hesabın var mı? giriş yap

  • bugün kendisi hakkındaki kaptanlık ve on numaralı forma içerikli haberini duyduğumdan beri bir içimde bir sevinç, ve gurur. umutlanıyorum ancak içimden gelen 'tarihe tanıklık ediyoruz' sesini* bastırmaya çalışarak.
    ancak biliyorum yine de, doğru bu: 'tarihe tanıklık ediyoruz'

    sana çok yakışacak bu forma arda, biliyorum 'semboller camialarıyla güzeldir' dedin bugün, tüm olgunluğuna konuştun. sorumluluğunun bilincindesin, kendini biliyorsun, nerede olduğunu biliyorsun. nerede olmak istediğine dair de güzel hedeflerin var.
    biz seni çok konuşalım, gına gelsin artık başarılarını dile getirmekten, ama sen yolunda ilerle.
    'helal olsun be!'

    kaptanımız, 10 numaramız, sahadaki biz: tanım.

  • pkknın nasıl büyüdüğünün özeti olan bir görüntü. doksanlarda bu tip olaylar çok yaşandı. bu çocuk ömrü boyunca polisten nefret edecek, korkacak, ülkesini sevmeyecek.

    edit: adının bahoz olmasından dolayı yapılanı normalleştiren, "güneydoğuda askere ve polise bisey olmasında geri kalanı çok da önemli değil" diyen atarlı milliyetçi yazarlar hemen damlamış. bu arkadaşlar o çocuğun yerinde olsaydı veya güneydoğu'da büyüseydi muhtemelen pkklı terörist olacaklardı. bakın arkadaşlar abartmıyorum pkklı terörist değil de milliyetçi olmalarının tek sebebi doğdukları yerdir.

    edit2: neymiş efendim çocuklar polis aracına taş atmış. o zaman filistin’de taş atan çocuklara silah doğrultan israil askerini de destekliyorsun demekki. kafa yapını değiştir kardeşim. benim için çocukların dini, dili, ırkı yoktur. çocuk her yerde çocuktur. filistin’deki de, nusaybin’deki de.

  • //mercimek koftesi

    /******************************************************************************
    ** mercimek.c
    ** copyright (c) 2004
    ** s. caglar onur (caglar.onur~tubitak.gov.tr) (main developer),
    ** a. murat eren (meren~uludag.org.tr) (tester)
    **
    ** this program is free software; you can redistribute it and/or
    ** modify it under the terms of the gnu general public license
    ** as published by the free software foundation version 2
    ** of the license.
    **
    ** this program is distributed in the hope that it will be useful,
    ** but without any warranty; without even the implied warranty of
    ** merchantability or fitness for a particular purpose. see the
    ** gnu general public license for more details.
    **
    ** you should have received a copy of the gnu general public license
    ** along with this program; if not, write to the free software
    ** foundation, inc., 59 temple place - suite 330, boston, ma 02111-1307, usa.
    ******************************************************************************/

    #include <1 su bardağı kırmızı mercimek>
    #include <3 kase köftelik bulgur>
    #include <2 çorba kaşığı domates salçası>
    #include <1 çorba kaşığı biber salçası>
    #include <4 çorba kaşığı zetinyağı>
    #include <3 adet orta boy soğan>
    #include <5 adet yeşil soğan>

    #ifndef nane
    #define nane (isteğe bağlı)
    #endif

    struct _baharat
    {
    tuz, karabiber, kırmızı biber, kimyon;
    }

    yemek * main(void)
    {
    mercimek köfte;
    kırmızı mercimek;
    bulgur köftelik_burgur;
    doğranmış_soğan soğan;
    salça biber_salçası;
    baharat_ baharat;

    haşla(mercimek_salçası);

    karıştır(mercimek,köftelik_burgur);

    sleep(bir_süre);
    while(status != pembe)
    kavur(soğan);

    karıştır(soğan,biber_salçası);

    yoğur(baharat,bulgur);

    köfte = karıştır(maydonoz,bulgur);
    yogur_şekil_ver(köfte);

    printf("afiyet olsun...");

    return (servis_yap(köfte, turşu, roka));
    }

  • ürünleriyle ilgili çok fazla yorum yapamam, bir kaç kere denk geldiğinde beğenmemiştim ama firmanın ve sahibinin tarihçesi oldukça serin hikaye.

    kurucusu milton s hershey şekerleme işleri büyümeye başlayınca 1900'lerin başında pennsylvania'da yeni büyük bir fabrika kuruyor.

    ama sadece bununla kalmayıp, fabrikasının yakınına çalışanlarının yaşayacağı kendi elektriği, kanalizasyonu, tesisatı, merkezi ısıtması, okulları, şehiriçi ulaşımı vs ile tüm altyapısı hazır kendi adını verdiği bir de koca kasaba kuruyor*. hatta daha sonra kendi tema parklarını bile inşa ediyorlar*

    daha da ötesi buraya eşiyle 1909'da kurduğu vakıfla, darüşşafaka tarzı bir de yatılı okul açıyor. uzun yıllar sadece yetimleri kabul ediyorlar bu okula

    eşi catherine 30'lu yaşlarda yakalandığı, o dönemde teşhis edilemeyen bir hastalıktan senelerce muzdarip olduktan sonra erken yaşta vefat edince, milton amcam aşkını kalbine gömüp bir daha hiç evlenmiyor.

    eşini kaybettikten sonra da, hiç çocukları olmadığından bütün malvarlığını (1918'de 90 milyon dolar artı hershey's şirketinin sahip olduğu 40%'lık hisselerini) herşeyini eşiyle kurduğu vakfa bırakıyor.

    bu vakıf, sonraki yıllarda hisselerin çoğunluğunu elinden çıkarsa da hala hershey's şirketinin yönetim kurulundaki oy çokluğuna onlar sahip. ve vakfın şu anki malvarlığı 20 milyar dolar seviyelerinde.

    günümüzde zaman zaman bu paranın çok azını kuruluş amacına uygun olarak eğitime harcadığı için eleştirilse de vakıf hala büyümesini sürdürüyor

    belki çoluk çocuk olsa har vurulup harman savrulacak bir servet bu şekilde katlanarak yaşamaya ve fayda yaratmaya devam ediyor.

  • --- spoiler ---

    behzat ç: şerafettin senin deden mi lan?
    cevdet: evet. nerden bildiniz?
    behzat ç: söylesin nereden bildiğimi.(harun'u gösterir)
    harun: benim de ebemi tanıyor. bu işler böyle.

    --- spoiler ---

    sandalyeden düşürtmüştür.