hesabın var mı? giriş yap

  • iki genç arkadaş uyuşturucu bulundurmak suçundan mahkemeye çıkarılırlar. yargıç hapis cezası vermez, onun yerine gidip diğer gençleri uyuşturucuya karşı uyarmalarını ister. bir ay sonra iki arkadaş yeniden yargıç karşısına çıkar ve yargıç durumlarının ne olduğunu sorar. birinci genç:

    "harika,100 kişiyi uyuşturucu kullanmaktan vazgeçirdim" der.
    "nasıl yaptın?"
    "tahtaya biri küçük biri büyük iki daire çizdim. sonra da dedim ki;büyük daire uyuşturucu kullanmadan önceki beyniniz, küçük daire uyuşturucu kullandıktan sonraki beyniniz."

    "aferin" der yargıç ve diğer gence döner.
    "ben 1000 kişiyi vazgeçirdim" der ikinci genç.
    "bravo,sen nasıl yaptın?"
    "tahtaya biri küçük biri büyük iki daire çizdim. sonra da dedim ki; küçük daire uyuşturucu yüzünden hapse girmeden önceki kıçınız, büyük daire de hapisten çıktıktan sonraki kıçınız."

  • 1 liralık ürüne 3 lira fiyat belirten, fiş istediğinde kavga çıkaran, ürünü iade etmek istediğinde kabul etmeyen, müşterisine bayat, tarihi geçmiş ürün satmaya çalışan, dükkanına işine bir gram yatırım yapmayan küçük esnafa verilen zarardır. hemen hemen her ilde a101 ve bimler açıldıktan sonra küçük bakkal olarak işe başlayıp onlarca şubeyle devam eden marketler var.

    işini düzgün yapamayan insanların para kazanamaması serbest piyasaya aykırı bir durum değil.

    edit: imla. hatamı düzelttiği için @collision course'a teşekkür ederim.

  • iki gunde buyukce bir kismi gezilebilen sehir. elbette tarih/arkeoloji meraklisiysaniz bir hafta da yetmeyebilir. yurudugunuz her yerde bir kalintiyla karsilasiyorsunuz. sadece iki gunu olanlar icin birkac tavsiyede bulunayim nacizane.

    gezilecek yerler:

    - akropol: atina'ya gelip de burayi gormeyen yoktur herhalde. sabah erkenden gidilmesi salik verilir. saat 11 civarinda ortalik turist kayniyordu. ciddi ciddi sabah acilis saatinde (8) gidin buraya. hem hava cok isinmadan, hem de cok kalabaliklasmadan iyice gezin. birazcik hakkinda okuyup gidin. parthenon, erektheion gibi farkli yapilarin onemini, hikayesini bilirseniz daha ilginc geliyor. bir bilgi daha... sayet "ancient agora", "roman agora", "hadrianus kütüphanesi", "zeus tapinagi" gibi yerleri de gezmeyi dusunuyorsaniz ozel bir bilet var. sadece akropol icin giris bileti 20 euro iken, bu ozel bilet 30 euro. normalde bu saydigim yerlerin giris ucretleri 6-8 euro her biri icin. dolayisiyla bu ozel bilet baya avantajli. ama sunu da not etmeden gecmeyeyim. mesela roman agoranin ya da zeus tapinaginin cogu disaridan da gorulebiliyor.

    - akropol muzesi: akropol'de gordugunuz pek cok sey replika. orjinallerini gormeniz icin bu muzeye girmeniz gerek. 1-1.5 saat ayirin en azindan derim. bu muzenin ucuncu katinda zamaninda parthenon tapinaginin uzerinde bulunan heykeller ayni sirayla sergileniyor. oldukca guzel. girisi 10 euro.

    - "ancient agora": burasi oldukca buyuk bir yer. gezmek en azindan 1 saat aliyor. icerisinde kilise, tapinak, muze vs ihtiva ediyor. kanaatimce buranin highlight'i da hephaistos tapinagi idi. parthenon'u tasarlayan mimarlardan biri tasarlamis bunu da.

    - "hadrian kutuphanesi": yine buyukce bir cogunlugu disaridan gorulebilen bir yer burasi. ama yakindan gormek ayri guzel.

    - "temple of olympian zeus": burayi gezmek icin 15-30dk arasi yeterli. disaridan gorseniz de olur sanirim.

    - "roman agora": pek bir sey kalmamis bir harebe esasinda. ama bunun icinde osmanli zamanindan kalma bir camii (su an sergiler icin kullaniliyor sanirim); bir de "tower of the winds" bulunuyor. bana baya ilginc geldi bu kule. icerisinde su saati bulunuyor.

    - "tomb of the unknown soldier": parlamentonun hemen onunde bulunuyor. burada ilgi cekici olan nobetcilerin gorev degisim anlari. her saat basinda oluyor. zaten saat baslarina yakin zamanda giderseniz kalabaligi gorursunuz.

    yeme-icme:

    - avli: mukemmel bir yer. diger turist sacmaliklarina benzemiyor. bizim disimizda bir tane yabanci cift vardi ortamda. geri kalan herkes lokaldi. sanki birinin evinin avlusunda raki iciyormusuz gibi hissettirdi. porsiyonlar baya buyuk; siparis verirken arsizlik yapmayin. ciger cok guzeldi bu arada. kizarmis peynir de oyle... tavuk da mukemmeldi... canim cekti yine. yaninda uzo icin mukkak derim. uzo da super ucuzdu bu arada. 20cl uzo sadece 6 euro. siddetle tavsiye edilir.

    - karamanlidika: burasi da oldukca onerilen bir yer. pastirmaci gibi gorunuyor icerisi. menusunde "adana sudjuk" falan var. baya da guzel bu sucuk. bir de kavurmali pastirmali omlet falan yapiyorlar. ayhan sicimoglu da tavsiye etmisti burayi bir programinda. oldukca lezzetliydi. sucuk ve pastirma da alin buradan eve goturmek icin.

    - brettos: olaganustu bir bar. instagram spot denebilir tam. burada uzo icilmeli muhakkak. sanirim 5 cesit uzolari var. yesil renkli olan (3 kere distile edilmis) 47% alkollu olani bir deneyin derim.

    - couleur locale: harika bir rooftop bar. akropol manzarasina bakarak kokteylinizi icin efendim. yalniz biraz erken gidin. aksam cok kalabaliklasiyor.

    - 360: yine akropol manzarali bir rooftop bar. kokteyller oldukca guzel.

    - o thanasis: sanirim atina'nin en meshur kebapcisi. oldukca buyuk bir restaurant. porsiyonlar yine cok buyuk. 9 euro yogurtlu kebap. lezzetli ama turkiye'den gelip de bunu yemenin pek manasi yok.

    - yiasemi: atina ile ilgili rehberlerde oldukca onerilen bir cafe. yoruldugunuzda bir kahve icip, bir turta yemek icin ideal. merdivenlerde oturuyorsunuz. soyle bir yer. ispanakli peynirli pie mukemmeldi.

    - iceroll: tava dondurma denen sey sanirim bu. cok lezzetliydi. yemegin ustune gidip burada bir dondurma yiyin. isteginize gore yapiyorlar dondurmayi.

    - gregory's: cafe zinciri. kahvaltiliklar oldukca lezzetliydi.

    - nancy's sweet home: burasi da turistik bir yer kanimca. porsiyonlar cok buyuk ama son derece lezzetli. profiterole bayildik.

    - crescendo: sayet ilk gun erkenden kalkip akropolu gezdiyseniz; akropol muzesine girmden once bir kahvalti yapilabilir burada. cok ozel birsey beklemeyin. sadece o bolgedeyseniz atistirmak icin guzel.

    - kotili: burasi muhtemelen monastiraki bolgesinde yururken onunden gececeginiz bir restoran. canli muzik falan var direk dikkat cekiyor. sirtaki yapsin diye de bir cocuk bir kiz tutmuslar. adamlarin isi oynamak ya; cok komik. burasi tam bir turist tuzagi. tuzak dediysem kazik falan anlaminda degil. yemekler kalitesiz; masalarin cogu elbette turist. ama biraz eglence isterseniz dusunebilirsiniz. kisi basi minimum 15 euro harcama zorunlulugu var. kesinlikle kalamar almayin. yedigim en kotu kalamardi.

    notlar:
    - sayet ilk gun erken baslarsaniz gezmeye (en gec 9.30da akropolde olursaniz); gezilecek yerlerin buyuk cogunlugunu ilk gun gezebilirsiniz. biz yaptik en azindan. sadece olympian zeus tapinagi ile parlamentoyu ikinci gun gezdik; geri kalan herseyi ilk gun bitirdik.

    - taksi icin beat diye bir uygulama var. onu indirin gitmeden. paypal ile kullanabiliyorsunuz. taksici kazikladi mi, dolastirdi mi, bozuk var mi vs sikintisi yok.

    - bazi kisimlari tehlikeli atinanin (oyle diyorlar en azindan). riske girmeyin taksiyle gidin bilmediginiz yerlere.

  • baktı ki tepkiler çığ gibi büyüyor, geri adım atmıştır.
    açıkçası "bu kardeşiniz" diye başlayan hiçbir siyasetçinin sözüne inanasım gelmiyor artık.

  • jeane newmaker tarafından beş yaşında evlat edinilmiştir. ancak bağlılık sorunları yaşamaktadır. ne üvey annesine, ne çevresindekilere, ne de her hangi bir şeye ilgi duyduğu için ve hayvanları öldürmeye kadar giden problemlerinden dolayı terapist terapist gezdirilmiştir.

    sonunda connell watkins diye sözde bir psikoterapiste gidilir. bu kadın, bir "yeniden doğum" seansı oluşturmaya karar verir. yastıklardan bir rahim yapılır. bu rahimden candace çıkınca, yeniden doğmuş olacak ve bu nedenle ailesine bağlılık hissedecektir.

    olay gerçekçi olsun diye etraftan baskı yapılır. anne karnındaymış gibi cenin pozisyonunda yatması söylenir. üstüne bir kişi oturur ki basınç artsın. nasıl çıkacağına dair bilgiler verilir.

    ancak zamanla candace nefes alamamaya başlar. öleceğini hissettiğini söyler. dışardakiler, watkins ve asistanları, ölmek istiyorsa bunu yapabileceğini ifade ederler. kızın çığırmalarını önemsemezler ve candace 70 dakikalık bu seansın sonunda candace boğularak ölür.

    connell watkins, bu olaydan sadece 18 yıl ceza almıştır.

    https://allthatsinteresting.com/candace-newmaker

  • yanlışı doğrusu bir kenara itilirse. 9. cumhurbaşkanı süleyman demirel’in eşi nazmiye hanım alzheimer hastasıydı. uzun süre hastanede yattı. süleyman bey de sık sık ziyaret ediyordu. doktorlar süleyman bey’e “efendim sizi tanımıyor, gelmenize gerek yok” demişler. demirel “olsun ben onu tanıyorum” demiş. son zamanlar için bu olabilir dedirten durum.

  • muhtemelen alevi olan ve amerikanvari bir stand up performansı sergileyen kadın. ülkede herkesin her şey konusunda çok ama çok aşırı hassas olması nedeniyle biraz başı ağrıyacak maalesef.

  • 7. bölümün sonunda koltuğa çivilendim, bir süre bakakaldım öylece. bu diziyle ilgili birçok kişinin gözden kaçırdığı bir nokta var ki; bunu farkedince bu dizinin kalitesini daha da iyi anlıyorsunuz: dizi bb öncesini anlattığı için senaristin sizi şaşırtabileceği alan çok sınırlı ve buna rağmen izlerken sizi germeyi ve merak ettirmeyi başarıyorlar. bir de öncesinde bb izlememiş birisinin, bu diziyi izlerken alabileceği keyfi düşündüm de, bence yeni başlayan birisi ilk olarak bcs ile başlasa 2 diziden de alacağı keyif maximum olurdu.

    ***bundan sonrası spoiler***
    bence howard'ın yaptığı konuşma sadece kim ve jimmy'e değildi; vince abi o konuşmayla biz seyircileri de tokatladı. aslında altmetinde bize: “6 sezondur hiç sempati duymadığınız howard'ın neler yaşadığını, nasıl bir hayatı olduğunu bilmeden, nasıl da kolayca yargılayabildiniz onu?! üstelik de, zevk için milletin hayatıyla oynayabilecek tiynetteki 2 sosyopatın peşinden giderek.” diyerek ayarı verdi. howard'ın o havalı görünüşünün altında, farklı sorunlarla uğraşan, derdi olan bir adam vardı yani. yukarıda bazı yazarlar howard şöyleydi böyleydi diye abartmış da abartmış. klasik beyaz yakalı çirkefliklerinden öteye ne yaptı bu adam amk? böyle kolayca adam harcamaya başlasak, ohooo, bunca yıl çalıştığım şirketlerdeki yöneticileri temizleye temizleye usta bir suikastçi olur çıkardım.

    chuck için elinden geleni yapmış; ölümünden sonra bile itibarını hep göklere çıkarmış; kim'e saygısını ve verdiği değeri hep göstermiş; jimmy çıyanına bile fırsatlar sunmuş birisiydi ve resmen 2 tane manyağın eğlencesine kurban oldu. zaten 7 bölümdür bu ikilinin girdiği şu oyundan irrite oluyordum; bu bölümü izlerken de “ha şimdi birşey olacak” diye diye gerilerek izlemiştim; tam artık rahatladım derken, bombayı patlattılar. vince reis çok fena ketenpereye getirdi bizi.

    çok yazık oldu altın saçlı garibime ve bunun suçlusu da o sosyopat ikilidir. lalo'nun hamamböceği benzetmesinin de ne kadar doğru olduğunu anladım. zaten mike bile jimmy yerine kim ile konuşmayı tercih edince, artık jimmy'nin karakteri hakkındaki resim daha da netleşmişti. bir kişi bile jimmy'e güvenmiyor amk. walter reisi bile yoldan çıkarıp daha da gaza getiren, bu saul goodman'dı zaten.

    gelecek sezon yaşadığını bildiğim için, jimmy için boşuna beddua etmeyeyim ama umarım bu yaptıkları ileride gene'den çıkar; ne diyeyim.

    ***spoiler sonu***