ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
siyanür
-
tehlikeli bir kimyasaldir ancak kontrolu mumkundur.
ızmir'de bir kimya ogrencisi internetten siyanur alip evde deney yaparken siyanur yere dokulmesi sonucu anne ve babasi oluyor, digerleride hastaneye kaldiriliyor.
siyanur insanlari nasil olduruyor? basitce anlatmak gerekirse, gaz halindeki siyanur (ornegin hcn :hidrojen siyanur) akcigerlerden kana karisiyor ve hemoglabinleri bagliyor. kanda oksijenin tasinmasini gerceklestiren hemoglabinler bagli oldugu icin oksijen baglayamiyor. oksijensiz kalindigi icin de olum gerceklesiyor.
peki bu siyanur kati haldeyken gaz ortaya cikar mi? havadaki nem ve diger gazlar ile tepkimeye giren bir miktar siyanur gaz olarak saliniyor. ama normal havalandirilan bir ortamda bu buyuk bir sorun degil. asil sorun olan dusuk ph'li solusyon halindeki siyanur. dusuk ph'li solusyonlar hidrojen atomunca zengin ve siyanurle birlesip hcn gazi olusturuyor ki bu en tehlikeli hali. ph 7 ve alti olmasi durumunda butun siyanur gaz haline donusuyor. hcn-cn vs ph iliskisi
ben bu kazanin sadece yere dokulen siyanur sebepli olmadigini (en azindan bu kadar basit degil), daha farkli hatalarin bir araya gelerek bunu olusturdugunu dusunuyorum.
ayrica siyanur'un satisi normalde siki denetim altinda olmasi gerekirken internetten buna ulasmak nasil bu kadar kolay bilemiyorum.
kaynak link
facebook'ta tanışmak için atılan ilk mesaj
-
merhabalar,
godfather filminin bir yerinde, şu söz vardır, çok hoşuma gider ve her yerde kullanırım:
-eğer birini seviyorsan, bırak gitsin... dönerse senindir, iskenderse benimdir!! hahahahahahaahhaahhaahah!!!
bu kısa girişten sonrai kendimi tanıtayım... spontan bir insanım... mesela face'de profilini gördüm ve hemen sana yazmaya karar verdim...
kendini nasıl tanımlarsın?
asi?
şatafatlı?
kaderci?
ilk harflerine bak, beni göreceksin:)
mustafa
erdoğan'ın ekvador'da protesto edilmesi
-
(bkz: afedersiniz ekvadorlu)
ekosistemde insanla beslenen bir canlının olmaması
-
dünya düzenini alt üst eden bir durum. yemin ediyorum böyle devam ederse kendi bokumuzda boğulacağız. bari tıp ilerlemeseydi.
abdülhamid osmanoğlu
-
twitter'den bir alıntı:
"@osmanoglu79 : musul ve kerkük dedem abdülhamid hanın şahsi tapulu malıdır...
? @celal_ :abdulhamidten kalan tek mal sensin gibi duruyor.. "
yanlış gelen mantı yüzünden veganlığın bozulması
-
60 gün sadece çimen yemek ile sonuçlanacak vahim hata.
elde çorap yatakta otururken halıya takılı kalmak
-
erkenden kalkmak zorunda kalmışsınız, güneş daha odanıza gelememiş, sarı ampula muhtaç etmiştir sizi. yatağınızda dogrulup bi müddet yatak sıcaklığından kopamamış halde oturursunuz. tek corabınızı giyersiniz ve ikincisi elinizdeyken birden donarsınız. kurtulamazsınız kolay kolay, gözleriniz dalar ve bakar kalırsınız bir noktaya (halıya ya da ötesine). (bkz: uyku katatonisi)
10 ekim 2015 ankara barış mitinginde patlama
-
unutmak isteyen veya unutanlar için;
7 haziran 2015 tarihinde, şu başımızdakileri def etmek için bir şansımız olmuştu.
bu şansı maalesef iyi değerlendirememiştik o dönemde.
malum stepne parti liderinin, daha seçim sonuçları netleşmemişken, iktidarda olan partinin olmadığı "çözüm" önerilerine kapıyı kapatması, en büyük nedeniydi bunun.
ardından, sanki tüm türkçe sözcükler bitmiş gibi "istikşafi" gibi bir sözcüğün seçildiği, görüşmeler yapıldı, en çok oy alan partiyle diğer partiler arasında. elbette herkes farkındaydı, bir seçime daha gidebilmek için zaman kazanma oyunları olduğunu bunların.
elbette görüşmelerden sonuç çıkmadı ve "seçim" kararı alındı.
ve sonrasında da hemen tüm ülkede "patlama"lar olmaya başladı.
ne tesadüf!
bunlardan en büyüklerinden biriydi işte 10 ekim patlaması.
olan, yurttaşın hakkını savunmak isteyen, özgürlük isteyen, hukuk isteyenlere oldu, her zamanki gibi.
onlar gitti.
yaklaşık bir ay sonra seçim oldu.
daha birkaç ay öncesinde, iktidarı devretme olasılığı dillerde dolaşan bir parti, yeniden çoğunluğu aldı.
ondan sonra olanlar ise, meclisin devre dışı bırakıldığı, saçma sapan bir yönetim modelinin başımıza gelmesi ile sonuçlandı.
unutmayın bunları kardeşlerim.
o insanlar boşu boşuna ölmüş olmasın.
kanları yerde ve o "kan"ların kimlerin elinde olduğu da ortadadır.
o seçim sonrası, muhalefet biraz daha akıllı davranmaya başladı ve büyükşehirleri aldığımız bir seçim başarısı yakaladık, kısa süre önce.
ama işimiz daha bitmedi.
önümüzde bir "seçim" daha var.
işte o seçime kadar, sabırla ve yaşadıklarımızı unutmadan, beklememiz gerekiyor.
o seçim gününde de gereğini yaparak, 10 ekim 2015 günü yaşamını yitirenlerin, yattıkları yerde huzur bulmalarını sağlamamız gerekiyor.
bu da bizim boynumuzun borcudur, kardeşlerim.
ali ismailler için,
berkinler için,
kuddusi okkırlar için,
türkan saylanlar için,
ethemler için...
ve 103 yurttaşımız için...
abdülkadir uyan
metin kürklü
gökhan akman
orhan ışıktaş
gülhan karlı elmascan
yılmaz elmascan
nevzat sayan
bilgen parlak
hacı kıvrak
rıdvan akgül
fevzi sert
hacı mehmet şah esin
gökmen dalmaç
elif kanlıoğlu
hakan dursun akalın
ercan adsız
ayşe deniz
berna koç
fatma esen
gülbahar aydeniz
eren akın
canberk bakış
tayfun benol
nizamettin bağcı
kasım otur
başak sidar çevik
nilgün çevik
resul yanar
mehmet ali kılıç
tekin arslan
sezen vurmaz
dilaver karharman
umut tan
onur tan
sarıgül tüylü
dilan sarıkaya
ali kitapçı
ismail kızılçay
muhammet demir
korkmaz tetik
veysel atılgan
ibrahim atılgan
emine ercan
kübra meltem mollaoğlu
meryem bulut
seyhan yaylagül
ebru mavi
ali deniz uzatmaz
ziya saygın
vahdettin özgan
cemal avşar
ahmet katurlu
selim örs
azize onat
dicle deli
güney doğan
binali korkmaz
mehmet zakir karabulut
leyla çiçek
metin peşman
mesut mak
adil gür
gökhan gökbönü
şebnem yurtman
osman turan bozacı
idil güneyi
abdullah erol
mehmet hayta
özver gökhan arpaçay
şirin kılıçalp
uygar coşkun
ahmed alkhadi
nurullah erdoğan
gözde arslan
aycan kaya
yunus delice
sevgi öztekin
mehmet tevfik dalgıç
sevim şinik
emin aydemir
fatma karabulut
ramazan tunç
erol ekici
feyyat deniz
necla duran
osman ervasa
ramazan çalışkan
vedat erkan
abdülbari şenci
niyazi büyüksütçü
gazi güray
sabri elmas
erhan avcı
ümit seylan
serdar ben
hasan baykara
fatma batur
bedriye batur
nevzat özbilgi
ata önder atabay
esfet duran
mustafa budak
ağa bayar
ve katledilen yeşil için, önü kesilen sular için, ateşe verilen ağaçlar için...
tanım : yüreklerimizin bir kısmını orada bıraktığımız kanlı eylem.
hatırladıkça iç burkan garibanlık anıları
-
sene.. eski. 4-5 yaslarindayim.
arkadaslarim cikolatali gofret yiyor. ben yemezdim oyle seyler, bize almazdi bizimkiler. ulasamadigin seye bir zaman sonra sevkin de gidiyor.
cikolatalar, kekler, dondurmalar yiyor arkadaslarim. teklif de etmezlerdi paylasmayi, soramazdim da. oyle, onlar yerdi, ben de acikinca salcali ekmek almaya eve giderdim.
bir gun arkadasim gene cikolatali gofret yiyor, bana minik bir parca kopardi verdi. yemem falan dedim, ama verdi gene de. agzima bir attim...
arkadaslar, yemin ederim nerdeyse aglayacaktim. bir sey bu kadar mi guzel olabilir ya. bak hala o hissi yasiyorum. agzimda cennet vardi sanki ya. gozlerim doldu, damagimda dagildi.. yalandim kaldim, arkadasima dondugumde coktan bitirmisti. kabini yere atti cikolatanin, sonra annesi cagirdi gitti.
ben hemen kostum, arkadasin yere attigi cikolata kabini aldim. onu duz bir zemine koyup ellerimle guzelce utuledim. of yesyeni gibi bir cikolata kabim olmustu. yazilarini falan denk getirdim. bana bu kadar mutluluk veren bir seyin hatirasinin bu kadar kolay kaybolmasina izin veremezdim. guzelce katladim, arka cebime soktum.
ne zaman yeni pantolon giysem, annemden gizlice o pantolondan digerine aktariyordum. uzun sure bu boyle gecti. yanimda baya bi tasidim o cikolata kagidini.
bir gun annemle yuruyoruz, yerde bi kagit para buldum. anne para dedim. aldi annem, aklim paraya da yetmiyor ama yerimde kipir kipirim. paramiz var mk.
kekeleye korka, bakkalin ordan gecerken anneme anne bana cikolata alalim mi dedim. bakti yan soyle, olur dedi. bakkala girdik, ne istiyorsun diye sordu annem. hemen cebimden fisek gibi utulenmis cikolata kagidini cikardim, bundan dedim.
annem once bir sok oldu, ama aldi cikolatayi. ben o cikolatayi minik minik gunlerce yedim; agzima aci tadi geldiginde, bozuldugunda yarisi bile bitmemisti.
o cikolatanin utulu kagidi hala annemlerin evde bir sandigin icindedir, atmadilarsa...
felipe melo
-
bu adam için volkan ve emreyle bir olabilir mi? denmiş.
olamaz bir fenerbahçeli olarak söylüyorum, net olarak olamaz.
her ne kadar melo'nun da, oyunu germekte, taraftarı germekte volkan ve emre'den bir farkı yoksa.
her ne kadar çirkeflikte volkan ve emre kadar sınır tanımasa da.
bu adam volkan ve emreyle bir olamaz.
çünkü adam volkan ve emre gibi değil.
adam kurnaz.
nerede çirkefleşeceğini, nerede çirkefleşmeyeceğini çok iyi biliyor.
maçın neresinde sertlik yapacağını, ne zaman rakibin üstüne yürüneceğini biliyor.
misal, melo'ya pis bi hareket mi yaptın.
o an sadece tepki verir, bağırır üzerine yürümez.
hakeme mağduru oynar.
aradan 10 dakika geçer, o hareketi yapana pis bir şekilde dalar, adam bağırdığı zaman üzerine yürür.
karşısındaki herif ise hem can acısı, hem de üzerine yürünmenin gerginliği ile tepki verir.
caarrtt adama kartı göstertir.
adam işini çok temiz halleden, soğuk kanlı katil gibi. dexter gibi herif. adam kafasını kullanıyor.
üstüne bir de kahraman ilan edilir. dil çıkarır falan taşağını geçer.
ama volkan ve emre öyle mi?
onlara dokunduğunuz anda gelir üzerinize yürür, artistlik yapar sarıyı görür.
10 dakika sonra gider aynı hareketi yapar 2. sarıyı görür ve atılır.
işte bu yüzden melo, volkan ve emreyle bir tu-tu-la-maz arkadaşım.
haa gönül ister ki bu adamların hiç biri türk futbolu içerisinde yer almasın, bu olaylar hiç yaşanmasın o ayrı.