hesabın var mı? giriş yap

  • gereksizdir. mademki türkiye'de yaşıyorsun. temel kavramları anlayacak ve konuşabilecek kadar türkçe'yi de bir zahmet öğren. eğer, ''diyarbakır''dan istanbul'a uçakla gelecek kadar da türkçe bilmiyorsan, bu ülkenin vatandaşı değil. ancak, turisti olabilirsin.

  • (pazartesi)
    - anneeeaaa alikerem benim oyunumu aldi serviste, geri isteyince de vurduuu
    - oglum, yarin guzelce iste, baskasinin malini almak hirsizliktir diye anlat, isterse paylasacagini da soyle, eminim geri verir.

    (sali)
    - aneeaaaa alikereme soyledim, paylasirim da dedim, bu sefer tekme atti
    - oglucum, sen uzulme, eminim alikerem'le ortada bir yol bulursunuz, anlasirsiniz, oyunu aldin mi?
    - alamadim, kafani servis kapisina takar suruklene suruklene okula kadar gidersin dedi (ne manyak cocukmus lan bu da, alt tarafi 8 yasinda).
    - tamam, kendi aranizda cozemiyorsaniz servis ablasindan yardim isteyin o zaman.

    (carsamba)
    - anneeeaaa alikerem kolumu isirdi, gozume de yumruk atti, oyunu da alamadim. bi daha istersem tenefuste beni lise binasinin bahcesine goturup dovecekmis, oyle dedi.
    - yarin git sen de ona vur o zaman

    (persembe)
    - anne, oyunumu aldim.
    - hmm... iyi oglum. (irdelemiycem, allahim naaptim ben?)

    (persembe saat 19:30, telefon calar)
    - aloo, ben alikerem'in annesi bilmemne, oglunuz alikerem'i dovmus. (ahanda!)
    - allah allah, cok ilginc. ne olmus, neden kavga etmisler?
    - bilmiyorum valla, anlatmadi alikerem.
    - bi sorun bakalim.
    (on dakika sonra)
    - alo, sizin oglan durup dururken vurmus, servise biner binmez yumruk atmis.
    - hanfendi, ben aralarinda halletsinler diye uc gundur ugrasiyorum (olayi bildigim kadariyla anlatirim), oglunuzla uzlasmasmaya calistigina eminim oglumun, ama sonunda boyle halletmisler iste.
    - nesi hallolmus? kaba kuvvetle mi hallolurmus. ne bicim annesiniz siz, ne bicim cocuk yetistiriyorsunuz? mudure sikayet edecegim oglunuzu.
    - buyrun edin. bu arada, alikerem kac yasindaydi pardon?
    - 8
    - benimki 6 oldu, cuma gunu. (ne diyorum ben? bu ben olamam? ama nasi da dovmus kendinden buyuk cocugu) iyi aksamlar (nezaketin batsin zkurmus, kari suratina kapadi telefonu)

    (cuma)
    - anneee mudurun odasina gittim yine
    - (bilmezden gel zkurmus, sakin ol) aaa neden?
    - bilmiyorum ki, birinin koltugunu tekmelemisim galiba serviste
    - hmm, alikerem'e vurdun diye olmasin?
    - yok ya, vurmadim bile, oyunumu ver yoksa seni bayiltana kadar doverim dedim, odu koptu.
    - aaa baak koca bir karga gecti disarda. (naaptim ben, naaptim?)

  • ''kütüphane gittiğim en kasvetli yerdi. bir süre sonra okuyacak kitap bulamaz olmuştum. kalın bir kitap çekip güzel bir kız bulana dek dolanırdım. her zaman bir-iki tane güzel kız bulunurdu. üç-dört iskemle öteye oturup bana asılacağını umardım. çirkin olduğumu biliyorum ama yeterince entelektüel görünmeyi başarırsam bir şansım olacağını düşünürdüm.
    bir kez bile işe yaramadı...''
    -charles bukowski

    başka söze ne hacet!

    edit: bahsettiğim yazı, ekmek arası kitabında geçiyor.

  • kutlamayın arkadaşlar, hayır çıktığında provokasyon olma ihtimali çok yüksek.

    oturun oturduğunuz yerde. ümit özdağ aylardır bas bas bağırıyor kontrollü kaos planı var diye.

    taşkınlık yapmayın, taşkınlık yapana mahal vermeyin. itidalli olun.

  • ortalama bir ders kitabında yazdığı gibi sarı değildir.

    güneş, tüm dalga boylarında (veya renklerde) ışık yayar. gama ışınları haricinde elektromanyetik tayfın tüm bölümlerinde bunu yapar. güneş'in spektrumundaki tepe noktası, yaklaşık 5.780 kelvin (kabaca 5.500°c) olan yüzey sıcaklığını elde etmek için kullanılabilir. aynı işlem yıldızların yüzey sıcaklıklarını belirlemek için de kullanılır.

    bir spektrumdaki tepe dalga boyu genellikle bir nesnenin görünen rengini belirler. örneğin daha soğuk yıldızlar kırmızı, daha sıcak yıldızlar mavi, aralıkta kalan diğer yıldızlar turuncu, sarı ve beyazdır. güneş'in spektrumu normalde yeşil olarak tanımlayacağımız bir dalga boyunda zirve yapar.

    bununla birlikte görünür spektrumun dar aralığı boyunca, her dalga boyunda yayılan ışık miktarı neredeyse tamamen aynıdır. daha da önemlisi, insan gözü spektrumun çeşitli renklerinin tamamının ortalamasını alarak ışığı algılamaz. bu nedenle çok hafif bir yeşil ışık fazlalığı insan gözüne yeşil görünmez. beyaz olarak görünür. gözlerimizin güneşi yeşil olarak algılaması için güneş'in yalnızca yeşil ışık yayması gerekir.

    bu, güneş'in gerçek renginin beyaz olduğu anlamına gelir.

    güneşin genellikle sarı görünmesinin nedeni; dünya atmosferinin mavi ışığı kırmızı ışıktan daha verimli bir şekilde dağıtmasıdır. mavi ışıktaki bu hafif eksiklik gözümüzün güneş'in rengini sarı olarak algılamasını sağlar.

    güneş ışığı atmosferden ne kadar çok geçerse, o kadar çok mavi ışık dağılır. bu nedenle de gün doğumu ve gün batımı sırasında güneş'in tayfında çok daha büyük bir kırmızı ışık yüzdesi görülür.

    bbc science focus

  • topla yapabildiklerini diğerleri yapamadığı için zaten gelmiş geçmiş en iyi futbolculardan birisidir.

    adam sirkte değil, el clasicoda, şampiyonlar liginde, dünya kupasında yapıyordu o hareketleri. santiago bernabeuda ayakta alkışlanıyordu. hem hızlı hem golcü hem asistçi. komple bir futbolcuydu.

  • gercek maliyeti 76 milyon lira, aradaki 800 milyonu sen ben cengiz insaat aramizda kirisiriz. ooooh ooooooh. paramiz teroristlere gitmiyor, milletin evladina gidiyor!! kutuphaneyi de partili aydinlarimizin (!) kitaplariyla doldururuz, memurlari da partililerden seceriz oooooooh. bu ekonomik krizde iyi geldi, kitap bile okumayalim istiyorsunuz, hepiniz vatan haini teroristsiniz.

  • türk dizi ya da filmlerinde bütün karakterlerin ismi farklı.

    normalde bir sokakta 3 mehmet 2 mustafa 2 hasan ne bileyim 4 mustafa 5 ayşe bulunurken dizilerde her karakter farklı isimde.

  • kurumun bilgi işlem bölümüne gidilir, ortalıkta kimse yoktur. bu sırada telefonlardan biri çalar. eski bir bilgi işlemci olan bendeniz telefonu açıp yardımcı olmak ister.

    - buyrun bilgi işlem?
    + beyfendi bilgisayarım çalışmıyor kitlendi hiçbir program çalışmıyor.
    - hımm, hanfendi şunları bunları yapın, bıd bıdı bıdı.
    + yok ya yapamadım, kitlenmiş.
    - en iyisi kapatıp açalım makinayı*, düzelir o zaman. power tuşuna basılı tutun biraz kapanır o.
    + peki teşekkürler

    bu sırada bilgi işlemden birkaç arkadaş gelir. 10 dakika kadar muhabbet edildikten sonra birime dönülür. telefon çalar, arayan bilgi işlemdeki arkadaşlardan biridir.

    - ahahah, lan olum hatuna parmağını powera basılı tut demişsin, çeksin mi lan, ahahahah?
    + ahahahah, lan hakkaten hatunlar güce tapıyormuş, ahahah

    (dakikalar önce yaşanmıştır, hatunun parmağı hala sıcaktır)

  • güçlü bir kız. alışveriş poşetlerini kendi taşır, otobüste sıkışan camı açar, yolda kalmış arabaya el atar, kavanoz açar. e daha ne olsun.

  • mehmet karahanlı kurtlar vadisi'nde entelektüel, öngörüsü büyük, ileri görüşlü bir adam olarak tanıtıldı. ancak dizi ilerledikçe aslında o kadar da akıllı bir adam olmadığını görüyoruz.

    bir süredir yeniden izlediğim ilk 97 bölümlük efsane seride karahanlı'nın bazı kararları gözüme çok battı.

    aldığı kararlara ve sonuçlarına bakalım.

    *ilk hatalı karar; çakır'a kumarhane izni vermek
    kumar işinde tecrübesi olmayan bir adama izin verildi. dengelerin sarsılmasına neden oldu. çakır'ın asıl alanı tetikçilikti. böylece tombalacı ve şevko'yu karşı tarafa itti. sonuç olarak her ikisi de bundan dolayı çakır'a ve laz ziya'ya düşman oldu. konseyde çatlaklar başladı.

    *2. hatalı karar; tombalıcıya silah işi için izin vermek
    buna pek izin vermek denmese de göz yummuştur. laz ziya ile aradaki uçurum daha da derinleşmiştir. denilebilir ki bu silah işini aslan bey bozdu ve amacı zaten konseyde bölünme olması idi. ama laz ziya bunu öğrenirdi. bu kadar büyük sevkiyat yılların silah tüccarından kaçmazdı.

    *3. hatalı karar; hüsrev ağa'nın profesörlerini öldürmek
    ecstasy işine girmediği için yaptığı bu yaptırım çok saçma idi. adam zaten işinde başarılı, ne diye küstürüyorsun? üstelik işi de konseyden birine yaptırıp yeni bir çatlağa yol açıyorsun.

    *4. hatalı karar; testere'yi ecstasy işine sokmak
    adamı bilmediği işe sokarak bocalamsına neden oldu. üstelik bu iş yurt dışını değil, istanbul'u hedef alıyordu. haplar testere'ni adamı halit tarafından satılıyordu. sırf bu yüzden çakır ve halit arasındaki gerginlik daha da arttı. sonunda çakır öldü.

    *5. hatalı karar çakır'ın kalemini kırmak
    kendisine yapılan suikast girişiminden sonra akıllara zarar bir karar vererek daha yeni atamış olduğu sefirin kalemini kırıyor. hem de sadece bir şüphe üzerine! ortada somut herhangi bir şey yokken. bunu da testerenin önünde yapıp adrese teslim ediyor. sonrası ise daha facia; çakır'ın vurulmasından sonra şaşırıp testere'yi hissi davranmakla suçluyor. sanki kalemi kendi kırmamış gibi...

    *6. hatalı karar testere'nin kalemini kırmak
    laz ziya ve hüsrev ağa'ya tuzak için bile olsa bu hamlesi ile testere'yi sahipsiz bırakmıştır. polat ona karşı cephe alabilmiş ve öldürebilmişti. zaten testereyi uçuruma iten tüm kararların arkasında kendisi vardı. tuncay'ı taratan çakır olmamasına rağmen testere'ye gözdağı verdirerek laz ziya ile karşı karşıya bırakmıştı.

    testere öldükten kısa bir süre sonra hüsrev de öldü ve konsey dağılma dönemine girdi. evinden dışarı adım atamaz oldu. sonlara doğru oğlunun kim olduğunu anladı ama kavuşamadan öldü. sonuç olarak hep yanlış hamleler yapıp kendisini ve konseyini bitirmiştir. onun kalemini kıranlar,(tapınakçılar) güçlü bir konseyin varlığında bu işi bu kadar rahat yapamazdı bence.

    edit: başlığın düzeltilmesini rica ederim. hatalı olmuş.
    edit2: imla

  • oradan buradan bilgi toplayan bir youtuber, evet olması gereken de bu zaten. dünya üzerindeki hemen her şey bir klavye kadar yakın. burada asıl takdir edilmesi gereken veya tartışılması gereken nokta sunumu ve kalitesi olmalıdır. sene 2019, hala daha burada wikipedia ve google diye ağlayanlarla dolu. sevmiyorsan izleme kardeşim bu kadar basit. adam her içeriğini kendisi sıfırdan mı yaratacak, ya da modern matematiği, nükleer fiziği baştan mı ele alacak?