ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
everest'e bırakılan çöplerden çıkan bim poşeti
-
"yarın gel başla!"
-yeni şafak-
tanım: ibretlik çalışma
menemen yaparım yanına da çay demleriz diyen kadın
-
canını yediğimdir. halihazırda evli olduğum güzelliktir.
akşama kadar evdeki 2.5 yaşındaki fırlamanın peşinde koşmaktan yemek yapamamıştır.
yapar bi menemen, çayımızı demleriz, evladımız menemene "memmeniç" diyerek ekmeğini bandırırken oturup onu seyrederiz.
"menemen yaparım yanına da çay demleriz diyen kadın" cümlesinin öznesi menemen değil, kadındır.
eğer o kadınla mutluysanız, yemekte ne var diye sormazsınız bile.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
"babama maç kaçta diye sordum. 'ben nerden bileyim aç teletext'i bak' dedi teletext dedi amk... ilhan mansız sakat, oynayamayacakmış desen inanacak..."
e harfi ile başlayan 3 meyve bilmecesi
-
"elma, erik, evlat" diyenlere bilimadamlarından kötü sürpriz: "evladınız sebze".
yaya geçidinin türkler için anlamı
-
"kasis gibi aynı. biraz fazla hızlı girince, araba yine hasar görebiliyor."
kanada'ya ufo düşmesi
iban'i iban diye okuyan cahil
-
allah başka dert vermesin kardeş
tüvtürk'ün devamlı kusur uydurması rezaleti
-
fabrika çıkışı karartılmış arka cama kusur yazıldı.
şase numarasını okuyamamış, açtım bizzat gösterdim, düzeltilmesi için tekrar ücret ödemeniz gerek dedi, müdürünü buldum sıvadım, düzeltildi.
lastikleri orijinal ebadından farklı yazmışlar, kitapçığında buldum gösterdim, kemküm ettiler.
kim ulan bu tüvtürk denen garabet kurum? ve kim musallat etti bu cahil ve hipermetrop sığırları arabalarımıza.
not : ben de hipermetropum ama gözlük kullanıyorum ve hiç bir detayı kaçırmıyorum.
debe editi : yolun da farın da açık olsun
acıtasyonun ingilizcesi
eski sevgilinin attığı mesaja alternatif cevaplar
-
gelen:
-kalbimi çok kırdın,seni affetmeyeceğim..
cevap:
-kırılmamıştır o çıkmıştır,kırılsaydı yerinde duramazdın..
çok küçük hesapların adamı
-
ben yine en kötüsünü yazıp gidiyorum, ibret forever:
genç kız, uzaktan uzağa beğendiği çocuktan gelen bi kahve içme teklifini coşkuyla kabul eder. yalnız, duruşmaya yetişeceğinden sınırlı bir vakti vardır, üzülerek belirtir. kahramanımız "yarım çay içeriz biz de? :)" diyerek sevimli bir orta açar. yarım çay, çok pratik bir tekliftir. kızın içi ısınıverir. çocuk kafeteryadan "yarım çay" ister. çaylar cidden yarım gelir. o dar vakitte içilir. sonra o şövalye "biz yarım içtik arkadaşım! ben yarısını öderim!" diye kavga çıkarana kadar her şey ne kadar da yolundadır aslında... de mi?