ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
17 nisan 2023 demirtaş'ın ince açıklaması
-
“ince'ye oy vermekle erdoğan'a oy vermek arasında fark yok.”
nokta.
sevgilinin eski sevgilisinin evinde kalması
-
bagaga insanının kendisini upgrade ederek boynuzlu bagaga'ya dönmesini sağlayacak olay.
5 haziran 2020 halk ekranı röportajı
-
beni bu tiplerle aynı ülkede yaşamaya muhtaç eden -başta adnan menderes olmak üzere- herkesin allah belasını versin. rezalet ya. gençliğimi, gençliğimizi, hayallerimizi sikip atan bu tipler işte...
sevilen çizgi filmin en vurucu cümlesi
-
alo polis mi? evimde bir yakisikli var, ah pardon o benmişim. -johnny bravo
monty hall problemi
-
aynı problem kopya adıyla günlük yaşantımıza sirayet etmiştir;
zira sınavda önünüzde bir soru var ve doğru cevabı bilmiyorsunuz ama 5 şık var yani doğru cevabı bulma olasılığınız 1/5... ama o da ne öndeki arkadaşınız kıçını sağa kaydırdı ve siz onun cevap kağıdını gördünüz... ta taaa ama ya yanlış yaptıysa.. doğru olma ihtimali de söz konusu. ya yanlıştır ya doğrudur.. yani 1/2 şansınız var 1/2>1/5 direkman kopye çekilir
not:7.5 senede bitirdim
türkçe şarkılarda geçen acımasız gerçekler
-
sevgisizliğimize bir kalp vermeden önce, hatalarımıza "bir nilüfer" veriyordu müslüm gürses...
incinenin, ne kadar naif bir şekilde yerin dibine sokuşu ve artık umursamayışı değil mi, inciteni?
coca cola'yı üretim yerine göre alan insan
-
kullanılan su kaynaklı değişen tatları vardır, doğrudur.
aynı durum bira için de geçerli.
21 eylül 2022 silivri trafik kazası
-
kendi yolunda giden tır şoförünün suçlu olduğunu yazan arkadaşlar olmuş.
bak sen geri geri giden araba suçsuz tabi, otoyolda geri gitmek kadar doğal olan ne olabilir değil mi.
o trafikte önündeki aracında ileri doğru gidiyor olması gerekir, geri geldiğini nereden anlayacak arkadan gelen, o bir kaç saniyelik sürede geri lambasınımı görecek, kaldı ki yanıp yanmadığı bile belli değil.
t, kendi yolunda sağdan sağdan ilerleyen suçsuz bir ağır vasıta aracın başına gelen elim olay.
salaş mekanlarda yemeklerin daha lezzetli olması
-
salaş, uyumsuz, derme çatma, eğreti duran demektir ve genelde böyle mekanlarda yediği yemeklerin daha lezzetli olduğunu söyler insanlar. jonah lehrer'in, proust was a neuroscientist kitabından öğrendiklerimi alıntı olarak aktarıyorum.
bunun kaynağı, dana eti suyunu bulan auguste escoffier'e kadar uzanıyor. escoffier diğer aşçıların çöpe attığı tendon, sığırkuyruğu parçalarını, kereviz sapını ve soğanın uç kısımlarını yüksek ateşte pişirir ve jelatin şeklinde et suyu elde edermiş ve her yemeğinde kullanırmış bunu.
escoffier'in başarısının sırrı deglaze etmektir. işlem şu şekilde: bir et parçası çok yüksek ateşte pişirilir - kızgın tavada pişirilmiş hoş bir yabanördeği derisi, aminoasitlerin çapraz bağlanması ve karamelizasyonu için - ve sonra bir sıvı (örneğin zengin dana eti suyu) eklenir. sıvı buharlaştıkça tavanın dibinde yapışan yanmış protein parçacıklarını* yumuşatır. deglaze etmek bulaşıkçıların da işini kolaylaştırır.
peki doğallığı alınmış proteini (et ve kemikler escoffier tarzında pişirildiğinde olan budur) bu denli anlatılamaz derecede leziz kılan nedir? cevabı, japonca'da leziz anlamına gelen umami'dedir. biftekten soya sosuna kadar yediğimiz her şeyde umami tadı vardır. et suyunu kirli sudan daha fazlası yapan da, deglaze işlemini fransız aşçılığının ayrılmaz bir parçası kılan da umamidir. tam olarak ifade etmek gerekirse, umami, yaşamın oluşumunda baskın aminoasit olan l-glutamat tadıdır (c5h9no4). l-glutamat yaşam biçimlerinden proteoliz (ölüm, çürüme ve yemek pişirme sürecini tanımlayan terim) yoluyla çıkartılır. benzer şekilde japon kimyacı kikunae ikeda, kurutulmuş bir suyosunu biçimi olan kombudan yapılan klasik bir et suyuna çorba olan daşiyi leziz yapanın ne olduğunu sorgulamıştır. sonunda da daşi ve dana eti suyunda ortak olan gizli malzemeyi, yani l-glutamat'ın öncülü olan glutamik asiti bulmuştur. zamanla diğer öncüler de kendi yerel mutfaklarını araştırdıklarında l-glutamatlarını buldular.
dolayısıyla lezzetin özü olan bu keşif, salaş mekanlardaki yiyeceklerin daha lezzetli olmasında rol oynuyor olabilir. bir tavada birçok kere pişirme yapıldığında, sanıldığı gibi lezzetsiz bir durum çıkmıyor ortaya. hatta fransız mutfağını önemli bir noktaya taşıyan tam olarak bu salaşlık. bu yüzden dede, elinin lezzeti, ne bileyim günümüzde klasikleşmiş pişirme yöntemleri, lezzeti arayanlar için haklı birer gerekçe gibi duruyor.
sel felaketinde balıkçıya gitmedik
-
ülke dışına, gezmeye çıktıgı felaketleri yazsak sayfa yetmez.
tanım: bir ifade.
kadınım doğurmayacağım hamileyim kürtaj olacağım
-
merhaba ben salak oldugu icin hala size laf anlatmaya cali$an kadin.
hataniz anne vs. embriyo ikiliginde oyunuzu ne idugu belirsiz bir embriyodan kullanmanizdan geliyor. henuz findik boyutuna gelememi$ bir dollenmi$ yumurtayi, bir bireyin hayatindan onemli saymanizdan bahsediyorum.
"can almayi istemek" filan diye romantize ettiginiz $ey regl sirasinda atilan, kadinsaniz pedinizde filan goreceginiz parcalarla ayni boyutta bir pihti. siz hayatinizda regl olmami$, kanamami$, rahminden atilan yumurtayi gormemi$ bireyler olarak kalkip "o bi can taam mi" diye bagiradurun, kadin bedeni zaten surekli bir devinim icinde. yumurtasi dollendiginde de istemiyorsa o dollenmi$ yumurtayi yok etme hakkina sahip. bu kar$ila$tiginiz agresif tavrin sebebi de sizin "e bi kere kalmi$in hamile, dogur gitsin" yav$akligindaki tutumunuz. kimse (dogurduktan sonra evlatlik verse bile!!!) o istemedigi hamileligi dokuz ay ya$amak zorunda de-gil.
size gore findik boyutundaki embriyo > kadinin butun hayati.
i$te tam da bu yuzden gerizekalisiniz.
türk insanının hobi sahibi olmaması
-
sebebi hayat pahalılığıdır.
bırakın dışarıyı gezmeyi , pahalı olduğu için daha kendi ülkemizi gezemiyoruz.
tv izlesen doğru düzgün program yok. yarım doğru olanı da pahalı.(beinsports)
gezemezsin ,pahalı.
giyemezsin, pahalı.
vücut geliştirme yapamazsın, pahalı.
yiyemezsin pahalı.
izleyemezsin pahalı.
tatile çıkamazsın pahalı.
sağlık sorunun olur , devlet hastanesi aylar sonrasına randevu verir, özel pahalı.
ticaret yapamazsın,birikimin yoktur ,pahalı.
inançlısındır, kurban kesmek istersin,pahalı.
araç almak istersin, pahalı.
ev almak istersin,pahalı.
evlenmek istersin,pahalı
ev dizmek istersin,pahalı.
maden , pahalı
elektronik pahalı .
koleksiyonluk eşyalar pahalı.
ve daha dolu her şey pahalı.
edit= özelden bana onlarca hobi öneren oldu . yeter la , önerdikleriniz çoğu pahalı zaten.
bisiklet sürmek de pahalı.
yurt dışından türkiye'ye gelince fark edilenler
-
yurtdışı ile ilgili bir anı anlatıldığında kendisine hava atıldığını zannedip komplekse giren insancıklar.