hesabın var mı? giriş yap

  • turizm bakanı bunu beğendi.
    turizm sezonu geliyor diyemezsin 1 mart normalleşme süreci dersin, kim bilecek.

    eylülde tekrar kapatırsınız ülke mi bakkal mı belli değil mk

  • açılın ben geldim. öncelikle, duruma göre değişir. yıkandığı durum da vardır yıkanmadığı durum da.

    önce anlamamız gereken şey makarnayı yıkamak diye bir mefhumun neden olduğu. pişme denilen olayın mantığıyla alakalı olarak bizim makarnada yapmaya çalıştığımız şey her yerden illa bir duyduğumuz şu "al dente" (dişe gelir) pişirmek gereksinimi ya, makbulü o olduğundan dolayı, o al dente kıvamına getirdikten sonra kendi iç ısısıyla pişmeye devam ederek (bu nasıl olur diye soracak olan varsa, siz bir ürünü pişirirken ona ısı enerjisi yüklüyorsunuz ve kütlesi ve içindeki sıvı miktarına göre o ürün bir süre daha o enerjiyi atana kadar pişmeye devam ediyor. daha fazla detay için residual heat ile ilgili bir yazı) bir süre sonra al dente'liğini kaybetmesine engel olmak için pişmeyi o anda durdurmak, ayrıca makarnanın çeperinde sıvı ile şişmiş olan ekstra nişastadan makarnayı arındırmak. bu sayede yıkadıktan sonra hem ideal kıvamını koruyan hem de soğuduğunda birbirlerine çok yapışmayan makarna tanelerimiz oluyor.

    ama bu neden ve hangi durumlarda sakıncalı? şöyle ki, makarnanızı sosladığınız zaman o sosun makarnanıza yapışmasını ve içine çekmesini sağlayan şey de tam olarak bu nişasta. o sebeple o anda pişirip soslayacağınız makarnayı önden yıkarsanız kendi bacağınıza sıkmış olursunuz çünkü yıkanmış bir makarna asla o sosu içerisine çekmez.

    yani bu bilgiler ışığında şöyle diyebiliriz:
    1 paket makarna pişiriyorsanız ve bir oturuşta yemeyecek, o makarnayı soğutup tekrar ısıtacaksanız, yıkamak çok daha mantıklı. hele de bu makarnadan soğuk tüketilecek bir ürün yapacaksanız (örn. makarna salatası) bu makarnayı sudan geçirerek hem al dente'den öteye pişmesini durdurur hem de tane tane salatanın içerisinde kalmasını sağlarsınız.

    1 porsiyon makarna pişiriyor ve onu sıcak tüketmeyi planlıyorsanız paketin üzerinde yazan ideal pişirme sürsesinden 1-2 dakika az pişirip, yalnızca süzdükten sonra son 1-2 dakikalık pişirme işlemini sos içerisinde tamamlayarak sosuyla tamamen özdeşleşmiş, sıcacık, mis gibi al dente bir makarnayı yine yersiniz.

  • ''celal ile ceren''i ımdb'nin ''en kötü filmler'' listesinden çıkarmaya kararlı olan şahan gökbakar, yeni filmi için hazırlıklara başladı...
    zaytung | son dakika

  • bozulmus harddiskten sokulen iki miknatis ile itinayla oynadiktan sonra, ulan ders vardi bi okula ugrayayim diye yurttan firlayip yemekhaneye dogru yola koyuldum. bu esnada hayvani guclu mıknatısları okulda saga sola cak cuk yapistirma maksadiyla pantolonun arka cebine koyup yemege gittim. yemek sırası vs. derken itu nun guzel yemekhanesinde cama yakin bir kenarda (ki neredeyse her taraf cam zaten) bir masaya tabldotu indirdikten sonra plastik bardakla su almaya dogru masalarin arasindan otobuste sagli sollu ilerleme teknigi kullanarak ilerlerken bir anda garip bir hisse kapilip arkami dondugumde yemek yeme pozisyonunda masaya egilmis agzi acik bana bakan genc muhendis adayi arkadasimin surat ifadesine takildim. bana sanki bir uzayliymisim gibi bakiyordu. kaslarimi biraz kaldirip kafami yavasca sola cevirip bir sey mi oldu gibilerinden tavir yapiyordum ki muhendis adayimizin bile anlam vermekte zorlandigi mazaraya ben de tanik oldum. tabldotun ust kismindaki kasigi kicima yapismis benle geliyordu. ne desem bos artik. bu sok anindan yararlanip kasigi biraz abanarak miknatistan ayirip pardon kasiginiz bana yapismis diyerek elemanin tabldota birakip hizla su almaya gittim. artik o kasikla yemek yedi mi yoksa benim hakkimda ulan adamda ne got var varmis gibi mi dusundu bilmiyorum ama ben bile gulmekten yemegimi zorla yedim.

  • "al bu 11 ocak 2003 sayısal numaraları1 2 13 17 25 38. sonra abd ye bilet al mark zuckerberg denilen adamı bul ve para sorun değil dostum al köpeğin olsun yarım milyon dolar de"

  • eve gelinen bir öğle vakti soyunmak için yatak odasına girmek, evin kedisini yerde, 6 adet sokak kedisini yatağın üstünde birbirbirlerine bakarken bulmak. 2 saniye rahatsız edici bir sessizlik yaşanması, ardından tüm kedilerin panikle kaçmaya çalışması sonucu oluşan kargaşa, birbilerine çarpan kediler, saksıları deviren kediler, dolaba uçan kafa atan kediler, perdeye dolaşıp pervazdan kafa üstü düşen kediler ve nihayet kapıdan kaçmaya çalışırken arka ayağından yakalanan ev kedisi. dayak yiyen ev kedisi. tüm odayı temizlemek zorunda kalan ev sahibi...

  • arkadaş çevresi geniş sayılabilecek bir insanım; uzakta, yakında, ara sıra görüştüklerim, sadece yürüyüş yaptıklarım, sadece sanal alemden tanıdıklarım gibi sınıflandırabilirim hatta. yalnız dost diyebileceğim insan sayısı ikiyi geçmez.

    dost diyebileceğim insanlarda hissettiğim şey öncelikle samimiyet ve şaka kaldırıyor olmaları. hemen küsmek yerine senin ayakkabılarını giyip dünyaya senin gözünden bakabilmeleri. bir de eğlencenin dibine vuracaksam mesela onlarla olmasını isterim çünkü onlarlayken gerçekten eğlendiğimi hissediyorum.

    ara sıra yürüdüğüm bir arkadaşım var mesela, onunla aynı müzikleri bile dinlemiyoruz ki aynı konserden zevk alalım. evet müzik seçimleri de önemli oluyor. bir arkadaşım var arabasına bindiğimde hiç bilmediğim türkçe arabesk pop tarzı müzikler dinletir mesela, söyleyemem de kapat şu lanet olasıca müziği diye.* yalnız dostun olsa söylersin; bu ne ya diye.

    sonuç olarak nezaket sahibi, politik ve dini görüşü rahatsız etmeyen, konuşup bir şeyler yapabildiğiniz insanlarla görüşüyorsunuz sık olmasa da ama dostların yeri farklı. bir de iyi anlaşabilecek insanın tartışma kültürünün olması gerekiyor yoksa her konuşma yüksek sesle sonlanabilir.

    edit: son cümle eklendi.

  • başlık: ayı postu giyip anap binasına gittim
    entry1: vızıl vızıl oldu heryer. koca partiyi böyle dağıttılar zamanında demek ki
    entry2: anap yanımda