ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
o telefonu bırak elinden valla kırarım aynanı
-
bir motorcunun trafikteki magandalığını göstermiş videodur. kadın arabasında trafik ilerlemiyor ilerlerse de sorunsuzca şeridinde ilerliyor, trafik böyleyken ister telefonuyla ilgilenir isterse ankara havası oynar sanane lan.
türklerin düşük hızlı interneti tercih etmesi
-
türk telekom teknoloji genel müdür yardımcısı yusuf kıraç beyefendi hazretlerine ait bir söylem. dünyada hız sıralamasında 102'nci sırada yer alan ülkede hizmet veren bir ıss'nın genel müdürü böyle bir açıklama yapıyor.
yusuf bey'e göre internet yavaş değilmiş, kullanıcılar yavaş interneti tercih ediyormuş. hepimiz saykoyuz, eziyet çekmeyi seviyoruz, o yüzden hızlısı varken yavaşını tercih ediyoruz. aslında bu yaptığı tam bir laf ebeliği. gerçek ortada kabak gibi dururken adam çok güzel olayı kullanıcı tercihi olarak bize yıkmış.
o zaman bundan sonra şöyle diyelim; türkiye'de internet çok pahalı. ona da bir laf bulursunuz siz.
haberin linki burada
pazardaki kadınları elleyerek yürüyen dede
-
twiti atan olması gereken yorumu yapmış.
" dede netflix izleyerek büyüdüğü için ahlakı bozulmuş.."
kafayı sokak köpekleri ile bozmuş kitle
-
çocuğu köpekler yemiş yahu, siz neyin kafasındasınız? neyi savunuyorsunuz? rahatsız olmamak mı gerekir bundan? normaldir olabilir böyle şeyler denip geçilmeli mi?
sokak köpekleri bir güvenlik sorunudur ve çözülmelidir.
evet tek güvenlik sorunu değildir ancak tüm sorunları aynı anda çözmek zorunda değiliz, hangisini çözsek kar.
meltem cumbul
-
yıllarca aynı sıraları paylaştığımız lise arkadaşım, okul ziyaretinde karşılaştığımızda bütün erkeklerin elini sıkmış ama bana başıyla selam verip geçmişti. inancı dedik, hiç alınmadık. meltem cumbul da bir inancından, ideolojisinden ötürü, birinin elini sıkmamış ama faşist olmuş.saçmalamışsınız. bu tarz tepkiler demokratik sınırlar dahilindedir. herkes bu tarz duruşlar sergileyebilir.
ancak kaplanoğlu'na sırf muhafazakar diye, hak ettiği ödüller verilmiyor olsaydı; görmezden geliniyor olsaydı orada bir hak gaspı oluşacağından bu faşizm olurdu. görüldüğü üzere adam ödülünü almış.
git sen de ona vur diye gaz veren ebeveyn
-
(pazartesi)
- anneeeaaa alikerem benim oyunumu aldi serviste, geri isteyince de vurduuu
- oglum, yarin guzelce iste, baskasinin malini almak hirsizliktir diye anlat, isterse paylasacagini da soyle, eminim geri verir.
(sali)
- aneeaaaa alikereme soyledim, paylasirim da dedim, bu sefer tekme atti
- oglucum, sen uzulme, eminim alikerem'le ortada bir yol bulursunuz, anlasirsiniz, oyunu aldin mi?
- alamadim, kafani servis kapisina takar suruklene suruklene okula kadar gidersin dedi (ne manyak cocukmus lan bu da, alt tarafi 8 yasinda).
- tamam, kendi aranizda cozemiyorsaniz servis ablasindan yardim isteyin o zaman.
(carsamba)
- anneeeaaa alikerem kolumu isirdi, gozume de yumruk atti, oyunu da alamadim. bi daha istersem tenefuste beni lise binasinin bahcesine goturup dovecekmis, oyle dedi.
- yarin git sen de ona vur o zaman
(persembe)
- anne, oyunumu aldim.
- hmm... iyi oglum. (irdelemiycem, allahim naaptim ben?)
(persembe saat 19:30, telefon calar)
- aloo, ben alikerem'in annesi bilmemne, oglunuz alikerem'i dovmus. (ahanda!)
- allah allah, cok ilginc. ne olmus, neden kavga etmisler?
- bilmiyorum valla, anlatmadi alikerem.
- bi sorun bakalim.
(on dakika sonra)
- alo, sizin oglan durup dururken vurmus, servise biner binmez yumruk atmis.
- hanfendi, ben aralarinda halletsinler diye uc gundur ugrasiyorum (olayi bildigim kadariyla anlatirim), oglunuzla uzlasmasmaya calistigina eminim oglumun, ama sonunda boyle halletmisler iste.
- nesi hallolmus? kaba kuvvetle mi hallolurmus. ne bicim annesiniz siz, ne bicim cocuk yetistiriyorsunuz? mudure sikayet edecegim oglunuzu.
- buyrun edin. bu arada, alikerem kac yasindaydi pardon?
- 8
- benimki 6 oldu, cuma gunu. (ne diyorum ben? bu ben olamam? ama nasi da dovmus kendinden buyuk cocugu) iyi aksamlar (nezaketin batsin zkurmus, kari suratina kapadi telefonu)
(cuma)
- anneee mudurun odasina gittim yine
- (bilmezden gel zkurmus, sakin ol) aaa neden?
- bilmiyorum ki, birinin koltugunu tekmelemisim galiba serviste
- hmm, alikerem'e vurdun diye olmasin?
- yok ya, vurmadim bile, oyunumu ver yoksa seni bayiltana kadar doverim dedim, odu koptu.
- aaa baak koca bir karga gecti disarda. (naaptim ben, naaptim?)
ilk bilgisayarda yapılan mallıklar
-
birazdan ssg gelecek; o zamanlar 8 yaşındaydım yanlış kod yazmışım o kodu düzeltene kadar sıkıntıdan yarım kilo zeytin yedim ama sonunda düzelttim, o hatalardan ders almasaydim ekşi sözlüğü kodlayamazdım diyip, debeye giricek.
71 rektörün atıf sayısının 0 olması
-
kaynak
"yazıyla sıfır!
türkiye’de şu an görevde olan 71 rektörün aldığı atıf sayısı toplamı bu. yani 0."
ben yazacak bir şey bulamadım.
edit: 68'inin yayını bile yok.
edit2: bahsedilen yayın ve atıflar uluslararası. zaten önemli olan bu değil mi? içerde kendi kendilerine hallediyorlar zaten.
edit3: (bkz: 6 aralık 2019 pamukkale üniversitesi rezaleti)
(bkz: şoförünü fakülte sekreterliğine atayan rektör)
edit4: kaynaktaki görselin olduğu programı şuradan 8 aralık 22:31:50'yi seçerek izleyebilirsiniz haberturk
edit5: imla.
chp'li ailelerimizi hdp'ye ikna kampanyası
-
silahsız ve sivil 30 askeri kurşuna dizen pkk'nın, bebekleri kurşunlayan bir örgütün, tek amacı dershanesine gitmek olan bir genç kızın yüzünü yakan canilerin arkasında olduğu bir partiye oy vermek için ikna etmektir. o değilde bu hdp denilen zımbırtı bir günden bir güne örgütün eylemleri nedeniyle pişmanlığını beyan etmediği gibi pişkince örgütü savunmaya da devam etmektedir.
bunlar devlete h..sstr çekenlerdir. gözünü kapat ve abinin çocuğunun o da yoksa annenin örgüt tarafından yok yere öldürüldüğünü düşün bak bakalım oy verebiliyor musun? ölen senden değilse umrunda değil değil mi?
*
steve cutts
-
londra'da yaşayan bir illustrator. çizimlerinde genellikle modern zaman eleştirileri yapıyor. çalışma hayatı ve büyük paralar için herkesin birbiriyle mücadele etmesinden ve tüketicilikten dem vurur.
tüm bunların yanında sosyal medya'ya da giydirmeden edemiyor. çizimlerinde sosyal medyayı da zincir gibi görür ve bir nevi insanı tutsak olarak betimliyor.
popüler kültür ve tüketicilik üzerine yaptığı eleştirilerin yanında kendisi birçok büyük şirkette çalışmış buna çizimlerinde eleştiri konusu yaptığı coca cola da dahildir. bıkmış adam.
gezi parkı direnişinin fiyaskoyla sonuçlanması
-
ıstanbul'a son gittiğimde gezi parkı hala yerinde duruyordu. demek ki fiyasko falan yok ortada.