hesabın var mı? giriş yap

  • türkiye’nin koronavirüs rakamlarını dünya sağlık örgütü normlarına uygun bir biçimde açıklamadığı için verilen notadır. çocukça faşizmini zamanla sistematikleştiren akp’nin bütün hilesinin gün yüzüne her gün çıktığını zaten çomar olmayan biri görür, ama buna destek veren almanya’ya da şahsım ve milletim adına şükranlarımı sunuyorum.

    halkın sağlığıyla oynayanların ve halkın haber alma özgürlüğünü kısıtlayanların allah belasını versin.

    (bkz: bütün dünya almanın daşşaaanı yisin)

    kaynak

  • özlem duydukları falan yok osmanlı'dan bihaberler. osmanlı'yı kim kurdu desen bilmezler, kaç padişah var desen bilmezler amaçları cumhuriyet ve laiklik düşmanlığı yapmak sadece. o kadar. atatürk'e karşı fatih sultan mehmet'i ileri sürüp sizin lideriniz varsa bizim de var demeye çalışıyorlar. bu şekilde atatürkçülerin fatih sultan mehmet'i sevmedikleri gibi bir algı yaratmaya çalışıyorlar akıllarınca.

    bir de osmanlı torunu diye bir laf çıktı. bunlar için türk tarihi osmanlı'yla başlıyor galiba. bir tane bile selçuklu torunuyum diyen, atilla'nın torunuyum diyen duymadım.

  • maddi olarak yüksek bir şey alınca kurban kesmek.(örnek: araba alınca kurban kesmek, ev alınca kurban kesmek)

    açık net söyleyeyim, elin suudisi ile de, pakisi ile de aynı evi paylaştığım dönemler oldu. onlarla bu tür adetleri konuştuğumuzda çok şaşırmış olduklarını gördüklerinden söylüyorum bunları. şimdiki nesilde kaldı mı bilmiyorum ama, yeni bir ev alan, yeni bir araba alanın kurban kestirdiği, etini fakir fukaraya dağıttığına defalarca şahit oldum. hatta bir dönem trafikte gördüğümüz, plakası kanlı arabalar bu örneği çok iyi açıklar niteliktedir.

    bunun şaman adetleri ile bağlantısı şudur: orta asya'da türkler veya altaik kavimler de o dönem önemli bir savaş ganimeti veya büyük bir toprak parçasını ele geçirdiklerinde hemen kuzu keserlermiş.

    konu konuyu açıyor ama yeri geldiği için açıklamak isterim. bugün bütün türki coğrafyalarda en çok beslenen hayvan koyundur. yine bir tarih kitabında okuduğuma göre, selçuklular döneminde sadece horasan civarında 1 milyondan fazla koyun olduğu dönemin vergilendirme evrakları ile ispatlanmıştır. islamiyet eğer koyun etini tıpkı domuz eti gibi haram kılsa idi, bugün türki cumhuriyetlerde müslüman insanlara rastlayamazdık. bizim milletimiz oldum olası kuzuyu sever, bebeğine de kuzu diye seslenir, sevgilisine de. bunları söylemesine rağmen de kuzu etinden şaşmaz...

    türklerin islamiyet'in kurban kesmek ibadetinden nerdeyse şaşmamaları da bunla ilgilidir. anadolu'ya giderseniz daha rahat görürsünüz. kurban bayramı arefesinde evinin kirasını ödeyemeyen adam kurban kesmek kendisine vacip olmamasına rağmen, gerekirse borç alarak gider yine kurbanını keser. kurban kesmek ibadetine islam'ın diğer ibadetlerine nazaran bu kadar çok dikkat edilmesini de yine şaman kültürü ile açıklamak mümkündür.

  • - yarışı kim kazandı? (ortada yarış falan yoktur)
    - ali bacıoğlu ( oğlunun en sevdiği pilotu bilen baba, mutlu etmek için öyle sallar)
    - iyi o zaman bana rakı verin ( bluesman o yaşına kadar hayatınd rakı içmemiştir)
    - rakı yok evladım viski versek? (baba çok güzel taşşak geçmektedir)
    - yok olmaz ben rakıcıyım (sanki kırk yıllık akşamcı pezevenk)

  • askerin biri hızla kaçarken bir rahibe ile karşılaşır ve "lütfen beni eteğinizin altında saklayın başka bir ülkeye gidip savaşmak istemiyorum" der. rahibe askeri saklar tam o sırada bir gurup asker koşarak gelip sorar "burdan geçen bir asker gördünüz mü?" rahibe "evet şu tarafa kaçtı" der. askerler uzaklaşınca asker çıkar ve rahibeye teşekkür eder, rahibe "önemli değil" der ve tam giderken asker rahibeye yavşamaya başlar "bu arada bacaklarınız da çok güzelmiş". rahibe "eğer başını biraz yukarı kaldırsaydın taşşaklarımın da güzel olduğunu görürdün, başka ülkede savaşmak istemeyen bir tek sen değilsin". :)

    debe editi: ne mutlu gülümsediyseniz, sizde birilerini gülümsetin hadi.