael mann'in ali filmine ve hbo yapimi rumble in the jungle belgeseline de konu olmustur.. norman mailer da the fight isimli, maci, zenci amerikan kulturu acisindan inceleyen bir kitap yazmistir.. ayrica (bkz: thrilla in manila)

  • kendi ellerinle çektiğin bir kağnının yol tutuşunu ve hakimiyetini veremiyor kesinlikle. fabrikanın sana biçtiği vites oranlarıyla ömür mü geçer? şöyle ayağını çamura saplayıp araya şanzımandı motordu sokmadan tekerin devrini kendi kas gücünle ayarlamak varken. terlemeden araba kullanmak da neyin nesi? kollarında damar çıkana kadar asılmak, kendini gerçek erkek gibi hissetmek varken parmak uçlarıyla vites başını avuçlamak da ne? o arabayla 10km gittikten sonra aldığın hazzı, içine çektiğin temiz havayı hangi düz vites verebilir?