ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
aşı yaptırmayanlara kız bile vermeyeceğiz
türkçede en kıl olunan ifade
-
edit: başlık başa kalmış. olsun, biz devam edelim.
(bkz: provokasyona gelmeyin)
ne yapalım, tepemize mi sıçsınlar?
24 suç kaydı bulunan adamın sevgilisini öldürmesi
-
edit: mesaj kutuma üşüşen dişiler! düşük profilli sevgililerinize trip atar üslupta mesaj atmazsanız makbule geçer. düzgünce fikrinizi belirtirseniz cevap yazabilirim belki.
kadınları tavlamak için yazıyorsunuz ya hani iyi eğitim + iyi iş + iyi maaş vb bir dahakine şunu deneyin
3 gasp + 6 torbacılık + 2 adam yaralama tüm kızlar düşecektir (tüm demeyelim aklı başında, kendine değer veren, akıllı birçok kadın da var haksızlık olmasın)
4 ağustos 2020 beyrut patlaması
-
bıkmadınız mı böyle olaylar karşısında “diyecek kelime bulamıyorum” vs. içerikli, kimsenin umurunda olmayan duygu durumunuzu anlatan sikko entryler yazmaktan.
diyecek bir şey bulamıyorsan yazma o zaman aq. bırak diyecek bir şeyi, verecek bilgisi olanlar yazsın.
belki sağlıklı bir şeyler öğrenebilirim diye 10 sayfa entrye göz gezdirdim. çer çöp dolu.
adamın lübnandaki akrabalarının durumu iyiymiş. aramış konuşmuş. bütün türkiye bunu merak ediyordu, öğrendik rahatladık şimdi. gerizekalı herif, bunu bizimle değil, git o insanları tanıyanlarla paylaş.
“senin yazdıklarının da patlamayla ilgili bilgi değeri yok” diyenler için edit:
evet yok. böyle bir iddiam da yok.
ama bıktım.
sözlükte yazılanların; haber sitelerinin yorum kısımlarına yazılan, birbirinden klişe çöp temenni ya da geçmiş olsun cümlelerden bir farkı kalmamasından bıktım.
bu entryi başka bir iç burkucu olayın başlığına da yazabilirdim. buna denk geldi.
isp müşterisi tripleri
-
müş. siyah ekran çıktı efendim
ben. yazın kullanıcı adınızı
müş. yazdım
ben parolanızı da girin
müş taman
ben. garip karekterler akmaya başladığında klavyeden f7 ye basın
müş. elimle mi?
ben. eee siz bilirsiniz
rte'ye ayakkabı kutusu göstermenin suç olması
-
içi boştur o yüzdendir..
18 nisan 2015 kasımpaşa beşiktaş maçı
-
beşiktaşımın 5-1 kazanarak ,
10 maç yapsalar 10 galibiyet alacaklarını düşünen kasımpaşalı yöneticiye ,
spora ya da rakibe saygısı olmayan donk isimli ahlaksıza ,
tayyip diye inleyip duran kudurmuş kasımpaşa taraftarcıklarına ve bu siyasi söylemi kısmayan lig tv ye ,
emenike daha çok üzülmesin diye kart göstermeyen hakeme ve bunu destekleyen mhk ile federasyona ,
sözlükte öten galatasaraylı efendilikten nasibini almamış ergen trollere
koyup geçtiği bir maç olmuştur.
şampiyon oluruz olamayız bilemem ama bu maçın anlamı budur.
sabiha gökçen'de 2 kişi aç kalmanın 134 tl olması
-
aç kalsalar yemek üzerine kahve içmezlerdi diye tahmin ediyorum.
hava limanında normal şartlarda da pahalı olan yere oturursan az bile. madem doyacaksın çantana at bir iki ekmek arası bisey önceden hazırlanmış streçli falan aç ye yani.
23 kasım 2016 beşiktaş benfica maçı
-
hayatım boyunca unutamayacağım, efsaneler arasına girecek türden bir maçtı.
size maçın kırılma noktasını kendimce tasvir edeyim; ilk yarı bitmiş, skor 0-3. burdan maç döner mi, dönmez mi kısmını geçiyorum zira beşiktaş, normal futbolundan o kadar uzak bir futbol sergiliyor ki; skor 0-1 dahi olsa maçı döndürebilmesi mümkün değil.
düdük çalıyor ve futbolcular soyunma odasına doğru gidiyorlar, çoğunun başı öne eğik. tribüne çağrılıyorlar fakat yine de soyunma odasına doğru yürümeye devam ediyorlar. ardından şöyle bir kıyamet kopuyor statta: "beşiktaş buraya!" bu sefer taraftara doğru geri yürümeye başlıyorlar. içeride inanılmaz bir coşku hakim. sanırsın 90 dakika bitmiş, beşiktaş 5-0 kazanmış. öyle bir coşku, öyle bir inanmışlık. ve sen 3 gr beyninle bu geri dönüşe "şans diyorsun". çok pardon da hassiktiriniz efendim.
beşiktaş ulan!
emre bukağılı'nın suç duyurusuna bakanlıktan ret
-
yeaaahh gururla karşınızdayım sayın sözlük ahalisi.
olay şu:
"sedat kapanoğlu ve 40 kişiye hapis talep edilmesi" başlığına konu davada ali emre bukağılı sözlük yazarı olan müvekkilim hakkında da şikayetçi olmuştu. detayları geçiyorum. duruşmada beyanım aynen şuydu:
"efendim bu beyanımın özellikle tutanağa geçmesini istiyorum. çünkü buna da dava açabilirler. "müvekkilim felsefecidir, müvekkilimin yazdıklarını anlayacak entelektüel birikime ve donanıma sahip olmayanlar tarafından söyledikleri yanlış anlaşılarak hakkında suç duyurusunda bulunulmuştur."
sonrasındaki diyalog da şuydu:
ali emre bukağılı'nın avukatı: tutanağa geçsinnn!!!! tutanağa geçsinnn!!!!
avasas: ben de zaten tutanağa geçmesini istiyorum:)
işte bunun için suç duyurusunda bulundular. beyefendiye hakaret etmişim, cahil imasında bulunmuşum. kendisi mühendismiş, yüksek lisans yapmış bla bla. suç duyurusu üzerine savcılık benden yazılı bilgi aldı ve dosyayı soruşturma izni için adalet bakanlığı ceza işleri genel müdürlüğü'ne yolladı. işte bugün aldığım bilgiye göre, bakanlık soruşturma izni talebini reddetmiş.
şimdi ben ne yapayım? bu muhtereme 1 kuruşluk sembolik manevi tazminat davası mı açayım?
onun olduğu filmi izlemem denilen oyuncu
-
bkm kadrosundan birilerinin olduğu ve internet fenomenlerinden herhangi bir şahsın bulunduğu hiçbir filmi izlemem. çünkü onlar film degil komedi skeçlerinin uzatılmış halleridir, 'filmsi' dirler.