hesabın var mı? giriş yap

  • ulan hala anlamadınız mı ? termos pahalı değil, biz fakiriz. araba pahalı değil, biz fakiriz. rakı pahalı değil, biz fakiriz. kitaplar pahalı değil, biz fakiriz. yani şunu anla güzel kardeşim, biz türk halkı f a k i r i z.

    edit: tamam termos pahalı amk. kabul ediyorum, pahalı termos. mesaj atmayın yeter.

  • londra da just eat deliveroo ve uber eat den fırsat bulup kurye dağıtım elemanı bulmaları çok zor olacaktır , özellikle cuma ve cumartesi akşamları kuryeler en çok kim ödeme yapıyorsa ona çalışır, bütün kuryeler bütün şirketlere kayıtlıdır , çalışma izni olan sicili temiz olan herkesi işe kabul ederler, en büyük sıkıntı dağıtımı yapacak elemanı bulabilmek , binlerce kuryeye ihtiyaçları olacak ve çok büyük promosyon yapmaları gerekecek hem kuryelere hem sipariş verecek olan kişilere , taksi içinde aynı durum , bir sürü uber gibi başka ülkelerden taksi çağırma şirketleri markete girip 50-100 milyon pound harcayıp marketten çekilmek zorunda kaldılar , market uber eat just eat ve deliveroo tarafından paylaşılmış
    deliveroo sektörde ilk olandir, restorant ve paket servis usulü çalışan işletmelere kendi bünyesindeki kuryelerle dağıtım hizmeti vererek basladi, buna uber eat in sektöre girmesiyle marketleri ve petrol istasyonları eklediler , uber eat ile aynı usulde çalışıyorlar , kendi maaşlı kuryesi yoktur bütün kuryeler serbest meslek olarak gözükür istediği saatte istediği gibi istediği kadar çalışır , istediği isi alır istediğini ret eder , çok yaygın kurye ağları vardır londra’da en az 100 bin kurye diyebilirim ayriyetten londra’daki uber’e kayıtlı binlerce taksi şöförü de işlerinin yavaş olduğu saatlerde uber eat veya deliveroo yaparlar , bir isi yapmak 8-10 dk tutuyor genelde ve ortalama ücret 4 pound civari olup yoğun zamanlarda 2 misline kadar çıkar ücretlendirme
    birde beelivery diye bir şirket var londra’da , uber eat just eat ve deliveroo şirketlerine göre biraz daha farklı çalışır , kurye agina kayıtlı binlerce kişi var , sipariş adressine en yakın kişiye isi app üzerinde yollar , kurye isi beğenirse alır ve en yakın marketten siparişi alır ödemesini yapar adrese teslim eder siparişe ödediği ve kurye ücreti ve varsa bahşişi takip eden haftada hesabına yatar ,
    bu şekilde getir usulü çalışan irili ufaklı onlarca şirket var ,
    amazonun 2 saat içinde hızlı servisi var morrison süper market ile ortak çalışırlar
    bunlara ek olarak bütün süper marketler kendi online siparişleri kendileri evlere teslim ederler ve çok yaygın servis ağları vardır, bunuda 3-4 pound servis ücretiyle yaparlar ,
    getirin hiç bir şekilde uber eat’in veya deliveroo’nun köşedeki marketten benim evime getireceği bir ürünü daha ucuza ve daha hızlı getirebileceğini zannetmiyorum zaten londra’ya para kazanmak için girdiğinide düşünmüyorum , global bir şirket olmak için londra new york paris gibi sehirlerde var olmak gerekir prestij için ,
    çok uzattım biliyorum kısacası market tamamen dolu ve kim daha çok promosyon kim daha çok kurye ücreti öderse o daha çok iş yapar, suanda marketin durumu bu , getir uber eat deliveroo ve just eat gibi değerleri yuz milyarlarca dolar olan bu şirketlerle aldığı 180 milyon dolarlık yatırımla baş edebilirse helal olsun demek düşür bizlere , umarım başarılı olurlar bunu canı gönülden istiyorum yolları açık kazançları bol olsun.

  • tanıştık.
    arkadaş olduk.
    iyi arkadaş olduk.
    çok iyi arkadaş olduk.
    dost olduk.
    en iyi dost olduk.
    sevgili olduk.
    ayrıldık.
    bitti.

  • ömrü hayatımda sayısız maç izlemişimdir. milli takım maçlarında protokolün, bakanların hatta yayıncı kuruluşun genel müdürünün falan gösterildiği tek ülke türkiye olabilir. gerçekten kabile devleti ya. banane bakandan, federasyon başkanından, trt genel müdüründen. neden gösteriyorsunuz?

    edit:imla

  • simdi biraz fantastik gelebilir; ama gercek.

    iki yil once bitirdigim, oncesinde de iki yil suren bir dunya turu seruvenim oldu. katildigim gemi ile okyanustan okyanusa, limandan limana dolanmistim. yasadigim bu donemi yillar sonra hatirlamami saglayacak anilar biriktirme karari almistim ilk adimimi attigimda disari. bu minvalde, en basta cok klasik olan gittigim ulkelerden magnet ya da kartpostal biriktirmek geldi aklima ama sonra cok siradan buldum bunu ve vazgectim. ne yapsam diye dusunurken aklima cok zor ama inanilmaz bir sey geldi.

    bitirebilmem yillarimi aldi; ama degdi.
    amerika'sindan japonya'sina kadar, hindistan'dan isvec'e kadar, portekiz'inden tut da turkiye'ye kadar butun maviliklerden gectim. ve bu seyirler sirasinda geminin arkasindan sarkittigim kucuk bir kova ile sular topladim ve bir kavanozda biriktirmeye basladim. gunu gelip de son okyanus suyunu kavanoza aldigimda hedefime ulasmistim. bir kucuk iksir sisesi aldim ve butun topladigim sulardan birer kasik alarak o sisede harman yaptim.

    dunyanin dort bir yanindan topladigim, tam yedi denizin suyu var bende. bir gun karsima biri cikar da evlenecek olursam, mustakbel kisiye teklifimi sacma bir yuzukle degil, emegimi verdigim bu kucuk sise ile yapmayi dusunuyorum. mecaz anlamda degil, gercekten dunyayi avuclarina sermis olacagim.