hesabın var mı? giriş yap

  • annesi hastaymış adresi bulamamış ilacını alamamış.

    bu da hayırlı evlat olarak gelmiş ve başka kadınlara sizi s.kerim, senin kafanı koparırım, öyle televizyonda gördüklerinize benzemem gerçekten s.kerim hepinizi diye tehdit ediyor hem de sağa sola yumruk atıyor dağıtıyor ortalığı.

    tebrikler delikanlı. annene selamlarımızı ilet senin gibi bir yaratık yetiştirdiği için.

  • vedat milor için yemeğin vazgeçilmez, telefonun ise önemsiz bir materyal olduğunu gösteren hadise. hastayım bu adama cep telefonu denize düşüyor bütün ekip panik vedat abinin tepki ;
    - telefonunuz düştüüü!
    - benim telefon mu düştü?
    - evet!
    - o zaman çok kötü. kaybettim herhalde telefonu, artık hayır gelmez ondan. ve yemeğe devam.. :

    o an

  • çok sıradan bir futbolcu. kamerun milli takımına bir maç bile kazandıramamıştır.

  • akşamki sokak çağrısı ile artık ülkeyi karıştırmak isteyen istihbarat örgütlertinin bir aparatı olduğu ortaya çıkan şahıs.

  • ilkyardım derslerinden, bir ihtimal de amerikan filmlerinden aşina olduğumuz, olmamız gereken bir harekettir bu, birisinin boğazına bir şey kaçtığı anda ilk yapmamız gereken.
    bilir misiniz ki henry j. heimlich adlı insanlık camiasına çok yararlıklar göstermiş bir doktor 1974 yılında bu hareketi keşfetmeden evvel boğazına bir şey kaçarak ölenler amerika'da kazayla ölenler istatistiklerindeki altıncı en büyük grupmuş. oysa şimdi yılda "sadece" 4000 kişi bu şekilde boğuluyormuş, çoğunluğu çocuk ve bebek olmak üzere.
    bildiğim kadarıyla boğazımıza bir şey kaçması riskinin fazlalığı
    konuşma becerimiz için ödediğimiz bir bedel, konuşma sesleri çıkarmak için gerekli anatomik değişimlerin bir getirisi. işte bu bedeli fazla ağır bir şekilde ödememek için bilmemiz gereken heimlich manevrası ise bebekler ve yetişkinler, bilinci açık ve kapalı olanlar için farklı şekillerde yapılmakla beraber temelde şu: bir elinizi yumruk yapıyor ve acı çekmekte olan insanın arkasına geçip elinizi onun tam olarak göbeğiyle iman tahtası arasına koyuyorsunuz (teşekkürler mercan). sonra diğer elinizle yumruk şeklindeki elinizi sıkıca tutup aniden, sertçe kendinize doğru çekiyorsunuz, bunu beş-altı kere tekrarlıyorsunuz. bir ihtimal ki, bir hayat kurtarıyorsunuz böylelikle.
    hiç kullanmamanız, üzerinizde hiç kullanılmaması dileğiyle elbette, esen kalın..

  • antik yunanistan'da, bugün agrigento olarak anılan ve sicilya’nın güney sahilinde yer alan akragas kenti, mö 570-554 yıllarında zalimliği ile bilinen phalaris tarafından kontrol edildi. mö 550’lerden sonra zenginleşip, en varlıklı hellen kentlerinden biri haline gelen kent, phalaris tarafından demir yumrukla yönetildi.

    bir gün, pirinç dökümcüsü ve heykeltıraş olan atinalı perillos, yeni eserini phalaris'in beğenisine sunar. bu eser pirinçten yapılmış bir boğa'dır. boğanın içi boştur ve sırtında, içerisindeki bölmeye açılan bir kapı bulunur.

    görsel - görsel - görsel

    kurbanlar, boğanın üzerindeki kapak vasıtasıyla boğanın içerisine konur ve altında yakılan ateş ile rengi kırmızıya dönene kadar ısıtılır ve kurbanın yavaşça ve büyük acılar çekilerek ölmesi sağlanırdı.

    boğanın baş kısmı, karmaşık tüp ve tapalarla tasarlanmıştı. bu sayede çığlık atan kurbanların sesleri dışarıya boğa böğürmesi şeklinde çıkıyordu. günümüze ulaşan söylentilere göre boğanın içerisi tekrar açıldığında kurbanların kemikleri mücevher gibi parlıyordu ve bu kemiklerden kolye yapılıyordu.

    pirinç boğayı beğenen phalaris'in boğanın boynuzundaki ses sisteminin bizzat perillos'un kendisince test edilmesini istediği, perillos işkence aletinin içine girince hemen kapıyı kapatıp, ateşi yaktırarak ses sisteminin işe yarayıp yaramadığını perillos'un çığlıklarıyla öğrenmeye çalıştığı, perillos'un ölmesine az bir süre kala dışarı çıkarıldığı, icadı için ödül alacağını düşünürken bir uçurumdan atılarak öldürüldüğü söylenmektedir.

    yine efsanelere göre phalaris, telemakhos'un önderliğinde çıkan ayaklanma ile tahtını kaybettiğinde bu boğa içerisinde ölüme gönderilmiştir.

    kaynak: 1, 2, 3, 4

  • dayının kombo yapıp içinden geçtiği öğretim üyesi. buğdayın mazotun fiyatını bilemeyince, cepteki telefona umut bağladı. ama darbenin büyüğünü ordan yedi. tuşlu telefon çıktı. dokunmalı, ellemeli telefon çıksaydı ona sözü hazırdı oysa ki.