ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
nusret'teki 999 liralık ramazan menüsü kampanyası
-
fakirlerin halini anladıktan sonra, zenginlerin halini anlamamızı hedefleyen menü.
ilk kez bir kızla yemeğe çıkacak erkeğe tavsiyeler
-
tuvalete gidip geldikten sonra yan masadaki kızın yanına oturmayın...
game of thrones
-
sezon finalinde bir izleyicinin yorumu yarmıştır:
''en çok korktugum şey, game of thrones türkiyeye uyarlanırsa; tyrion lannister'ı caycı hüseyinin oynaması''
sigarayı bırakmak için kafaya kafes takmak
-
ben bile başlığı yazdıktan sonra yazdığım yazıya bakıp yok artık lan dedim ama evet gerçek bir olay söz konusu.
havasından suyundan mıdır bilmiyorum ama hakikaten ülkede herkesin kayışı kopardığını hissediyorum son zamanlarda.
https://fbcdn-sphotos-d-a.akamaihd.net/…a883d280ca9
https://scontent-fra3-1.xx.fbcdn.net/…5&oe=55ec9faa
*dayı günde 40 sigara içtiği için kafasını kafeslettirip anahtarını da daha sonra karısına vermiş.
(bkz: türkiye'de yaşanan olaylara artık şaşırmamak)
ekşi sözlük'teki gelmiş geçmiş en komik bkz kalıbı
-
(bkz: diego dur allahını seversen zaten ortalık karışık) kalıbıdır.
dünyanın en naif ve alçakgönüllü cümlesi
-
geçen hafta karton toplayan bir amcadan duyduğum cümledir.
gece saat 10 sıralarında halı saha maçından geliyorum. baktım yaşlıca bir amca sağda solda kalmış tek tük kartonları şişeleri topluyor. -arkasında kocaman karton arabalarıyla karton toplayan insanlara büyük saygı duyuyorum- tam eve girecekken döndüm ve "amca" dedim; "bizde bir koca poşet dolusu geri dönüştürülebilir atık var işine yarar mı, getireyim mi?" şöyle tebessümle bi baktı bana " zahmet olur oğlum yorulma!" dedi. "olur mu öyle şey amca, evim şurası hemen(5 metre ötesi) bir dakika sürmez hemen getiriyorum." dedim.
o poşeti amcaya uzatırken tarif edilemez duygular geçiyordu içimden. ona para uzatsam eminim almazdı. ona işini yapmasında, kendini işe yarar hissetmesinde yardımcı olmuştum.
zahmet olur oğlum, yorulma! deyişi de bu dünyanın kimlerin hatrına döndüğünü bir kez daha hatırlatmıştı bana.
ışığı yanan evler
-
prof.dr.saffet solak'ın bir anısı.
“tıp fakültesini yeni bitirmiş,pratisyen hekim olarak ilk görev yaptığım yere,konya’ya bağlı bir beldenin sağlık ocağına gitmiştim.gençtim.bekârdım.
küçük bir beldeydi gittiğim yer.ilk gece bir eve misafir olmuştum.tren istasyonunun hemen yanında bir evdi.akşam yemeğinden sonra çaylarımız gelmiş,sohbetler edilmişti.üzerime yol yorgunluğu,geldiğim yeni yerin yabancılığı vardı.saatler ilerliyor,ağır bir uyku beni içine çekiyordu.ev sahibine bir şey de diyemiyordum.bir müddet daha geçti ; yine bir hareket yoktu.evin en büyüğü olan hacıanneye sıkılarak “anneciğim,sizin buralarda kaçta yatılıyor “ dedim. hacıanne :evladım treni bekliyoruz.az sonra tren gelecek,onu bekliyoruz" dedi.merak ettim,tekrar sordum : " trenden sizin bir yakınınız mı inecek ?" hacıanne :
“ hayır evladım,beklediğimiz trende bir tanıdığımız yok.ancak burası uzak bir yer.trenden buraların yabancısı birileri inebilir.bu saatte,yakınlarda ışığı yanan bir ev bulamazsa,sokakta kalır.buraların yabancısı biri geldiğinde, ışığı yanan bir ev bulsun diye bekliyoruz.”
devamı için : http://www.dersimiz.com/makale/yazi.asp?id=43
düzeltme : devamı için link vermişiz ama yazıyı kaldırmışlar.
show tv'yi batmaktan kurtarmanın yolları
-
(bkz: tutti frutti)
rahip brunson'u kurtarmak için gelecek swat timi
-
batman gelsin hem memleketine de uğrar kavurma yer.