ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
kızılkayalarda ıslak hamburgerin 20 tl olması
-
zamanında sahiplerinin gezi'de eylem yapan muhalif gençlere "it, köpek" diyebildiği kızılkayalar, dünya'nın en iyi ıslak hamburgerini bedava bile dağıtsa almayacağım için beni ilgilendirmeyen fiyattır.
bunların hepsi kardeş, amca çocuğu servet gider memiş gelir.
moralsizlik+yalnızlık+düşük maaş+toplu taşıma
-
moraliniz düzelir. gün gelir biri çıkar yanınıza yoldaş olur. araba vs alabilirsin, yürüyerek gidebileceğin bir işin olabilir. toplu taşıma zor olsa da haliç köprüsünden geçerken kafanı çevirip tarihi yarımadaya bakarsın. maaşın artar, masraflarını kontrol edersin. belki bir iş kurarsın. belki terfii alırsın. belki bir şey değişmese de sen değişirsin.
vucüdunu seçemezsiz ama geliştirebilirsin. tarzınla, formunla, duruşunla bir şeyleri geliştirebilirsin.
hayat zor ve boktan biliyorum ama nefes alıyorsak dostum her şeyin bir çaresi bulunur be..
yaran facebook durum güncellemeleri
-
"düğün videomuzu tersten oynattıkça sevinçten uçuyorum. yüzükler çıkıyor karım salondan çıkıp arabaya binip gözden kayboluyor."
komando öldüren tinercinin 3.5 yıl hapis yatması
-
2003 yılında taksim'de emrah eraydın adlı bir tinerci tarafından sat komando yüzbaşı zeki şen kalbinden bıçaklanarak öldürülmüştü. 16 yaşındayken bu suçu işleyen tinerci 3,5 yıl hapis yatıp dışarı 20 yaşında çıkıyor. bu mahluk televizyon programlarına çıkarak pişman olduğunu söylüyor ve yardım istiyor. böylece bu tinerciye, iş bulunuyor ve ev veriliyor.
tedavisini, evini ve işini halleden bu tinerci, iki ay çalıştığı otoparktan çıkıp tinercilerden çete kurmaya başlıyor. bu tinerci sonrasında ev yakıp bir kızı taciz de ediyor.
son olarak bu emrah eraydın tinercisi lideri olduğu çetesiyle birlikte beşiktaş iskele’de başka bir tinerci çetesiyle kavga ederken bıçaklanarak yaralanıyor.
şimdi bu insan demeye dilimin varmadığı mahluk hala aramızda dolanıyor. her an bir insana her şeyi yapabilir. devletin yıllarca emek verip, tonla harcama yapıp yetiştirdiği kardak adalarına ilk çıkan sat komadolarından zeki şen'i öldüren bu mahluk 3,5 yılda çıkıyor. sonrasında her türlü imkan sağlanıyor. bir sürü suç işliyor. tekrar tekrar salıveriliyor. bu nasıl bir iş anlayan var mı? benim vergilerimle bu ve bunun gibiler besleniyor büyütülüyor, ceza evinde suç dallarında uzmanlaşıp dışarıya salınıyor. nerede adalet, nerede hukuk? devlet bu uygulamalarla böylesi tiplerin suç işlemesini teşvik etmiyor mu?
yakın zamanda bursa'da benzer bir olay oldu. 16 yaşında birisi dedesi yaşındaki adamı tabanca kabzasıyla kafasına vura vura öldürdü. en fazla 5 yıl yatıp çıkar deyince yok yaa filan diyenler çıkıyor. siz sadece haberlerde bu kişilerin bilmem kaç yıl ceza aldığını görüyorsunuz ama gerçekte kaç yıl yattığını bilmiyoruz. takip de etmiyoruz.
bu ülkede yapılması gereken tıpkı gelişmiş ülkelerdeki gibi cezai çalışma kapsamında çalışma kamplarının oluşturulmasıdır. kanunların da buna göre yoruma açık olmayacak, hakimin taktir hakkına mahal bırakmayacak şekilde düzenlenmesi gerekmektedir.
sokaklarda güvenle gezebilmek, çocuklarımızı büyütmek, ekonomik olarak kalkınmak istiyorsak bunu gerçekleştirmemiz lazım.
(bkz: çare çalışma kampı)
--- kaynaklar ---
1) sat komando yüzbaşıyı öldüren tinerci bıçaklandı, hürriyet
2) taksim'de sat komando yüzbaşıyı bıçaklayan o çocuk şimdi çete lideri, radikal
3) sat komandosu katili tekrar cezaevinde!, habertürk
4) sat komandosu yüzbaşı zeki şen’in katili sokaklarda, t24
5) emrah eraydın özel röportajı, youtube
(bkz: dedesi yaşındaki adamı döverek öldüren genç/@rusen ali)
(bkz: cezai çalışma)
(bkz: penal labour)
(bkz: zeki şen)
(bkz: zeki şen'i öldüren tinerciye devletin ev tutması)
komşu seslerinden hayatın altüst olması
-
turkiyede ozellikle son 5 yilda yapilan betonarmelerin yuzde 90 inda 10-20 dolar kar yapabilmek icin yalitimdan kacinilmasindan dolayi hemen herkeste mevcut problemdir.
kırmızı şarap lekesi
-
çıkarması çok güç olarak bilinen leke. doğru yöntemlerle yine de mümkün. ancak temizliğe başlamadan önce şarabın lekelediği kumaşın cinsinin önemli olduğunu unutmayın ve kumaşa zarar verebilecek işlemlerden kaçının.
öncelikle unutmayın, kırmızı şarap lekesi çıkartılırken asla sıcak su kullanmamalısınız. sıcak
su lekenin kumaşa yayılmasına neden olacaktır.
yeni oluşmuş bir lekede şu işlemleri yapmalısınız:
şarap döküleli çok zaman geçmediyse ve hala ıslaksa, lekenin üzerine müdahale etmeden önce tuz dökün ve bir süre bekletin. tuz lekenin kumaşa yerleşmesini engelleyecektir. daha sonra tuzu vakumlayarak temizleyin ve ıslaklık yok olana kadar bu işlemi tekrar edin.
leke hala duruyorsa üzerine bir miktar beyaz şarap dökün. bu işlem lekenin renginin kaybolmasını sağlayacaktır.
sonrasında kuru bir bezi lekenin üzerine koyun ve bezin kumaştaki lekeyi çekmesini sağlayın. elinizdeki bezin üzerine hiç leke çıkmayana kadar bu işlemleri tekrar edin.
kurumuş şarap lekelerini çıkarmak biraz daha zahmetlidir. burada da yapmanız gerekenler şunlar:
lekenin üzerini kaplayacak şekilde soda dökün. bu kurumuş lekenin hareketlenmesini ve çözülmesini sağlayacaktır.
ardından kuru ve temiz bir bezi lekenin üzerine yavaşca bastırın. ve bezin üzerine hiç leke gelmeyene kadar işlemi tekrarlayın.
soda ve şaraptan kalan artığı temizlemek için ılık su ve hafif deterjan karışımı ile kumaşı temizleyin.
lekenin hiç kalmadığına emin olduktan sonra kumaşın üzerine kuru bir kağıt havlu ve onun da üzerine ağırlık (örneğin kitap) koyarak bir gece bekletin.
sonrasında leke tamamen çıkmış ama hala ıslaklık varsa, kurutun.
9 ekim 2014 gaziantep'te 3 kişinin ölmesi
-
biz istanbul, izmir, antalya düşmana teslim olmuşken fransızlara karşı halk ayaklanması başlatıp kazanmış memleketiz, atatürk bile kütüğünü selanik türkiye topraklarının dışında kalınca gaziantep'e yazdırmıştır. gaziantep kurtuluş savaşının temel motivasyonlarından biridir. onlar istediği kadar antep'i kurdistan sınırı içinde göstersinler, biz oğuz türküyüz, memleketimizi üç beş ite puşta haine yedirecek değiliz, bizde şahinbeyler bitmez, şerefsiz pkklılar düşünsün.
debe editi: şahinbeyin ve vatanın her köşesinde bağımsızlık ve namus için toprağa düşenlerin ruhu şad olsun. vatana onların gözünden bakanlara selam olsun.
http://www.youtube.com/watch?v=znwsvwq_i4o
19 yaşındaki kızın gece üçte dışarıda ne işi var
-
işin en acı kısmı böyle düşünenlerin sayısı hiç ama hiç az değil. hatta %50 falan?
acun ılıcalı
-
muhabirliğinde fransadayım diye kadıköy de bir evden canlı yayına bağlanıp sürünüyorum şarkısı eşliğinde konuşabilecek yüzsüzlüğü sahip olan bir adam tabii ki aldığı yasa dışı bahis reklamlarının suçunu hollanda rejisine atacak. hiç şaşırılacak birşey değil. adam yaptığı sahtekarlıkları yüzsüzlükleri başarı hikayesi gibi anlatabilecek karaktere sahip sonuçta. reklamını yaptığı yasadışı sitelerin tamamı kuzey kıbrıs menşeili türk siteleri. ama ne hikmetse hollanda rejisi hiç işi yokmuş gibi dijital reklam yerleştirmiş. insanları salak yerine koyma pervazsızlığı çok sevdiği rte abisinden sirayet etmiş kendisine belli ki.
erken kalkmanın sırları
-
hafif bir uykuya sahip olmak. kütük gibi uyuyan, dünya yıkılacak olsa uyanmayan, bıraksalar günlerce yataktan çıkmayacak bünyeniz varsa boşuna kendinizi yormayın. ne denerseniz deneyin başarılı olamayacaksınız, geçmiş olsun. çünkü hiçbir yöntem işe yaramıyor şu bünyede. sabahları kafadan aşağı soğuk su dökmek kaldı denemediğim, ki onu da tek başıma yapamam. insanlara beni uyandırın diyecek yüzüm kalmadı artık. işemeden yatağa girmeyi denedim, uyurken altıma yaparım korkusundan uyuyamadım. kaç farklı alarm kurdum; alarm sesi beynimi delse bile uyumaya devam ettim, böyle azim görülmedi. her gün aynı saatte kalkmayı denedim; iradem buna da elvermedi, kapadım uyudum bütün alarmları.
ya da en iyi yöntem hiç uyumamak. %100 çalışıyor.
blue valentine
-
ryan gosling'in tip ve oyunculukta aştığı film. aşk filmi. dram filmi. su gibi akıp giden ve öyle bitip dımdızlak bırakan film. şey gibi böyle kekremsi, ama bir o kadar da banyoda yeni köpüklenmişken, suların kesildiğinde alacağınız surat ifadesi gibi bi film.
ha bi de michelle williams'a deception'da duyduğum hayranlığı bitiren filmdir kendisi. evet.
m. kemal'in büyük taarruzda kaçarken attan düşmesi
-
daha at koşmadan atın sırtından düşen padişah özentisini akla getiren iddiadır.
ekleme: baslik bana kalmis.
(bkz: 12 agustos 1921)
uçurumdan düşen adam ve aşırı sakin arkadaş grubu
-
bi sakatlık yaşamamasını umduğum atlama. ki kendi dediğine göre " yoğk "
toprakta yavaşlatıp, ters perendeler atarak durdu ehheh. ben en çok adam dan dun giderken " la yavaş oğlum nidiğon lağn " diyen kişiye güldüm. lan ne etmesi mi var, adam düşüyo işte patates çuvalı gibi.
irlandalı turistin esnafı dövmesi
-
işte bir allahın sopası olmaması hadisesi daha.
huzurlarınızda; bu güzide turiste sponsor olalım, şehir şehir, il il, belde belde dolaştıralım kampanyası başlatmak istiyorum.
yaşatılmaması gereken gelenekler
-
(bkz: baby shower)
tam yerleşmeden bitsin lütfen.