ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
ümit özdağ ile kararımız aynı olmak zorunda değil
-
ilk turda sana oy veren seçmenin de kararı ikinci turda seninle aynı olmak zorunda değil. bir de böyle düşün.
t: sinan oğan açıklaması.
boğaziçi üniversitesi
-
kendisi hakkında başlık içinde ara kısmına "okulum" yazınca tam 3 sayfa sonuç çıkıyor. gösterilen "çaba" şahane.
edit: 4 olmuş bak...
messi ronaldo bale neymar robben suarez burak
-
(bkz: mozart vivaldi beethoven bach rachmaninov tchaikovsky ankaralı namık)
kafirler ölsün toyota pick-up'tan selamlar
-
ebu bekr el bağdadi'nin yutub'a biraz sonra koyacağı duyumlarını aldığım bir video.
videoda bağdadi sıfır makyajla yer alacakmış.
türkiye'de diktatör olmaz diktatör türkçe değil
-
bir devlet bahçeli beyanı. ben ikna oldum.
bu kapsamda türkiyede demokrasi yok ve türkiye laik değil
ateist olmanın dayanılmaz mantıksızlığı
-
(bkz: sen buralarda yenisin galiba) *
erdoğan'ın bilim insanları yurda dönsün çağrısı
-
daha iki gün önce parasını vereyim gitsinler diyordu.
doların bir küsur lira olduğu dönemden anılar
-
ilk arabamı -opel corsa 1.2 enjoy- 2008'de 14.500'e almıştım. 2005 modeldi. o zamanki net asgari ücretin -457 tl- 31 katı para ödemişim. baktım da şu anda 3 yaşında opel corsa 170.000'den başlıyor. şimdiki asgari ücretin -2.825 tl- 60 katı. gençler diğer bir değişle şöyle söyleyeyim 2004'teki asgari ücretin bugünkü karşılığı yaklaşık 6.000 tl imiş.
sonuç: yeni mezun bilgisayar mühendisi arkadaşım, 20 yıl önceki hamal senden daha rahat yaşıyordu.
anadolu çomarı diye insanı aşağılayan beyaz türk
ailenin komik kısa mesajları
-
anne mesajın sonuna ilk kez smiley koymuştur. (bkz: smileyi soydum basucuma koydum)
ben - vayy anne ilerletmişsin olayı
anne - bi haftadır bunu bulmaya çalışıyorum, sen hep koyuyodun özeniyodum ben de
türkiye'de iş ahlakının olmaması
-
işim sebebiyle bir devlet kurumuna iletilmiş evrakın akıbetini sormak için kurumu aramak zorunda kaldım. başka işler sebebiyle gidemedim zaten telefondan bilgi almak yeterliydi. tam 5 gün çeşitli saatlerde aradım. santral açıyor yönlendirdiği kişi açmıyor ve telefon kapanıyor. sonraki hafta işlerimi ayarladım ve kuruma bizzat gittim. haliyle genel evrak bölümüne uğradım. içerde bir kadın az sonra ilgili gelecek dedi bekledim. kadın yanında bir çocukla geldi. oturdu. çay koydu çayını yudumladı. evrakı sordum falanca hanıma git bak yukarda dedi eyvallah dedim. falanca hanım diğer hanımlarla sohbet halindeydi. ben bilmiyorum yanda filanca bey var dedi gittim. filanca bey çay içiyordu o da bilmiyormuş evrak bulunamadı. hepsine diyorum ki telefon ettim kaç kere. cevap aynı ayy çok yoğunuz!!!
evraktaki hanıma tekrar gittim. işi zaten gelen evrakları bilgisayara girmek. yani kimde nerde bulunması “ara” sekmesine iki kelime yazmasında bitiyor. offf puff dedi monitörü açtı(!) tam o sırada yanındaki çocuk kadına sordu: yaptığın iş zor mu diye. kadın da evet çok zor dedi. çocuk bir kaç saniye baktı ne var bunda ben de yaparım dedi. ben güldüm. kadın göz ucuyla bana baktı mahçup mahçup güldü. sonra bulamadı evrakı. siz şurayı arayın bi dedi. aradım. orası da yardımcı olmadı. bakın dedim fazla zamanım yok çok oyalandım. bu evrak burda biliyorum. çıkmam lazım telefon ediyorum açılmıyor buna bir çözüm bulalım. kadın tamam dedi dahili numara veriyorum. bir kağıda yazdı verdi. tam çıkarken bir baktım falanca hanımla filanca beyin dahili numarası. eee dedim buranın yok mu? offlaya pufflaya iliştiriverdi. çünkü ya onu ararsam?!
bu abla ve diğerleri memur. akşam 5e kadar çalışıyorlar. pandemi kısıtlamaları vardı hatta muhtemelen erken çıkıyorlardır o dönemde. yaptığı işin zor olduğunu düşünüyor. hani angarya falan değil dümdüz zor olduğunu düşünüyor yani gelen evrakı bilgisayara girmeyi. birçok özel sektör çalışanından fazla maaş alıyor ve işveren faktörü yok çünkü devlet çalışanı. oradan ayrılsa bu performansla özelde iş bulması imkansız. oraya girip çalışmak için deliler gibi uğraşanlar var ama o abla mutsuz. çünkü zormuş:( gerçi uğraşıp başkası gelse o da belki ablamıza benzeyecek. mevzu sadece işverende bitmiyor yani. öyle olsa devlet kurumlarımız falan en azından canavar gibi çalışırdı.
işini layıkıyla severek yapan herkesi tenzih ediyorum. öyle insanlar da varlar. keşke fazla olsalar. kimse kendisinin işini ne kadar iyi yaptığına bakmadan hep karşıya gömüyor. bu sebeple doğru önerme ve nasıl çözülür bilinmez.