hesabın var mı? giriş yap

  • almanlar toplam 10 işçinin çalıştığı, tüm üretimi robotların ve yapay zekanın yaptığı ve 24 saat kesintisiz molasız üretim yapabilen fabrika kurmuşlar, fabrika bin çinli işçinin yaptığı üretimi 10 alman işçiyle yapıyor, sözlüktekiler hala ucuza üretim yapıyor diye çin süper güç olacak zannediyorlar. sonra da bu tipler milletin zekasına laf atıyorlar. bundan 20 yıl sonra fabrikalardaki üretimi tamamen robotlar yaptığında kimse çin'deki ucuz köle gücünü siklemeyecek.

    temsili: https://goo.gl/zu2jnq

    sözlükte rusyayı çini filan övünce solcu olundu zannediliyor ya bayılıyorum. solculuk o değil lan, alakası bile yok.

  • "küçük enişte balkonda konuşuyo.. millet bağırıyo dik dur eğilme diye.. lan eğildiği yok, boyu o kadar aq.."

  • komik kararlardır. her ayrılık bir milattır, önemsenen bir ilişki olduğunu varsayarsak tabi.
    1. artık kolay kolay "seni seviyorum" denilmiycek
    2. hisler ne derse desin akılla hareket edilecek
    3. hiç bir klasik taktik küçünmeyecek hepsi uygulanacak (kaçan kovalanır vs)
    4. her içinden geldiğinde aranmayacak sevgili yada adayı
    5. düzelir diye beklenmeyecek, düzgün değilse en karizmatik şekilde baybay denecek
    6. yeni stajyerle yüz göz olunmayacak, herkesle hanım bey diye konuşması sağlanacak
    7. kimseye, yeni stajyere de acınmayacak, en ağır işler sınavı olsa bile ona yüklenecek
    8. gülümseyerek uyanılacak, sevgili olsa da olmasa da
    9. anne iki günde bir aranacak
    10. her zaman hoş ve bakımlı görünülecek
    11. eski dostlar aranacak, onlara zaman ayrılacak, sonra niye kimse beni aramıyo diye hayıflanılmayacak
    12. az içilecek, ortamlardan ve mekanlardan mümkün olduğunca uzak durulacak
    13. öküz olma sanatı öğrenilecek
    14. bencil olma sanatı öğrenilecek
    15. dört aydan önce bağlanılmayacak

    editle devam ediyoruz:
    16. eski sevgiliye geri dönülmeyecek, her dilde, kültürde ve durumda asla! (gülmeyin len)

    2011/17. karaoke yapılacak

    2013/oylandıkça karşıma çıkıyor, gülüyorum da bu sefer en çok 15. madde güldürdü. 4 ay: ) stajyerle yine yüz göz olup sıçtığımı da eklemeliyim. neyse hadi bakalım, büyüyoruz, değişiyoruz ama silmiyoruz geçmişimizi.. ayrılık konusunda bunu yazdığım zamandan beri çok şey öğrendim, madem bu kadar sık okunuyor onları da burada söyliyim.
    müptela olmayın sevgilinize. kendinize de müptela olmayın. müptelalık kötü değil, bilakis, en tepesinde "hayat"ın kendisi yazan bir "müptela olunacaklar listesi" yazabilirim buraya. mutluluğunuzun kaynağını tek bir insana indirmeyin. düşününce ne acı değil mi: o varken mutlusun, yokken mutsuz. saçmalık bu. ha, böyle bir gerçeği hepimiz yaşıyoruz, bir bacak entrisiydi: hayatlarımız o kadar boktan ki piyango çıkınca düzelecek sanıyoruz. gibi birşey. söylenecek çok şey var ve ayrılık acısı çekene gerçekten üzülürüm ondan yazıyorum. şunu da diyip kaçiyim şimdilik: zamanında kendimi biri için duvardan duvara vurmuştum. sonra biri için kendimi yerden yere attım. 3-4 ay önce de, yatakta tek başıma yatıyorum, birini seviyorum, çok severek yüzünü düşünüyorum, şöyle bir düşünce geldi: öncekiler iyi ki olmamış. şükür ki olmamış. ne şanslıyım ki olmamış. şimdi, bundan sonrası ne olur hiç belli olmaz ama ne olursa olsun, öncekiler iyi ki olmamış. bunun niyelerini nedenlerini yazamam, kendimden bahsetmek konusunda epey gerilediğim için şimdi bile kendimce fazla gitmiş olabilirim ama sizler için değerli ayrılanlar kendimi zorladım bak. üzülmeyin. üzülmeyince geri geliyorlar zaten: ) hadi çav şimdilik.

  • japon balığıyla birlikte, ona sarılarak uyumak isteyen salak bi kızım var benim.
    ben doğurdum onu, ehe ehe..

  • henüz yörünge mekaniği ve kimyasal yapısı hakkında kesin bilgi olmayan gezegendir.

    "tam olarak, dünya ve ay gibi, 1:1 şeklinde kilitlenmiş olabileceği gibi; güneş-merkür gibi 3:2 şeklinde de kütleçekim kilidine yakalanmış olabilir" deniyor. sürekli aynı yüzünün yıldıza dönük olup olmadığı muamma yani...

    ayrıca gezegenin terrestrial, yani katı kabuklu, olup olmadığı da kesin olarak bilinmiyor henüz. sadece kütlesi için "dünya'nın 1,3 ile 3 katı arasında bir oranda" olduğu söyleniyor. süper dünya da olabilir, atanamamış neptün de yani...

    ayrıca, şu anda r/askscience'ta hakkında ama yapılmaktadır: işte o ama

  • avusturya alpleri'nde buzullar arasında 5.200 yıl öncesinden kalma donmuş bir ceset mışıl mışıl uyuyormuş. 1991 yılında bulunan bu donmuş cesede "alp çobanı" ismi vermişler. alp çobanı, donduğu için hemen hemen hiç bozulmamış halde günümüze kadar gelebilmiş olması özelliği yanında bize, ta o günlerden çok kıymetli bir bilgiyi de taşımıştır. alp çobanı'nın hiç sakal ve bıyığı yokmuş. yani 5.200 yıl önce alp dağlarında bile insanlar tıraş oluyorlarmış...

    arkeologlar da benzer bilgileri eski tarihlerden günümüze getirmişlerdir. mağara duvarlarındaki resimlerde tıraş için keskinleştirilmiş çakmaktaşının, deniz kabuklularının, çeşitli kemiklerin sakal kesmek için kullanıldığını öğreniyoruz.

    tarih öncesinde yaşayan erkek belki temiz, bakımlı ve şık durmak için değil; kesilmediğinde 150cm kadar uzadığından hareket kabiliyetini zorlaştırdığı için bunu yaptığını düşünebiliriz. ama bu ihtiyaçtan kaynaklansa da sakalı kesme ihtiyacı o insanları, bir "tıraş aletini" bulmaya, kullanmaya sevk etmiştir. işte tıraş bıçağının icadının ana nedeni de budur; doğada rahat edebilecek bir hareket kabiliyeti için gerekenin sağlanması...

    doğada gezgin yaşamaktan yerleşik yaşama geçip, insanlar arasında da sosyal, kültürel, ekonomik birikimler oluşunca; tıraş olayı da bundan nasibini, hem alet konusunda hem de tıraş olma konusunda almıştır. mısırlılar, m.ö. 4. yüzyılda sakal kesmek için altın ve bakırdan yapılmış aletler kullanmışlardır. roma'da ise sadece özgür vatandaşlar tıraş olabilme hakkına sahiptir... m.s. 14. yüzyılda, günümüzde kullanılan usturanın ilk örnekleri yapılır. tabi bu usturalar zamanımızdaki gibi olmadığından, o dönemde bu aletler ile kanlı ve acılı tıraşların olduğunu düşünebiliriz.

    amerika kıta'sı keşfedilir. bu kıta'da kurulan devletin başını avrupa'nın en acar insanları oluştursa da o başka bir devlettir. herkes farklı milliyetten de olsa "amerikalı" olarak kendisini ifade eder. işte bu devletin içinden bir kişi 20. yüzyılın başlarında, 1901 yılında iki taraflı tıraş bıçağını yapar. ancak pek fazla satamaz bu aleti. birinci dünya savaşı yıllarına kadar sadece 168 tıraş bıçağı ve bunların kullanılabileceği 51 makine satabilir. bu kişinin ismi king camp gilette (jilet) olup daha sonra dünyanın kullandığı tıraş bıçağına asıl ismini de o verecektir. ancak bir şeye ihtiyacı vardır; pazara... işte o pazar da savaş ile gelir. abd hükumeti, ordusunun ihtiyacı olarak belirleyip, birinci dünya savaşı başlarında bu firmaya 3,5 milyon tıraş bıçağı sipariş eder. gilette'nin omuzlarına "altın kuş" konmuştur. tıraş bıçağı da bu sayede bir sektör haline gelir. bu sektörün başını da tabi ki gilette çeker. ne demişler; "erken yola çıkan yol alır"...

    o sıralarda bir firma, savaşlar ve askerler için kılıç imal etmektedir. birinci dünya savaşında ateşli silahlar çok kullanılır olmuş, kılıç da pek talep edilen silah olmaktan çıkmıştır. gilette'nin vurduğu voliyi görünce, o kılıç firması da tıraş bıçağı üretimine geçer. bugün hala tıraş bıçağı üreten bu firmanın amblemi çapraz iki kılıçtan oluşur. ismi de, wilkinson'dur. günümüzde, tıraş bıçağında, dünya pazarının %66'sını gilette; %20'sini wilkinson elinde bulundurmaktadır.

    1950'li yıllarda elektrikli tıraş makineleri yaşama girmiştir.

    şimdi düşünüyorum da; eğer wilkinson firması, gilette firmasından önce bu işe girişse ve abd hükumeti de 3.5 milyon tıraş bıçağı siparişini gilette yerine wilkinson'a verse idi; tıraş bıçağının ismi de belki "jilet" değil "vilkinson" olacaktı. biz de bakkala gidip; "iki vilkinson rica ediyorum, iki bıçaklı" diyecektik...

  • - vay, chicago'ya gidecek bilete o kadar para verebiliyorsun demek.

    - uluslararası bir firmada mı çalışıyorsun, maaşın çok mu yüksek?

    - uçakta içkiler beleş mi?

    - abd vizesini sorunsuz almışsın demek ki.

    - ailen çok mu zengin? okumaya mı gezmeye mi?

    - aktarmasız uçuyorsun demek, çok havalısın.

    - uçakta internet mi var yoksa?

    - ne kadar havalısın amerikaya gidiyorsun, süper cool.

    mutlu musun yazar kardeşim?

    mutlu olunca söyle başlığını kapatalım.

  • acil ve önemli edit:
    (bkz: enkazdan çıkarılıp kaybolan kız çocuğu)

    20 yıldır maaşlardan kesilen deprem vergilerinin ne olduğunu düşünerek bir yol bulabilirsin aslında sığır
    (bkz: 38 milyar 227 milyon dolar)

    sinirli ve gereksiz edit: bazı sığırlardan mesaj alıyorum "deprem vergisi yok ki cahil" diye. evet deprem vergisi yok adı da bu değil ama 1999 depreminden sonra özel iletişim vergisi altında dolaylı olarak deprem için alınan bir vergi var ve bu vergi 1999 yılından beri hepimizden kesiliyor cahil ayılar. adı özel iletişim vergisi ama dolaylı olarak deprem vergisidir. öiv deprem için gelmiş ve sonraki hükümetler tarafından da kaldırılmamış vergi var ya tam da odur.