hesabın var mı? giriş yap

  • bugün, iş başvurusu için çağrıldığım şirketteki ablanın bana dediği eylem.

    pazartesiden perşembeye kadar: sabah 8.30 akşam 7-8
    cuma: sabah 8.30 gece 12-1
    cumartesi: sabah 8.30 gece 3
    pazar: tatilden hallice (yersen)

    ücret: asgari

    mekan: halkalı gümrük(gidenler bilir). tuğlalardan örülü bir odacık ve bir adet kondisyonu iyi konteyner.

    not: üniversite mezunuyuz, tecrübesiziz ama bu kadar da ölmedik mk.

    edit: söylemeyi unuttum. şirketin operasyon işlerinin yapıldığı, tuğla ile örülmüş olan 15 metrekarelik yere bir sıva çekmeyi bile uygun görmemişler. o tuğlalara üzüldüm aslında ben.

  • lise zamanlarım. o zamanlar semtte çok kavga çıkıyordu. yine bir bayram günü kavga çıkmıştı gece. kavgadan sonra baktım t-shirt kan olmuş. birinin burnu falan kanamış üstüme gelmiş herhal. neyse, evdeki herkesin yatmasını bekleyip eve girdim. gece iki falandı saat. girer girmez t-shirt'ü çıkarıp kapıya astım banyoya gittim. eli yüzü yıkadım yattım. unutmuşum t-shirt'ü kapıda. sabah babam işe giderken yakalamış. baktım bir el beni dürtüyor. uyku sersemi yakalanmak da çok fena.

    -: hşşş, bu ne bu?
    madboy: ne?...
    -: niye kanlı bu?
    madboy: benim kanım diil...
    -: katil piç! akşam görüşücez senle.

    attı suratıma t-shirt'ü gitti.

  • öğrenci- hocam bu dersi 5. kez alıyorum lütfen yardımcı olun.saygılar

    iade cevabı

    hoca- 6. kez almanızda bir sakınca yoktur.sevgiler

  • manu maçından sonra "bir sonraki takımım çok sürpriz olacak" diye demeç vermiş.

    beyler antalyaspor devrede galiba :/

  • bir adam ile kızının ilişkisini kızından daha iyi bilip kızı hakkında ahkam kesebilecek adamlar da varmış, bunu da gösteren beyan.
    her boku bilen ekşiciler vardı hep eyvallah da, bunun bu boyutlarda olabileceğini tahmin etmemiştim yahu.
    -hayır o iyi bi babaydı tamam mı! bütün filmlerini izledim ben.

  • kaybıyla bizi seneler öncesinde yolculuğa çıkarmış çok yönlü bir spor insanı.

    şimdi düşündüm de spor müsabakalarını takip etmek eskiden daha keyifliymiş gerçekten..

    yıl 2000.. ülker-barcelona maçı.. maçın artık sonu gelmiş, barcelona hücum süresinin dolup dolmadığı tartışılan bir atışla öne geçer.. derken televizyon başında izleyenlerin kulaklarına gelen patırtı-çatırtılar (kulaklık ve mikrofonun yere fırlatılmasından kaynaklı) ve hemen akabinde karşı tribünden çekime başlayan kamera ile hakem masasında hakemleri azarlayan televizyon yorumcusunun ekrana gelmesi.. basket kararının iptali.. takip eden atakta sayıyı bulan ülker'in maçı kazanması.. katalanların çıldırması..

    seneyi hatırlamıyorum ama lakers'ın nba şampiyonluğuna ulaştığı bir gece (burada sabahın 04.00ü filan tabi) murat murathanoğlu ile özel konuk olarak anlatımda bulunan yorumcunun salonun skorbordundaki "world champion la lakers" yazısına, "ya şimdi bizim euroleauge takımları bunları yenemez mi? niye dünya şampiyonu yazıyor orda" diye dakikalarca itiraz etmesi.. murathanoğlu'nun da bir yandan ya sabır çekip, saygıdan da bir şey diyememesi..

    evet.. daha nice sayısız anlara arka planda sesi ile renk katmış, bir hatta iki neslin basketbola yönelmesinde emeği olan, gerçek anlamda renkli bir spor insanını kaybetmişiz..

    huzurla, ışıklar içinde uyu ismet badem.. son kez söylemeye fırsatın oldu mu bilemiyorum ama..

    "dudaklarınızdan tebessüm kalbinizden basketbol sevgisi eksik olmasın.."

  • https://twitter.com/…tatus/1306163259976933376?s=20

    iyi parti genel başkan yardımcısı yavuz ağıralioğlu'nun, hepimizin içine oturan milyarlarca dolarlık telekom kazığı üzerinden yaptığı, sesli güldüren türkiye-yunanistan kıyaslaması.

    tam bir güler misin ağlar mısın saptaması. hem iktidar partisine hem yunanistan'a ayar veren iyi bir gönderme olmuş.

  • olay gerçektir
    astsubay başçavuş-oğlum sana bir şey sorucam ama doğru cevap ver
    dobermann-emredersiniz komutanım
    astsubay başçavuş-sen sivil hayatta da mı böyle baştan savma çalışıyosun yoksa askerdesin diye siklemiyor musun?
    dobermann-askerdeyim diye siklemiyom komutanım
    astsubay başçavuş-afferim len doğruyu söyledin git bana çay getir
    dobermann-emredersiniz komutanım
    astsubay başçavuş diğer astsubaya dönerek
    -doğruyu söylesin canımı yesin süper çocuk bu

  • ben yaptım.

    yazarken utanıyorum, o yüzden hemen yazıp yollamalıyım.

    2 telefonum var, biri akıllı-diğeri gerizeka. şarja şarz diyen insanlardaki fütursuzluğa hep özenmişimdir. bu entry'de ben de şarz diyeceğim hep.
    neyse, gerizekanın şarzı bitti, her zaman olduğu gibi 3'lü prize taktım.
    o telefonu fazla kullanmadığım için eksikliğini hissetmediğimden şarzda bıraktım.
    ertesi gün baktım telefon şarz olmamış, "allallaaa yine batarya cortladı zaar" dedim, açtım baktım batarya bildiğin şişmiş.
    daha önce de olmuştu, gidip çakma bi batarya alıp idare etmiştim falan.
    "neyse yeni batarya aliyim bari" dedim, ertesi gün gittim ucuz bi batarya aldım. (20 tl)
    geldim telefona taktım, aynı 3lü prizde takılı bıraktım telefonu.
    ertesi gün baktım, yine şarz olmamış. "haydaaa, şarz aleti de mi bozuldu nedir?" dedim, ertesi gün gittim ucuzundan bi şarz aleti aldım. (10 tl)
    geldim, bu sefer yeni bataryalı ve yeni şarz aletli telefonu yine 3lü prizde bıraktım.
    ertesi gün baktım, yine şarz olmamış amk!
    "lan nooluyo amk, anlaşılan bunu miyadı dolmuş" dedim, ucuz cep telefonlarını araştırmaya başladım.
    hani bööle anneanneye alınan, dedeye verilen türden, açmaya-konuşmaya-mesaj atmaya yarayacak cinsten bi şey arıyorum.
    gittim nokia'nın enn uyduruk telefonunu aldım. (200 tl)
    0,5'inci nesil...mesaj silmek için 5 menü dolanıyosun, renkli mesaj diye piksel piksel gül ya da kalp şablonları var, öyle bi telefon.
    elime bi alıyorum, 3 gram gibime geliyor, hafif, minicik, sevimli bi şey.
    yeni telefona, sim kartı yerleştirdim, eski telefonun -hâlihazırda 3'lü prize günlerdir takılı olan -yeni- şarz aletine (buna bi son vermeliyim, bi gün evi yakıcam biliyorum) taktım.
    bi baktım, şarz etmiyo!?!?
    "lan nooluyo buna?" demeye kalmadı, çatıda kalan rahibe helikopter gönderen tanrı, bana da en sonunda "gidin şu gerizekalıya biraz zeka kırıntısı bahşedin" dercesine akli meleklerimi ve melekelerimi bana geri gönderdi.
    günlerdir, telefonu şarz etmek için takıp durduğum, uğruna telefonun bataryasını ve şarz aletini ve hatta telefonun kendisini değiştirdiğim 3'lü prizin kablosunu takip ettim, takip ettim, takip ettim...ve evet!

    prize takılı değildi.

  • kıza oda kiralamışsın parasını almışsın. çağırmışsın eğlencene de davet etmişsin, kabul etmiş. beraberce içmişsiniz gitar eşliğinde şarkı söylemişsiniz. buraya kadar güzel. sonra niye içkisine ilaç atıp tecavüz edersin? bu nasıl bir saçmalık?

  • erkek kadın ayrımında erkeklerden bay vs. diye bahsedilmediği durumlarda kadınlardan kadın değil de bayan diye bahsedilmesi ile ilgili.

    "erkek voleybol milli takımı" vs. "kadın voleybol miili takımı" yerine "bayan milli takımı" gibi ayrımlar,
    "hastanemizde erkek doktor sayısı 23, kadın doktor sayısı 18" yerine "bayan doktor sayısı 18" gibi.

    kültürün kadın kelimesini (kafasındaki kadın kız ayrımından, kadın kelimesini ruh hastası şekilde kaba bulduğundan) sansürlemek istediğini gösterir. sen kadın demekten imtina ettiğin sürece bilinçli kadınlar bu dersi verecekler.

  • kadına şiddeti engellemek için boş yere uğraştığımızı görmeyi sağlayan kız. abla 18 yaşından küçüklerin girmesi yasak olan bir mekana elini kolunu sallaya sallaya girmiş , gitmiş kızın birinin suratına kaynayan demliği geçirmiş - bilmeyenler için not, sıcak su kalıcı arıza bırakabilen birşeydir - ondan sonra da kalkıp gitmiş kimse dokunmadan. ama o ergen, ay o çocuk, ay hülyanın kızı olmasaydı böyle bişi olacak mıydı. abartmayın ablacım, o zaman niye ağlaşıyordunuz cem gariboğlu denen rahatsız kızcağızı kestiğinde ? teknik olarak o da ergendi. rahatsızlığın ergeni gergeni olmaz. şiddeti legalize etmeyin, manyaklık yapmayın.

    son oalrak söyleyelim ki, o çayı sevgilisi zehraya atmış olsaydı , şu an çocuk taşaklarından asılmış , adam yaralamaktan içeride olacaktı, hülya avşar hemen kuracağı zehra vakfı adına bir hastaneye yanık ünitesi kurdurmuştu, herkes çocuğun nasıl bir kadına şiddet gösterebilmiş, şerefsiz vs olduğunu konuşuyordu. ama zehra çocuk. hee ,çocuk.