ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
yaran facebook durum güncellemeleri
-
eğer bir kızın fotoğrafları belden yukarı ise kısa boylu, omuzdan yukarı ise şişman, sadece gözleri görünüyorsa kaçın.
23 nisan 2018 tsk'nın meclisi terk etmesi
-
tsk'nın siyasallaştığını gösteren rezalet.
akp'li vekil konuşurken terk etse, burada askeri vesayet diye ağlayacak akp'liler şimdi bu işe bir kulp ararlar.
hdp'li vekil 5 dk önce "ermeni soykırı", "kürt illeri", "kürt kökenli değiliz kürtüz", "devlet kürt illerinde zulüm yapıyor" derken değil de, konuşma sırası iyi parti'ye gelince gerçekleşmesi de tsk'nın yeni hassasiyetinin ne olduğunu gösteriyor. vatan mı, makam mı?
bonus (bkz: 23 nisan 2018 rte'nin ysk açıklaması)
algida'nın türkiye'de farklı ürünler sunması
-
bir twitter kullanıcısı tarafından ortaya çıkarılmış, henüz doğruluğu kanıtlanmamış iddiadır. algida'nın ingiltere ve türkiye'de satışa sunduğu twister isimli dondurmasında içeriklerin tamamen farklı olduğu ifade ediliyor. türkiye'deki twister'da yağsız süt oranı %1 iken bu oran ingiltere'de %13'e tekabül ediyormuş. aynı şekilde meyve püresi oranı türkiye'de %0,4 iken ingiltere'de satışa sunulan üründe %11'miş. twit şurada
böyle bir farklılık doğruysa, yani algida türkiye'de çok daha sağlıksız formülasyona sahip ürünler piyasaya sürüyorsa büyük rezalet. söz konusu rezalette sadece algida firmasının değil, bu bariz farklılık içeren formülasyona okey veren bizdeki yetkilerin de payı var elbette.
edit: konu genel hatları itibariyle şununla ilintiliymiş. (bkz: aynı ürünün türkiye'de daha kalitesiz olması) (bkz: türkiye'de ürünlerin kalitelerinin düşmesi)
edit 2: konuyu gündeme getiren kullanıcı gıdadedektifi'dir. emeğe saygı açısından ismini paylaşmam söylendi. şahsım adına ben de teşekkür ediyorum gösterilen çabalar için.
algida konuyla ilgili bir açıklama yapmış. onu da paylaşmak boynumuzun borcudur. link
edit 3: uzman birisinin görüşleri şu şekilde. paylaşmakta fayda gördüm. (bkz: #91287805)
evden sütyensiz çıkmak
-
hergün yaptığım eylem. kadınlara da tavsiye ediyorum.
karadeniz'in medeni kentleri
-
varna, burgaz, odesa, soçi, batum.
türklere sorulan salak sorular
-
yer italya
-sizin ülkede maşallah diye bi kamyon şirketi mi var?
-yoo neden
-her gelen türk arabasında maşallah yazmakta
-hmm gachayım...
devletin m. kemal'in asıl kimliğini açıklamaması
-
yukarıdaki entry sahibi lavuk sözlüğün baş trollerindendir. sakın ciddiye alıp entry girmeyiniz.
konu kilit.
tanım: troll başlığı.
edit: aga yazmayın demiyor muyum? yazmayın yahu.
başlık sahibi zix isimli hıyar ağası. engelledi herhalde beni profilini göremiyorum.
edit 2: ya sözlük yönetimi; ofisinize kimsenin tanımadığı yeni nesil ünlüleri çağırıp "soru&cevap" çekmekten başka bir şey yaptığınız oluyor mu sizin? bu şeriatçı tayfaya yönelik yaptırımlarda neden çok hantalsınız? en son gördüğümde ofiste hande lale sarıoğlu'na göbek attırıyordunuz.
isveç'in ekşi yazarlarına vatandaşlık vermesi
-
allah belamı versin okey.
not : allah kelimesi sorun olur mu?
thy'nin dönüş bileti kurnazlığı
-
şimdi şöyle bi durum da var mı acaba arkadaşımın arkadaşı...
adam gidişi değil de dönüşü kaçırsa...
gidiş-dönüş aldığı için indirimli ödediği gidiş biletinin, indirim oranını geri mi isteyecekti firma?
buyrun...
süreniz 45 saniye.
oto sanayide kaput açılınca oluşan dostluk havası
-
yaşamayanın bilmeyeceği duygudur.
o ustanın ordinaryüs profesör havasıyla ağır ağır arabaya gelişi, kollarını yay gibi açarak aracın önünü hatun beli kavrar gibi kavraması, ağzında sigarasıyla 67 derece motora eğilmesi, bas diye araç sahibine emir vermesiyle beraber başlayan çevre araç sahiplerinin sanki kırk yıllık dostunun arabasıymış gibi aracın yanında saniyesinde belirip kardeşimli, dostumlu, sıcak bir sinerjinin anında yaratılması durumudur. ulan şu ülkede her yer oto sanayi olsa inan bana hiç bir yerde kavga gürültü, türk kürt, fener cimbom kavgası yaşanmaz.
yok abi oto sanayide mutsuzluğa yer yok, hele ki bi de bir aracın kaputu açılmışsa.
küçükken ne olmak istediyse o olan insan
-
baya baya benimdir.
küçükken sorarlardı mal gibi: "ne olcan bakim sen" diye.
çocukluğun tüm umursamazlığıyla verirdim cevabımı: "hiiiçç"
şu an tam olarak planladığım yerdeyim.