hesabın var mı? giriş yap

  • domatesin bilimsel olarak meyve olduğu tartışamaya kapalı olsa da yasal olarak (en azından abd için) sebze olduğu kabul edilmiştir. konu 1800'lü yıllarda amerika birleşik devletleri yüksek mahkemesi'ne taşınmış ve sonucunda domates sebze olarak sınıflandırılmıştır.

    domatesin sebze olduğunu savunanların en büyük savı domatesin mutfaktaki kullanım şeklidir. mutfak dünyasında sebzeler, meyvelerden daha az tatlıdır ve genellikle tatlı yapımında kullanılmazlar. daha çok salata, garnitür ve çorba yapmak için kullanılırlar.

    botanikçiler ise sebzeleri yenilebilen bitki parçaları olarak tanımlar. bunlar; havuç ve patates gibi kök ve yumrular, marul gibi yapraklar, brokoli ve enginar gibi çiçekler, fasulye ve bezelye gibi tohumlardır.

    yine botanikçilerin meyve tanımına göre meyveler, bitkinin tohumları için koruyucu bir çevre oluşturan bitki parçasıdır. bu tanıma göre bakıldığında domatesin meyve olduğu barizdir.

    ancak mutfak dünyasındaki tanıma bakıldığında bu sav bir işe yaramamaktadır. domates tatlı değildir ve tatlı yapımında kullanılmaz. pişirme açısından da daha çok sebzeler gibi kullanılırlar. bu tanım, amerika birleşik devletleri yüksek mahkemesi'nde görülen davada çıkan kararın temelini oluşturmuştur.

    1883 yılında amerika birleşik devletleri hükümeti, satış ve dağıtım için abd'ye getirilen tüm sebzelere vergi uygulayan bir vergi tarifesi hazırladı. başkan chester a. arthur, bu tarifeyi 3 mart 1883'te kanun haline getirdi. bu vergi tarifesi meyveleri kapsamıyor, sadece sebzelerden vergi alınmasını şart koşuyordu.

    görsel
    john nix & co. meyve komisyonu'nun kurucusu john nix, new york'taki en büyük kabzımallık şirketlerinden birine sahipti. nix'in 1839'da kurduğu şirket, florida ve bermuda gibi sıcak iklim olan bölgelerdeki çiftliklerinden ve meyve bahçelerinden taze meyve ve sebzeleri new york'a getiriyordu. şirketi büyüdükçe nix oldukça zengin hale geldi. ancak, 3 mart 1883 yürürlüğe giren vergi yasası nix'i mali olarak etkilemeye başladı.

    ithal edilen sebzelerin vergilerini toplamak, new york limanı'nı tahsildarı edward l. hedden'ın işiydi. nix, ithal ettiği sebzelerin vergilerini gönüllü olarak ödedi, ancak hedden domatesler için de vergi ödenmesini talep ettiğinde bu talebe karşı çıktı. domatesin meyve olduğunu ve vergiden muaf olduğunu açıkladı. hedden ise kendisiyle aynı fikirde değildi. sonunda bu anlaşmazlık, amerika birleşik devletleri yüksek mahkemesi'ne kadar uzanan bir dava sürecine dönüştü.

    mahkemenin vereceği karar, meyvenin doğru tanımının bulunmasına bağlıydı. her iki taraf da domatesin kendi lehlerine sınıflandırılması için savlarını sundular. kanıt olarak üç farklı sözlük'ten (imparatorluk sözlüğü, webster sözlüğü ve worcester sözlüğü) meyve ve sebze tanımlarına bakıldı.

    nix'in avukatları şahit olarak botanik uzmanlarını çağırdı ve domatesin neden meyve olarak kabul edilmesi gerektiğini açıklattı. tahsildar hedden'in avukatları ise uzman görüşü sunmaları için uzun süredir kabzımallık yapan iki kişiyi şahit gösterdi.

    yargıç horace gray, her iki tarafın savunmalarını dinledikten sonra kararını açıkladı ve domatesin bir sebze olduğunu ilan etti. karar bilimsel tanıma değil domatesin yaygın olarak kabul edilen tanımına ve kullanım şekline dayanıyordu. mahkeme kararı sonucunda nix geriye dönük olarak ithal ettiği domatesler için sebze vergisi ödemek zorunda kaldı.

    domates bilimsel olarak meyvedir ve bu tartışılacak bir konu değildir ancak söz konusu vergi toplamak olduğunda yasal olarak (en azından abd'de) sebzedir.

    kaynak: historydaily

  • türkiye için oldukça kötü bir durum. bizim en büyük ithal kalemlerimiz dolar üzerinden iken en büyük ihracatımız euro bölgesine yapılıyor. arbitraj avantajımız maalesef kayboldu

  • sorunu doğru tespit eden açıklama.

    "siz" yolunuza devam ediyorsunuz. bizlerin çoğu yolda kaldı, kalanı da sürünerek ilerliyor.

    umudumuz, yola sizin olmadığınız bir rotada tekrar devam etmek.

  • bir çok sözlük yazarının "aha ne boktan film, iğrenç, utanç verici" diye entry girip 3-5 ay sonra bir otobüs yolculuğu sırasında mecburen izleyeceği filmdir, hatta bazı sahnelerde elinde olmadan gülecek, sonra da etrafına bakıp "ulan rezil olduk yandaki kızlara, bu filme bile gülüyor diyecekler" diye hemen kenarda bekleyen leman/uykusuz vs. dergiye yönelecektir bu arkadaşlar

  • -buba valla ders çalışcam
    --sıçtırtma lan dersine pezevenk, okuyup da apartman yöneticisi olcan sanki.

    tanım : adamın dibidir ibram.