hesabın var mı? giriş yap

  • bu adam lige ilk geldiginde kedni draft class'inin en saf skoreri idi bakiniz lebron'dan daha saf skorer idi, adamin rastali saclari ahenkle sallaniyor, attigi sutlar patir patir giriyordu fakat bu beyefendi yanlis es seciminin kurbani oldu. karisi ben camianin icinde olmak istiyorum diyip bu kilibik oglani new-york'a gonulsuzce imza attirdi. ilk baslarda amar'e filan kopup giderdi deniyordu ama unutulan birsey vardi ki nyk basketbol icin bir oyuncunun bulunabilecegi en zararli takim, lanetli takim. bakin boyle potansiyelli muazzam bi oyuncu en son 2013'te playoff yapmis(okc haric). okc'yi de dahil edersek toplamda 72 playoff maci var bu vatandasin(kobe 220,lbj239, nowiztki 145) basarili gercek sporcunun delikanliligi ogrendigi yerdir playofflar nba'de. bu adam o yuzden gelisimini tamamlayamadi, muazzam otesi potansiyelli ama yanlis nyk tercihi yuzunden kendini bitirdi (nyk 21 playoff, denver 43 playoff maci) ha ilk uc bes sene surekli ilk turda elendi bu yuzden gitmek istedi denirse de daha mantikli yerler vardi kendi efsanesini yazabilmesi icin.

  • mallık yapmaya gerek yok kardeşim kemeri ister takarsın ister takmazsın ama o arabada emniyet kemeri olmak zorundadır yani ortada bir ikiyüzlülük yoktur daha çok birilerini aklamak için yapılan yüzsüzlük vardır.

  • ruhunun güzelliği yüzüne yansımış.

    çadırım var. 3 gündür geceli gündüzlü gezi parkı'ndayım.
    minimum 30-40 medyatik insan gördüm.
    yarısından fazlası aynı; gezi parkının sokaklarında sürekli dolaşan, "bakın genşler ben buradayım" mesajı veren, her mikrofona konuşan, göstermelik fotoğraflar çektiren. (haaa hiç gelmeyenlere göre yine saygım var elbette, fakat sevmiyorum yapmacıklığı)

    ama bu kadın bambaşka be abi. 5-10 çadır ilerisinde kalıyorum. o da burada yatıyor. burada kalkıyor. buradan yiyor, buradan içiyor. gezi parkı çocuk atölyesi sayesinde çocuklarla vakit geçiriyor. bu işleri gönülden yaptığı o kadar belli ki. mutlu oluyor. mutlu ediyor.

    hatta bugün surp agop hastanesinin oradan 2 kamyon pet şişe su taşınması gerekiyordu. saat sabah 10-11 suları.. birlik olduk, imece usulü elden ele taşıyoruz. sağımdakinden alıyorum solumdakine veriyorum.
    sağdaki arkadaştan aldım bir koli suyu, sola döndüm. bir baktım suları verdiğim kişi demet evgar. yine bizimleydi.
    fotoğrafını çekmek isteyen kişilere "çekin ama bu şekilde olmaz, lütfen sonra" dedi. kameralar geldiğinde ise uzaklaştı.

    zaten aşıktım. artık tapıyorum.

  • son dönemde baya moda oldu ama ben yine de en çok kendiminkini beğeniyorum.
    çok da güzel yaparım söylemesi ayıptır. bence siz de çok güzel yapabilirsiniz çünkü aslında yapılması en kolay. açıklıyorum. kızlar not alın, daha yiyip de beğenmeyen adam görmedim ;)

    - önce fırını 220 dereceye ayarlıyoruz.

    - kek kalıbının (ben kelepçeli kalıp tercih ediyorum çünkü piştikten sonra keki çıkarmak çok kolay oluyor) içine yağlı kağıt yerleştiriyoruz.

    - 6 tane yumurta ile 1-1,5 su bardağı toz şekeri bir güzel blender ile çırpıyoruz. iyice kıvam alınca içine 1kg labne peynir/taze peynir ve 2 küçük paket krema ekleyip çırpmaya devam ediyoruz. bir süre sonra çok güzel akışkan bir kıvam elde ediyoruz. en son aşama olarak içine 2 yemek kaşığı un ekliyoruz ve iyice çırpıyoruz. bu güzel karışım artık pişmek için hazır

    - kalıbımıza karışımı döküyoruz ve daha önce 220 dereceye ısıttığımız fırınımızın alt raflarından birine koyuyoruz (en alt da olur, alttan 2. raf da olur).

    - en önemli nokta pişirme süresi. fark ettiyseniz karışımda 6 yumurta var. eğer fazla pişirirseniz leş gibi yumurta kokar ve yiyemezsiniz o yüzden ideal pişirme süresi 35-40 dak yı geçmemeli. pişirmenin son dakikalarında üstünün yanmaya başladığını göreceksiniz, bu istediğimiz birşey. panik olmayın 40dk ya kadar tutabilirsiniz. ama sakın 40 dk yı geçirmeyin.

    - fırından çıkarttıktan sonra kelepçeleri açmadan önce biraz dinlenmeye bırakın. 30-40 dk sonra kelepçeleri açabilirsiniz.

    servisi size kalmış. oda sıcaklığına gelene kadar bekletip ılık ve içi akışkan da servis edebilirsiniz -ki orjinali bu şekilde; bu dolayında 1 gece bekletip soğuk da servis edebilirsiniz. ben buzdolabında bekletmeyi tercih ediyorum. soğusa da içi yumuşak kalıyor.

    servis ederken güzel bir marmelatla sunmanız iyi olur.

    afiyet olsun..

  • klibiyle beni dumurdan dumura sürüklemiş şarkıdır.bright eyes denince kapıda beliren florasan gözlü amcayı bi yana bıraksam ortada zıplayan ninjaları, bir oda dolusu liseliyi, yüzücü gözlükleri takmış adamları nasıl unutacağım bilmiyorum. aşk şarkısı değil miydi bu yaw, hayır ondan sonra "turn around, every now then i get a little bit lonely and you're never comin' around" diyosun, ulan bi ev dolusu herifi istiflemişsin hangi kapıyı açsan bir tane de değil tabur tabur çıkıyolar, adam gelir mi oraya bi daha, ondan sonra "yoruldum gözyaşlarımın sesini dinlemekten" de bilmem ne.. yorulursun tabii allah allah yaw...ben şimdi bi daha nasıl aynı naif duygularla dinlerim bu şarkıyı onu bulmaya çalışıyorum, böyle klip olur mu yaw, ayıptır günahtır

  • çakırkeyif olduğu bir gece eve balkondan girmeye kalkmış, karanlıkta ayağı takılıp düşmüş. balkondaki muhtelif nesneyide yere devirir ki, "booooooom" diye bi ses! istanbul'un tamamı ayakta. o kafayla "amma gürültü yaptık yahu" diye söylenerek eve girer ve yatar. ertesi gün öğrenir ki, haydarpaşa açıklarında iki tanker çarpışmış, indenpendante adındaki petrol yüklü tanker infilak etmiştir!