ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
suratsız olmaları kanıksanmış meslek mensupları
-
öğrenci işleri memuru.
bir delinin sevgilisine yazdığı şiir
-
sırf kalbim alsın diye
aklım almıyor seni
girdiği iddia sonucu felç geçiren çocuk
-
bazı aşağılık şahsiyetler doğal seleksiyon yazıyor hala. umarım sizin çocuklarınız ileride "doğal seleksiyona" uğramazlar. keza onlar çocuk. adı üstünde.
kapıyı bornozla açmak
-
zor bir eylemdir. anahtarla daha kolay açılır zannımca.
güzel bir kızın yalnız olmasının nedenleri
binali yıldırım'ın aydınlandığı an
-
a haber'de olsaydı bu durum;
spiker: efendim davutoğlu'nu cumhurbaşkanı aldı makamından.
binali yıldırım: olur mu öyle şey akp kongre kararı aldı ben seçildim.
spiker: doğru söylüyorsunuz efendim.
aslında o kadar cevap veremeyecekleri konu var ki ama soru soracak organlı insanlar lazım.
highly sensitive person
-
bu konuda araştırmaları bulunan elaine aron'un hazırlamış olduğu ölçeğe göre tahmin yürütebileceğiniz bir kişilik türü. efendim, şimdi bunlardan en az 14 tanesine "aaa bana oluyor bu" diyebiliyorsanız, tebrik ederim yüksek hassasiyetli bir insan olduğunuzun farkına vardınız.
- güçlü dış uyarılara maruz kaldığımda kolayca kafam yorulur.
- çevremde olup biten en ufak olayın farkındayımdır.
- başkalarının ruh halleri beni etkiler.
- ağrı eşiğim düşüktür. canım kolay yanar.
- yoğun günlerde dinlenme ihtiyacı hissederim. uyaranlardan uzak kalabileceğim bir yerde yalnız kalmak, loş bir odada ya da yatağımda zaman geçirmek isterim.
- kafein beni etkiler.
- parlak ışıklar, güçlü kokular, sert kumaşlar, siren sesleri beni rahatsız eder.
- zengin ve karmaşık bir iç dünyam vardır.
- yüksek sesler beni rahatsız eder.
- sanatsal üretim ve müzik beni duygulandırır.
- bazen sinir sistemim o kadar bitkin düşer ki, alıp başımı gidesim gelir.
- titizimdir.
- kolayca irkilirim.
- kısa zamanda çok iş yapmam gerektiğinde gerilirim.
- fiziksel şartlar insanları rahatsız ediyorsa onların konforunu arttırmaya ve rahat etmelerinde çalışırım (ışığı ayarlama ya da oturma şeklini değiştirmek).
- insanlar bir seferde bana birden fazla iş yüklemeye çalıştığında canım sıkılır.
- hata yapmamak ve bir şeyleri unutmamak için çok çaba sarfederim.
- şiddet içeren film ve televizyon programlarından sakınırım.
- çevremde çok fazla sayıda olay gerçekleştiğinde nahoş bir şekilde sıkılırım.
- çok fazla acıkmak bende konsantrasyonumu ve ruh halimi bozacak bir tepki yaratır.
- yaşamımdaki değişiklikler beni sarsar.
- hoş koku, tat, sesleri ve sanat eserlerini farkeder, zevk alırım.
- aynı anda çok sayıda olayın birlikte gerçekleşmesinden hoşlanmam.
- üzücü ve yorucu durumların ortaya çıkmaması için özel çaba gösteririm.
- yüksek sesler ve kaos durumları gibi yoğun uyarılar canımı sıkar.
- rekabet içinde olmam ya da bir iş yaparken gözlemlendiğimde asabileşirim ve beceriksizleşirim. yapabileceklerimi yapamam, performansım bozulur.
- çocukken öğretmenlerim ve ebeveynlerim benim hassas ya da utangaç olduğumu söylerlerdi.
bu hassasiyetle ilgili olarak eyyorlamak istediğim bazı şeyler var. şimdi efendim, günümüz toplumunun bizlere "ideal bir insanda bulunması gerekenler" olarak dayattığı bir takım kişilik özellikleri var. örneğin dışa dönük olmak, iletişim becerisinin yüksek olması, olumsuzlukları kolayca savuşturmak ve bunlardan etkilenmemek, özellikle bizim toplumumuzda yer yer çirkef olmak gibi çoğaltabileceğimiz özelliklerdir bunlar. şimdi sorun burada başlıyor. çünkü, mevcut sistem içerisinde bu özelliklere sahip olan insanlar yaşamını daha rahat devam ettirebilirken, bu kişilik özelliklerine sahip olmayan insanlar zorlanıyorlar. zorlandıkları için ve olması gereken karaktere sahip olamadıkları için de kendilerini suçluyorlar.
olumsuzluklardan çok çabuk etkilenenler örneğin, "amma da hassassın, çok büyütüyorsun" gibi tepkilere maruz kalıyorlar. çok duygusalsın, çok hassassın, böyle olmamayı öğrenmen lazım gibi tepkiler, sanki böyle olmak bir suçmuş ya da zayıflıkmış gibi hissettirebiliyor. ancak bu durum, bu duyarlılık kesinlikle utanılması gereken yahut düzeltilmesi gereken bir şey değil. kişinin kendi kimliği ve bunu ifade etmesi de bir zayıflık değil.
toplumun %15 - %20'lik bir kısmını bu insanlar oluşturuyor. bu özellikleri taşıdıkları için de sürekli kendilerinde yanlış giden bir şeyler olduklarını düşünüp kendilerini suçluyorlar ve kötü hissediyorlar. burada artık yapılması gereken insanın kendini tanıyıp, kendini kabullenip, aynı duygulara sahip olan insanlarla iletişim içinde olarak "bu topluma ait olmama hissini" bir kenara bırakmak gerekiyor. çünkü aslında her şey çok normal ve olması gerektiği gibi.
not: aynı duyguların insanıysak neden yeşilleşmiyoruz fdsafdsa
gökhan gönül
-
https://tenor.com/view/gokhan-gonul-gif-12461655
edit: link düzeltildi.
edit 2: hazırladığım gif sosyal medya'da çarşı'nın facebook sayfası dahil pek çok yerde paylaşıldı. bu kadar beğenileceğini tahmin etmediğim için gif'e bana ait olduğuna dair bir ifade koymayı düşünmemiştim. copy paste, alıntı veya çalıntı değil alın teridir. bu bilinsin yeter. saygılarımla.
debe edit: (bkz: 30 bin lira irem'i felçten kurtaracak)
21 kasım 2023 büyük steam boykotu
-
hala steam boykotu diyenleri görünce bugüne kadar niye geçmemişler şaşırdım açıkçası. adamlar yıllardır senin saçma sapan kuruna rağmen tl ile satış yapıyordu, baktılar düzelecek gibi değil en sonunda dolar yaptılar. ülkenin içinde bulunduğu ekonomik durumu sorun edip sokaklara dökülmesi gereken insanlar hala steam boykotu peşinde. bu kafada adamlara her şey müstehak. boykotu seçimlerde bütün ülke yapacaktı. o tren kaçtı artık. steam yerinde olsam daha da fiyatları arttırırım. çünkü steam boykot diyenlerin anlayacağı dil bu.
duyunca mutlu olunan sesler
-
(bkz: bebek gülüşü)