hesabın var mı? giriş yap

  • ne zaman canım çekse yesem, hep kenarını getiriyorlar. katır kutur ne yediğimi de anlamadan kalkıyorum. madem işkence çeker gibi yiyorum daha az para ödeyeyim. göbeğini yiyip, ağzında yufkanın ayrı peynirin ayrı dağıldığı adamla niye aynı parayı ödüyorum anlamadım.

  • rahmetli olan bir arkadaşım ve yine onun rahmetli olan babasından muhteşem bir diyalogtur.
    bizimki evde canı sıkıldıkça telefonu bilmemne polis karakolu buyrun diye açardı babası arıyor bir gün
    bizimki- iyi günler bilmemne polis karakolu buyrun
    babası-oğlum ?
    bizimki-baba?
    babası-oğlum karakolda ne işin var senin???

  • desteklediğimiz rezalet. 18 yaşından küçüklere evlenmek, çalışmak, çocuk yapmak, namus cinayeti, dini ideoloji ezberi serbest, içki yasak mı olacak? yürü arap yürü.

  • kettle'a bile bu kadar mutlu olan zavallı bir kadına amma iğrenç tepkiler gelmiş.
    bela okuyan olmuş, kocan ölsün diyen olmuş.
    dahi anlamındaki de'yi ayıramayan moronlar vurmuş da vurmuş.
    kötüsünüz lan. geberin.

  • açık ara tutunamayanlar'dır. (tabi bana göre) tutunamayanlar özel bir romandır ve gerek kurgusu, gerek sunuş biçimi, gerek mizahtan beslenen yanıyla ve en önemlisi eleştirisi ile dört dörtlük bir romandır. oğuz atay küçük burjuvanın kalbinden çıkıp o kalbe hançer saplamıştır. zeminin kaypak, insanların suni, entelektüalitenin sınırlı (ön sözler, alınıp da okunmayan kitaplar, aforizmalar vs.) fakat gösterişin çok olduğu bir sosyolojik katmanı karıştığı diğer katmanlardan cerrah titizliği ayırıp işte "küçük burjuva bu!" demiştir. batı özentisi, samimiyetsiz, yoz bu sınıfı tanımamız için 35 senedir aşılamayan bir kitap yazmıştır rahmetli oğuz atay.

  • tweet altındaki bir yorum; "sikko şarkılarınla yarım saat sahneye çıkıp 100 binlerce lira alan sensin mq öde bi zahmet"

  • devletin saçma sapan işidir. allah aşkına kendinizi bu kızın ailesinin yerine koyun. 23 sene boyunca emek veriyorsun, canından can katıyorsun, ona iş güç kazandırıyorsun ama ceberrut devlet kızcağızın diplomasına el koyuyor ve diyor ki; "benim için 1-2 yıl çalışmazsan o diplomayı alamazsın."

    ulan cizre dediğin yerde kimsenin güvenliği yok, şehrin ortası bir anda çatışma yeri oluveriyor ama devlet buna rağmen oraya seni atıyor. orada bir savaş var ve devlet seni sivil halinle, diploma almamakla tehdit edip oraya git çalış diyor.

    siz kendi kızınızı cizre'ye gönderir misiniz? bu nasıl iştir? bu nasıl adalettir? bu nasıl devlettir?

    8 yıl sonra gelen edit: çok yanlış ve çok duygusal düşünmüşüm, kabul ediyorum hatalıyım.