hesabın var mı? giriş yap

  • bu adamları kulaç atarken hiç görmedim. hep 2km ötede sadece kafaları gözükecek şekilde duruyorlar denizde ama oraya nasıl gidiyorlar muammadır benim için.

  • yemiyor diyen yiğidi bulup alnından öpmek lazım. öteki zaten öpülmek için daha sert taşa kendini vurur bir gün.

  • bir haftadır yaptığım şey.

    600 liraya bisiklet aldım. ramazanda bisikletle gelemeyeceğimi var sayıyorum. havalar iyiyken binsem; 2 ay ramazandan önce 2 ay bayramdan sonra, 4 ay binerim toplamda. aylık benzin masrafım 250 tl civarı. bunun yarısı işe geliş gidiş. 125*4=500 tl. al sana bisikletin parası. bedavaya geldi. evden işe 10-15 dakikada gidiyorum. hem de spor yapıyorum. iş çıkışı da çarşıya pazara kullanıyorum. giremediğim sokak, ters yol yok. baktım kırmızı yanıyor araçlara, iniyorum bisikletten, elime alıyorum bisikleti, oluyorum yaya. geçiyorum yayaya yeşil yanan yerde.

    bisiklet güzel bir şey.

    çok soran olmuş: yaz saati uygulamasıyla serbest kıyafet, kış saatiyle takım elbise. o yüzden rahatım :)

    güncelleme: takım elbise uygulaması komple kaldırıldı. kot&gömlek devam...

  • uzun zamandır görüşmediğim bir arkadaşı aradım, bir sigorta şirketinde çalıştığını bildiğimden aramızda geçen konuşmanın fitilini verdim, şöyle:
    - beyefendi ben çükümü sigortalatmak istiyorum, fakat paha biçemiyorum.
    - biz biçeriz efendim, zaten 200 gram et parçası, fazla prim ödemezsiniz.
    - peki, başına birşey gelirse, siz yenisini takıyor musunuz?
    - yenisini takıyoruz efendim, fakat aynı yere değil.
    - orrozbuçocuuuuuu!!!
    (gülüşmeler)

  • insanoğlu bununla ciddi ciddi sınanıyor demek ki. derler ya hani, ya arkadaşını kaybedersin ya paranı. bazen ikisini de kaybediyorsun da hangisine üzüleceğini bilemiyorsun. ben borç isteyenlere: "valla bozuk yok abi üstümde." diyorum da, babam bu konuda hayır diyemiyor. kendisi kefalet konusunda da bir numara olup hali hazırda bir arkadaşının kredi borcunu da üstlenmiş aşmış bir şahsiyettir. efendim, benim bu babam yine bi gün bir arkadaşına borç verdi. yıllar geçti, adam ödemedi. geçen gün "yea bi mustafa amca vardı, ne oldu ona?" diye sorunca ben, babam sitem etti, arayıp sormuyor, telefonlara çıkmıyor, düğünümüze bile gelmedi, artık sevmeyeceğim, dedi. üzüldüm. çok iyilerdi.

    neden sonra bikaç gün önce, bi telefon gelmiş, mustafa amca babamı aramış. ankara'daymış. kalbinden ameliyat olacakmış. acaba helallik mi istiyor, dedim, şomağızlı dediler, her ameliyat olan ölüyor mu? bilmem. ölmüyor mu? babama sen nasılsın demiş, benden bir isteğin var mı demiş. babam da, canının sağlığı demiş. konseptten ayrılmamış. dur demiş hatta, hastaneye geleyim, göreyim seni bir. ayy canım ya son kez bi görmek istedi demek arkadaşını dedim, şomağızlı dediler, niye son olsun? bilmem. neden olmasın? annem, hastaneye gitmek üzere hazırlanan babamı, işte sen böylesin, çok iyisin, herkesin her şeyine koşuyorsun, saf mısın nesin diye inceden inceye doldururken; benim yüce gönüllü babam, hasta yatağındaki bunca yıllık arkadaşını müdafaa için şunları söylemiş: "gideyim ya, belki parayı verir."

  • yurt dışında da çokça örneği görülen olay. hatta bir program vardı internet üzerinden pedoları bulup ifşa ediyorlardı reality show tadında. tabii işin içine polis vs. de giriyordu. aslında bizim ülke için de fena olmaz lan. hem sapıklar yakalanır hem de deli gibi reyting alır. acun ılıcalı'yı göreve çağırıyorum.

    edit: neil manke söyledi programın adı to catch a predatormış.