hesabın var mı? giriş yap

  • cahillik bile değil. net bir mental yoksunluk.
    hadi söktün bataryayı hangi akla hizmetse, daha önce dinleme cihazı mı gördün, tanıdın da hemen ne olduğunu tanımladın o devrenin?
    gördün o devreyi, bari araştır neymiş? hangi akılla, hangi bilgiyle, hangi deneyimle böyle bir bilgi uyduruyorsun? amacın ne?

    diyelim sahiden dinleniyoruz; ulan zaten telefon dediğin şey ses alışverişi için var. içinde en az bir mikrofon var. yeni ve gelişmiş cihazlarda birden çok mikrofon var. bir işletim sistemi var, yazılımlar var. kasanın içinde bir ton komponent var. neden pile gizlesinler? bunu bile düşünmekten yoksun olunmaz. telefon lan o. olası bir dinleme için kendi varlığı yeterli zaten.

  • misvak dergisinin referandumda hayır oyu verenleri şeytanla özdeşleştirdiği, efes şişesiyle de ayrıca mesaj vermeye çalıştığı karikatürdür.
    bu, açık açık hedef gösterme değil de nedir?
    komiklik yaptığını zannetmek bir yana bu kafa, bu anlayış nasıl bir kin, nasıl bir merhametsizlik örneğidir?
    eğer bu ülkede bir gram adalet varsa, yeminine sadık tek bir savcı varsa bu karikatürün hesabı sorulmalıdır.

  • (aynen yaşanmıştır)
    kadıköy-maltepe minibüsü
    yolcu: şöför bey müsait bir yerde inebilir miyim?
    şöför: inemezsin kardeşim, tek durak maltepe kır kıçını otur adamın asabını bozma!
    bütün yolcular: tıssssss......

  • ilk dikkat çeken nesne tabiki evden getirdiğimiz sandviç/ekmek arasını hangi nesne ile kapladığımızdan belli olur.

    nasıl mı? şöyle ki, eğer getirdiğimiz şeyi gazete kağıdına sarmıssak bu ekmek arası bilmem ne olur, yok eger, getirdiğimiz şeyi jeletinli aluminyum folyo ile kapladıysak o zaman bu sandviç olur. normalde ikisi de beslenme saatinda karın doyurmaya yarayan yiyecektir ama aradaki ince farki olusturan nesne aluminyum folyodor. daha bi filmsel yiyecek moduna sokar ekmek arasını. halbuse o da ekmek arası bu da ekmek arası, ama arada super bir fark olusturur gorsel olarak.

    işte bu durum, zengin ile fakir arasındaki statuyu gosteren durumdur. folyo sahibi çocuk zengin, gazete kagıdı sahibi cocuk fakirdir.

    onemli not: eger gazete o günün gazetesi ise, cocugumuz orta hallidir. yok eğer gazetenin spor sayfasinda hami mandiralinin shalkeye gittiğinden bahsediyorsa durum fecidir...

  • fifa yükledikten sonra oyunu açarken klavyeyi sağa sola kaydırmayı akıl edemeyerek 2 hafta boyunca bilgisayarın yaptığı maçları izlemek.

  • parfüm veya roll-on hediye edilebilir. hediye edilecek gibi bir ortam yoksa ben bir kere şöyle yapmıştım:

    kokan kişiyle aynı ofiste çalışıyorduk. önce gidip bir adet roll-on aldım. sonra iş yerine o gün bilerek kendi roll-onumu ve ekstrayı getirdim. gün biraz ilerleyince 'ay havalarda çok sıcak oluyor insan terliyor istemeden. dikkat etmek lazım ben bir koltuk şeysini tazeleyim tekrar süreyim' dedim. o arkadaş da haklısın evet dedi bende 'aaa bunu fazladan almıştım ofise koyarım diye.yanında yoksa kullanabilirsin' dedim ve verdim kendisine.

    o da hep dikkat etti ondan sonra.

    bir de sheraton'da çalışırken bir gün soyunma odasında dolaplarımızı bir açtık ki tüm dolaplara kırmızı kurdelelerle deodorant koymuşlardı. güzel bir düşünceydi herkesi zan altında bırakmak :)