hesabın var mı? giriş yap

  • köydeki dayım annemi ziyarete gelir. yemekler yenir, çay içilir ve sohbet başlar;

    - karar vedüm koyun alacam.
    - neden ki dayı.
    - iyi para bırakıyor. bünyamin emminin oğlu almış yedi sekiz ay sonra verdüğü paranın üç katı kazandı.
    - ha şu hakan mı? tamam da sen nasıl bakacaksın ki? bağ bahçe nolcak?
    - yoo ben bakmayacam, anlamam zate. hakan ilgilenecek.
    - ona kaç para vereceksin?
    - görürüz illa ki, verürüz bir şeyler.
    - valla ne diyim, hayırlısı olsun dayı.
    - amin. sen ilgilenmiyon mu? okul okudun, anlamiyo mu bu işlerden.
    - ahah istanbul'da hayvan mı beslenir dayı?
    - ne hayvanı la.

    bizim köyde bile herkes kriptoyu konuşuyormuş. dayım da coin alacakmış.

  • durum güncellemesi sahibi esra

    "merhametsiz erkek, kuyruksuz kediye benzer.."

    altındaki yorumlar:
    erdem : kuyruksuz kedi, tuzsuz çekirdeğe benzer.
    emre : tuzsuz çekirdek, mürekkepsiz mürekkep balığına benzer
    halil : mürekkepsiz mürekkep balığı, karınca yemeyen karıncayiyen-e benzer
    erdem : karınca yemeyen karınca yiyen, patlıcansız karnıyarığa benzer
    emre : patlıcansız karnıyarık, tekerleksiz bisiklete benzer
    halil : tekerleksiz bisiklet,kanatsız kuşa benzer
    emre : kanatsız kuş, kafeinsiz kahveye benzer
    erdem : kafeinsiz kahve, pirinçsiz pirinç pilavına benzer
    emre : pirinçsiz pirinç pilavı, kurşunlu kurşunsuz benzine benzer.
    erdem : kurşunlu kurşunsuz benzin, çekirdekli çekirdeksiz yeşil zeytine benzer
    emre : çekirdekli çekirdeksiz yeşil zeytin, katı sıvı sabuna benzer
    erdem : katı sıvı sabun, merhametsiz erkeğe benzer
    emre : merhametsiz erkek, kuyruksuz kediye benzer
    esra : allahım benim nası arkdaşlarım var ne yaratıcı ne üretken maşallaahh :))
    emre : kaç la kaç sahibi geldi

  • bu acıya birinci taraftan şahidim. abim öldüğünde annem 43 yaşındaydı. abimin cenazesinden 1 hafta sonra işine döndü, 1 ay sonra ev taşıdık, 3 ay sonra tatil yaptık. annemin yaşamaya çalışmasını gözünden görüyordum. öyle bir acı ki bu kendini bir pençelerine bıraksa bir daha toplanmaz korkusu vardı kadının gözlerinde. bizim için yaşamayı seçti. annem bir hafta sonra işine dönerken böyle densizler yine eleştirmişti, annem cevap olarak da 'ben şimdi dönerim dönmem, dönmezsem ne değişecek ki, en azından bir işe yarıyorum' demişti. kendisi sınıf öğretmenidir. hayatınızda en fazla kırılan kemiğin acısını yaşamışsınız, sizin ne haddinize nasıl acı yaşanır öğretmek?

  • selam, bence çok yanlış bir şey bu yapılan kendinize yapılsada hoş olmazki bence insan biraz objektif olmalı böyle hsuuslarda tabi bu sadece benim fikrim saygılar

  • yangin tatbikati sirasinda 2 dk icinde bosaltilmasi gereken okulun 15 dk'da bosaltilmasi sonucunda mudur yardimcisinin herkesi bahceye toplamasi. ogrencilerin laubali hareketlerinden, bilinc eksikliginden, adam olamayacagimizdan bahseden konusmasi sirasinda siniflardan birisine basariyla saklanmis bir arkadasin pencereden sarkip: "cengiiizz, yaniyoooommm!!!" diye nara atmasi ve okul olarak yarilmamiz.

  • ingiltere'de, eğer bir çocuk ailesi tarafından "ben bakmayacağım." denilerek sosyal servislere verilirse veya çocuk belli şartlar icerisinde (cocuğa siddet, çocuğa bakamama, evde siddetli geçimsizlik, taciz vs...) sosyal servisler tarafindan alınırsa ve başka bir aileye evlat verilirse öz ailesi çocuğu hiçbir şekilde göremez. yılda bir kere mektup göndermesine izin verilir sadece. çocuğun adresi ya da evlat edinen ailenin bilgileri öz aileye bildirilmez. taa ki 18 yaşına kadar.

    cocuk büyürken pedagog desteğiyle çocuğa evlatlık olduğu söylenir, çocuk 18 yasina geldiğinde ise "ailenle görüşmek istiyor musun ?" diye sorulur. çocuk evet derse görüşme sağlanır, çocuk istemezse ömür boyu konu kapanır. taa ki çocuk tekrar başvurup, "ailemle görüşmek istiyorum" diyene kadar.

    olması gereken de budur.

    o zaman yaşasın türk adaleti diyelim...

  • yarım saat önce başıma gelen olay. öğrenciyim kendime ve sevgilime bi değişiklik olsun dedim burnumdan geldi.

    tam öküz burger adındaki mekandan, trendyol aracılığı ile 2 burger 1 litre kola sipariş ettim. 348 tl tuttu. canlı konumdan kuryenin nerde olduğuna bakarken kurye 4 ev ötede haraketsiz şekilde duruyordu. herhalde başka bir sipariş daha var onu verecek sandım. sözde kurye benim zilime basmış, aramış beni bulamayınca siparişi alıp imha etmiş. hepsi külliyen yalan. ne arama yapıldı nede zilime basıldı. öylece yemeğemi yemiş. şimdi canlı destekle konuşuyorum. para iadesi olmayacaktır diyor. mekanı arıyorum, diyor ki bizim kuryemiz değil bizi ilgilendirmiyor. ayak üstü dolandırıldım. olacak iş mi?

    sayın yazarlar şimdi ben nereye başvurayım size soruyorum?

  • devlet maske dağıtmak zorundadır.

    maskemi var lan ortalıkta.

    1 aydır hasta olan taksın dediniz maske. hastaya kalsın diye almadık, depolamadık, stoklamadık.

    ben nasıl bulacağım bu açıklamadan sonra?

    ben nasıl para vereceğim maskeye?

    herkesi zengin mi sanıyorsunuz?

    belediyeler dağıtmaya başlamış- ankara ve istanbul - yetmez ama iyi adımlar. merkezi hükümette halkına hızlıca destek vermelidir.