ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
vedat milor'un denize düşen cep telefonu
-
vedat milor için yemeğin vazgeçilmez, telefonun ise önemsiz bir materyal olduğunu gösteren hadise. hastayım bu adama cep telefonu denize düşüyor bütün ekip panik vedat abinin tepki ;
- telefonunuz düştüüü!
- benim telefon mu düştü?
- evet!
- o zaman çok kötü. kaybettim herhalde telefonu, artık hayır gelmez ondan. ve yemeğe devam.. :
o an
şeyma subaşı'nın instagram pozu
-
milletin sıçtığı boku buraya yetiştirmeyi ne kadar çok seviyorsunuz ya nasıl bi salaksınız mk
türklerin yurt dışında yaşadığı kavga efsaneleri
-
gerçektir...
bir türk interrailci trende tuvalete girmek için kalkar. tam o sırada bir kızla bir oğlan, bir takım amaçlar için birlikte tuvalete girerler. kapıya da 2 zenci çocuk gelir ve kimse girmesin diye kapının önünde beklemeye başlarlar. türk olan içeri girmek için hamle yapar ama zenciler "no" diyerek onu engellerler. ardından türk olan çok sıkıştığı için bir kez daha, bu sefer daha kararlı bir şekilde tuvalete girmek ister. zenciler bu kez çocuğu iterler ve çocuk yere düşer. son derece inatçı ve kavgacı bir insan olan türk delikanlısı, çok sinirlernir ve tuvalet kapısına doğru 3. kez atılır. bu sefer sabrı taşan zenciler çocuğu bir güzel döverler. yediği dayak sonrası deliye dönen türk genci "allah mısınız ulaaaaan!!" diye bağırır ve tam bu sırada "allah" lafını duyan zencilerden biri "ooo muslim brother!" deyip, az önce dövdüğü çocuğa sarılır ve sonra da kola ısmarlar.
uğur dündar'ın mutfağını fırıncıların basması
-
bir gün gerçekleşeceği hayaliyle yaşadığım retro-fantazim.
arka planda da muzlara binmiş böcekler filan uçuşacak böyle... bombardıman pilotları gibi...
(bkz: bu şartlarda imalat olmaz)
çaresizliği anlatan en iyi cümle
-
(bkz: sahibi geliyor)
adını feriha koydum
-
su altı kamerası falan almışlar herhalde. boşa gitmesin diye her hafta biri denize düşüyor.
suç ve reza
-
dostoyevski'nin gizli sakli kalmis bir romani. iste bir cocuk var, maddi zorluk cekiyor, baltayla devleti soyuyor vs vs
ramazan ayında yemekli içmekli entry girilemesin
-
(bkz: sen oruç tutma lan ayı)
f. terim'in barcelona'nın başına geçeceği iddiası
-
karakter sınırına takıldığı kesin olan olay.
merhaba ben selinsu bunlar benim itiraflarım
-
şu iki örneğine bizzat şahit olduğum yazı bütünü.
"düşüncesi hakkında en ufak bir fikre sahip olmadığım halde deniz gezmiş'in her ölüm yıldönümünde herhangi bir starbucks şubesinden iphone'umla "devrim bir gemi gibidir. kim bilir kaç yunus görmüş, kaç deniz gezmiş" paylaşımı yaparım."
" kural gereği arkadaşlarımın feysbuktaki fotoğrafları altına "güzellik, ay ben seni yerim ki -kalp kalp kalp-, bebeğim çok güzelsin" yazarım; onların da simsiyah kaşlara sahip olmama rağmen ısrarla sarıya boyattığım borussia dortmund terk saçlı fotoğraflarıma aynı şeyi yapmalarını beklerim."
başıma bir şey gelmeyecekse ben bu yazıyı beğendiğimi söyleyebilirim. yazan kişi niçin hunharca linç edilmiş anlayamadım.
ilk bilgisayarda yapılan mallıklar
british airways flight 5390
-
10 haziran 1990'da gerçekleştirilen ve bac 1-11 tipi uçağın ön camının patlaması sonucu ikinci pilotun southampton havaalanına zorunlu iniş yapmak zorunda kaldığı uçuş.
ikinci kaptan indirmiş çünkü, birinci kaptan, patlayan ön camdan dışarı fırlamış. sadece ayakları içeride kalan pilotu, kabin ekibi ayaklarından yakalamış fakat içeri çekememiş. pilotun vücudu lövyeye baskı yaptığı için uçak hızla irtifa kaybetmeye başlamışsa da ikinci pilot ve kabin ekibinin üstün çabaları sonucu uçak kontrol altına alınıp southampton havaalanına zorunlu iniş gerçekleştirilmiş.
işin en ilginç kısmı ise,, binlerce feet yukarıda ve -65 derece (türkçe kaynak bulamadığım için yanlış anlamış olabilirim) uçağın dışında yaralı olarak 40 dakika kadar uçmuş olan kaptan pilot hayatta kalmış.
wikipedia
düzeltme: joelskellington'dan gelen uyarıya göre; sıcaklık -65 derece değil, -65 fahrenheitmış bu da -53 dereceye tekamül ediyormuş.
diğer bir kaynakta da -17 derece olduğu yazıyormuş.
http://www.bbc.co.uk/dna/h2g2/a20460782
sezaryenle doğurup kendine anne diyebilen kadın
-
eşimden biliyorum, bebeğimiz doğalı beş gün oldu ve beş gündür onu sezaryenle doğuran anne hiç uyumadı. o annenin bundan en ufak bir şikayeti de yok. çok mutlu. anne olmak senin anlayamayacağın bir şey troll kardeşim. bu konuda bari yavşaklık etmeseydin...
ekleme: başlık bizim başımıza kalmış :/