hesabın var mı? giriş yap

  • bir de türkçe altyazılısı çıksa da bunun biz de anlasak dedirten bebektir.

  • kazazedeyi yerinden kaldırmaktan tut kamyon şoförüne saldırmalarına kadar cehaletin resmi olan video. işte cehalet budur. faydalı olacağım derken zarar verir ve zararsız ya da faydalı olanı yok eder.

    edit: have you no sense of decency nickli yazar tarafından aldığım, feodal bir köle zihniyetine sahip olduğuma dair ithamlarla dolu mesajda dikkate değer bir detay vardı. kendisi "hız sınırının 50 üzerinde olduğu her yerde bu yolları o hız sınırına uygun hale getirmeyen akan vergi musluklarını cebine dolduran hırsızlar suçlu" diye bir ibare eklemiş mesaja. bu söylediğinde haklıysa elbette bu yöndeki eksiklik de sorumlulardan biridir.

  • gezici arkadaşlar gaza gelmeyin 2013den beri 1 çivi bile çakmayan şimdi hiçbirşey yapmaz

    bu seçim daha çetin geçecek gibi görünüyor ekonomik olarak sıkıntıda olan halka o sıkıntıyı unutturacak tekrar kendilerine bağlayacak malzeme lazım

    %70 in sağ partiyi desteklediği bununda %55 in iktidar tarafı olduğu bir ülkede eğer sokağa çıkarsanız kaybeden olursunuz

    bu dünya kimseye kalmaz bugün o yaptırır yarın başkası yıkar bunu unutmayın

  • f klavye hakkında bir başka yanlış anlayış da: "q klavye dilimize uygun değil o yüzden diğer toplumlardan geride kalıyoruz".

    oğlum q klavye hiçbir dile uygun değil zaten. anlatmadılar mı size? q klavye dile uygunluk gözeterek değil, tam tersine ingilizce'de sık kullanılan harfler daktiloda aynı anda birbirine çarpıp takılmasın diye uzak dursun diye tasarlanmış, "yavaş olsun" diye. ingilizce'ye uygun klavye q klavye değil dvorak klavye.

    amerikalı da biliyor "dilimizi daha hızlı yazacağımız bir klavye olsa çok süper oluruz lan" demeyi ama kalkıp dvorak'ı zorlamıyor standart haline getirmiyor. niye? çünkü benim gibi sorgulayabilen bi kafaya sahip: (bkz: #27901261)

  • 24 yıldır erkeğim, yaz aylarında üstsüz gezebilme dışında bir artısını göremedim. kaldı ki bunu yaşlı alman teyzeler de yapıyor.

  • benligimde yarattigi hissiyat, takriben gorucuye cikartilmis 16 yasindaki sessiz, icine kapanik, daha once sevgilisi dahi olmamis bir genc kizin, yuzunde egreti bir makyaj, uzerinde vucuduna oturmayan tuhaf ve rahatsiz kiyafetler, elinde ancak ablasinin yardimiyla yapmayi becerdigi turk kahveleriyle birlikte, en ufak bir sevgi, ilgi veya yakinlik duymadigi, hatta basbayagi tiksindigi 39 yasindaki amcaoglunun onune iteklenerek ve titreye titreye ciktigi, ve de onun yavsak siritisi, kisisel bir hizmetci edinmenin sehvetiyle pirildayan gozleri ve suratindaki kendinden memnun iktidar ifadesi ile yuz yuze geldigi anda hissettiklerine denktir.

    bir de (orf ve adetlerimize aykiri olarak) damat adaylarinin genc kizimizi almaya geldigini degil de, genc kizin kendini begendirmek amaciyla tiksindigini bildigi koca adaylarinin kapisina gittigini, kendini satmak icin her agzini actiginda nefesini kesen dehset hissini bastirmaya calisarak "beni alin ne olursunuz, omur boyu hizmet edecegim size!" diye yalvardigini tahayyul edin, halihazirda korkunc derecede sagliksiz iliskilere gebe olan gorucu sisteminin bir de bu sekilde tepetaklak edildigini dusunun, birkac aydir yasadiklarimi, pek cogumuzun yasadiklarini, anlayacaksiniz.

    sunu da not duseyim, ileride is arayacak sozlukcuklerin kulagina kupe olsun:

    sistem zannettiginizden (en azindan benim zannettigimden) cok daha kurnazmis, matrix'e inanmayanlar icin matrix'e sizmak dusundugumden cok daha mesakkatli bir ismis. kac tane meritokratik etiketi kiciniza yapistirmis olursaniz olun ("x harikulade lisesinden ciktim, dunyanin-her-tarafinda-vaaaaauuvvv-dedirten y universitesinden dereceyle mezun oldum, mezunlarina-herkesce-tapilan z universitesinde master yaptim, arada adini duyunca beni ayakta alkislamak isteyeceginiz bu, su, ve oteki sirketlerde staj yaptim, kisa ve uzun sureli calistim" vs, vs.), eger mustakbel isverenler hayatinizin bir doneminde goodbye to all that dediginizi, "kapitalizmin neferi olmak" klisesinin neden klise oldugunu sorguladiginizi, hatta busbutun "calismak" konusunda suphelere gark olup kendi dunyanizda inzivaya cekildiginizi sezerse, bir sekilde oyunu kurallarina gore oynamak konusunda gecmiste veya bugun tereddute dustugunuzun kokusunu alirsa (ki bu koku ne kadar yikansaniz, sirtinizi keseleseniz dahi cikmiyor, teninize bir sekilde siniyor), size nukleer artik havuzunda yuzup mulakata oyle gelmissiniz muamelesi yapiyorlar, ve tereddutsuz kapinin onune koyuyorlar. o noktada hicbir bilgi, yetenek, birikim, tecrube, ya da etiket fayda etmiyor.

    lisa simpson'in vejetaryen olmaya karar verdigi simpsons bolumunde, lisa solucan kesmesi gereken biyoloji dersinde, "ogretmenim, bir hayvani kesebilecegimi dusunmuyorum, hayvanlari kesmenin yanlis oldugunu dusunuyorum" der de, ogretmeni de "ahlaki itirazina* saygi duyuyorum lisa" derken bir yandan da masanin altindaki uzerinde "independent thought alarm"* yazan kirmizi dugmeye basar ya hani? hah iste, icinize sinmedigi halde "is" ariyor, gozunuzun tutmadigi yerlere basvuruyorsaniz eger, isverenler de ayni "independent thought alarm"'a basiyorlar gizlice, ve de o alarmin sesi basvurmayi dusunebileceginiz tum is yerlerinde, cv'niz insan kaynaklari mudiresi'nin inbox'ina dustugu anda yankilanmaya basliyor.

  • playstation’ı türkiye şartlarında malum döviz kurları ve alım gücümüze rağmen oynanabilir kılan hede.

    playstation 5 başlığında girdiğim entry ye istinaden dijital oyun alım satımının nasıl yapıldığına dair onlarca mesaj aldım. açıkçası zaten yaygın şekilde bilinen, kullanılan bir şey olduğunu sandığım için detaya girmek istememiştim ancak gördüm ki hala sadece ps store’dan oyun alan ve aldığı oyunlarla katolik nikahı kıyıp bir ömür bağlılık yemini edenler var.

    öncelikle bir yanlış anlaşılmayı düzelteyim. playstation’da ps store dışında dijital oyun alamazsınız, aldığınız oyunu herhangi bir şekilde satamazsınız. burada alıp satılan şey “kullanıcı hesabı” (ps network hesabı) dır.

    kullanıcı hesabı windows ta oturum açarken kullandığınıza benzer, playstation kullanabilmek için en az bir tane sahip olmak zorunda olduğunuz, bir kullanıcı adı (namı diğer nick name), bir e-posta adresi ve belirleyeceğiniz bir şifreden ibaret bir profildir. satın aldığınız oyunlar, save dosyalarınız, istatistikleriniz, kupa vb ödüller bu kullanıcı hesabına kaydedilir. kullanıcı hesaplarında 5 temel kural vardır:

    1. bir konsolda birden fazla kullanıcı hesabı olabilir. (maksimum 16).

    2. bir kullanıcı hesabı istendiği kadar sayıda farklı konsola kurulabilir.

    3. bir kullanıcı hesabı ile aynı anda sadece bir konsoldan oyun oynanabilir.

    4. bir kullanıcı hesabı “ana hesap” olarak etkinleştirilirse, o hesaptan satın alınan oyunlar ve diğer hizmetler o konsoldaki diğer hesaplar tarafından da kullanılabilir.

    5. bir kullanıcı hesabı sadece bir ps4 ve bir ps5 te aynı anda “ana hesap” olarak etkinleştirilebilir. ikinci bir ps4 veya ps5 te etkinleştirmenize izin vermez.

    bu 5 madde çokomelli. karışık gelmiş olabilir, bir kaç örnek ile açıklamaya çalışayım.

    örneğin hem evimde hem de yazlığımda 2 ayrı konsolum var. clearsky@gmail.com mail adresimle, “clearsky” kullanıcı adımla bir bir hesap açtım ve bu hesabı her iki konsoluma da kurdum. (bkz: madde 2) bu hesaptan fifa2021 satın aldım. evdeyken evdeki konsolum ile , yazlığa gittiğim zaman ise yazlıktaki konsolum ile bu hesaba girerek fifa2021 oynayabilirim. peki ben evdeyken yazlığa kardeşim gitse ve ikimiz de bu hesaba iki ayrı konsoldan aynı anda girip oynamaya kalksak ne olur? ikinci kişi oyuna girmeye çalıştığı anda ilk gireni atar. (bkz: madde 3) yani bir hesaba aynı anda iki kişi iki farklı konsoldan girip oynayamaz. bunu aşmak için, önce oyun satın alınan clearsky@gmail.com hesabımı ana hesap olarak etkinleştirmem gerekir.

    ps4’te:

    (ayarlar) > [hesap yönetimi] > [ana ps4 sistemi olarak etkinleştir] > [etkinleştir]

    ps5’te:

    ayarlar > kullanıcılar ve hesaplar > diğer > konsol paylaşımı ve çevrimdışı oynama > etkinleştir

    bir hesabı ana hesap olarak etkinleştirdiğinizde artık o hesaptan satın alınan tüm oyunları “aynı” konsoldaki farklı kullanıcı hesaplarından da oynayabilirsiniz. (bkz: madde 4) yukarıdaki örneğe dönersek, clearsky@gmail.com hesabımı ana hesap olarak etkinleştirdikten sonra artık o hesaba girmeden, satın aldığım fifa2021’i aynı konsoldaki farklı bir hesaptan da oynayabilirim. (bkz: madde 1) bu sayede yazlıktaki konsolda oynayan kardeşimle hesaplarımız çakışmaz, aynı anda oynayabiliriz.

    bu noktada akla şu gelebilir; hesabı bir sürü farklı konsolda ana hesap olarak etkinleştirsek, bu sayede birbiri ile çakıştırmadan istediğimiz kadar konsoldan oynayabiliriz miyiz? el-cevap: hayır. (bkz: madde 5) bir hesap sadece bir ps4 ve bir ps5 te aynı anda ana hesap (nam-ı diğer primary hesap) olarak etkinleştirilebilir. ikinci bir ps4 veya ps5 te etkinleştirmeye çalıştığınızda hata mesajı alırsınız, önce diğer konsoldan devre dışı bırakmanız gerekir.

    özetle; bir hesaptan alınan oyunları bir ps4 ve bir ps5’te ana hesap olarak etkinleştirerek, 3. bir konsolda ise (ps4 veya ps5 olması farketmez) ana hesap olarak etkinleştirmeden (nam-ı diğer secondary hesap olarak), doğrudan hesabın içine girmek suretiyle aynı anda 3 kişi - 3 farklı konsoldan kullanabilir. psn kardeşliği bu şekilde yapılmaktadır. aldığınız hesabın secondary hakkının sahibi iseniz doğrudan o hesabın içine girip oynayacaksınız. aldığınız hesabın primary hakkının sahibi iseniz hesabı kurup, ana hesap olarak etkinleştirip, kütüphaneden oyunu indirmeyi başlatıp sonra o hesapla ilişiğinizi keseceksiniz. oynayacağınız zaman o hesaba hiç girmeden, konsolunuzda bulunan bir başka kullanıcı hesabından oynayacaksınız.

    buraya kadarki kısım bir oyunu, daha doğrusu hesabı 3 kişinin nasıl paylaştığıydı. entry nin başında da söylediğim gibi esasında oyun satma diye bir şey yoktur. oyunun satın alındığı kullanıcı hesabını alıp satabilirsiniz. eğer aynı hesapta birden fazla oyun aldıysanız artık bunları tek tek satmanız mümkün değil. hesabın mail adresi ve şifresini verdiğiniz kişi kütüphanedeki tüm oyunlara erişebilir. o yüzden o an için niyetiniz yoksa bile ileride satmak isteme ihtimaline karşı her oyun için yeni bir kullanıcı hesabı açarak oradan satın alın. bu gözünüzde büyümesin, hesap açma dediğiniz şey bir mail adresi ve şifreye bakıyor. mail adresi konusunda ben yandex i tercih ediyorum. sms onayı, kurtarma e-postası vb. hiç bir şeyi zorunlu tutmadığı için çok hızlı ve pratik bir şekilde yeni mail alınabiliyor.

    alım satım konusunda en meşhur platform forum.donanimhaber.com

    burada oyun edinmenin bir kaç yolu var.

    satılık ilanlarını düzenli takip edebilir veya aradığınız oyun için konu içerisinde arama yaparak yakın zamanda verilen ilan var mı görebilir;
    aradığınız oyun için alınık ilanları bölümüne ilan verebilir;
    oyunu birlikte yeni satın almak üzere ortak bulmak için ilan verebilir;
    veya hiç ortak falan bulmayı beklemeden oyunu direkt kendiniz satın alıp sonrasında diğer iki hakkı satmak üzere ilan verebilirsiniz.

    yalnız şunu unutmamak gerekir ki, burası neticede ps store değil. istediğiniz oyunu istediğiniz dakika bulabileceğinizin garantisini kimse size veremez. tıpkı aradığınız 2. el arabayı sarı sitede her zaman bulamadığınız gibi. hemen herkes tarafından oynanan popüler oyunlar ve exclusive’ler veya yeni çıkan güncel oyunlar genellikle kolay şekilde bulunabilirken, çıkışının üzerinden hayli zaman geçmiş ve daha az popüler bir oyun için ilan bulamamanız muhtemel. bu durumda ps store’un indirim günlerini kovalamak mantıklı. %70 hatta %80 gibi astronomik indirimler yapabiliyor sony. indirimlerde aldığınız oyunları sonrasında yakın fiyatlara satabilirsiniz. unutmayın , her yeni oyunu yeni bir psn hesabı ile alacaksınız! 1 oyun = 1 psn hesabı

    fiyatlandırmada oyuncular arasında genel kabul görmüş oran %60’a %40 şeklindeydi. primary hak sahibi oyun bedelinin %60’ını öderken secondary hak sahibi %40’ını öderdi. ps5’in çıkışı ile birlikte artık oyunlar 3 hakka bölünebildiği için %37.5 (ps5 pri), %37.5 (ps4 pri) ve %25 (ps4 veya ps5 sec) şeklinde fiyat dağılımı yapılıyor. primary hakkın daha pahalı olma sebebi, oyunu kendinize ait istediğiniz hesaptan oynayabilmeniz, bu sayede save dosyalarınızı, kupalarınızı istediğiniz hesapta toplayabilmeniz, online oynamak istemeniz durumunda kendi kullanıcı adınızla, arkadaşlarınızın ekli olduğu her zaman kullandığınız hesaptan oynayabilmenizdir. secondary hak sahibi oyunu o hesapta oynar ve sattıktan sonra kayıtları kupaları save dosyaları vs. de sattığı hesap ile birlikte gider. online oynayacak ise hesabın kullanıcı adı ne ise o adı kullanmak zorunda kalır. eğer kupa vs. biriktirme gibi işlere girmiyorsanız, single player oynayıp bitirdikten sonra satarım diyorsanız , ileride aynı oyunu tekrar satın alıp oynama niyetiniz yoksa (save dosyaları açısından) secondary hesap kullanabilirsiniz.

    bu primary - secondary kullanımı bizzat sony tarafından kurgulanmış legal bir yöntemdir. bir açık değildir. yapılma sebebi yukarıda verdiğim örnekteki gibi farklı lokasyonlarda birden fazla sayıda cihaza sahip olan insanlar veya örneğin aynı evde aynı cihazı kullanan ama kendi hesaplarında oyun oynamak isteyen insanlar (kardeşler, eşler vs) içindir . ancak hesabın komple alım satımı yasal mı derseniz , açıkçası kullanım sözleşmesinde aksi bir madde var mı bilmiyorum ama sağır sultanın bildiği bu durumu sony nin bilmeme ihtimali yok. ama bu durum nedeniyle hesabı ya da cihazı banlanan tek bir kişi bile duymadım. teknik olarak sony bunu engellemek istese rahatlıkla yapabilir. nitekim ps3 zamanında 5 kişi ile kardeşlik yapılabilirken 2011’de bunu 2’ye düşürdüler. ps5’in çıkışı ile ise 3’e çıktı. yani bu sınırı istedikleri gibi azaltıp arttırabiliyorlar. belli ki sony tarafından bu uygulamaya bilinçli olarak izin veriliyor ya da göz yumuluyor.

    peki hiç mi riski yok bu alım satım işlerinin derseniz, olmaz mı var tabi. neticede aynı hesabı belkide hiç tanımadığınız 2 kişi ile daha paylaşıyorsunuz. eğer hesapta sms doğrulama aktif değilse birinin hesabın şifresine değiştirmesine bir engel yok. şifre değiştiği anda artık o hesaba giremezsiniz, dolayısıyla hesap da oyun da gitti demektir. veya parasını gönderdiğiniz kişi hesap bilgilerini vermeden kayıplara karışabilir. böyle şeyler yaşama ihtimalinizi minimumda tutmak için yapmanız gerekenler, herhangi bir ikinci el alım satım işinde dikkat etmeniz gerekenler ile hemen hemen aynı. piyasasının çok altında fiyatlarla, çok yeni tarihli üyeliklerle alım satım yapmayın. aynı hesabı paylaşan 3 kişinin birbirinden haberdar olması için whatsapp grubu kurulması teamülü vardır. bir kişi kendi hakkını sattığında alan kişiyi bu whatsapp grubuna ekler ve öyle ayrılır. bu sayede hesabın 3 kullanıcısı da kontak halinde olur. icabında güvenlik amaçlı ara ara şifre değiştirilecekse birlikte değiştirilir. whatsapp grubu olmayan, diğer hak sahipleri belli olmayan hesaplar her an patlamaya hazırdır, böyle hesaplardan uzak durun. sadece hesap alırken değil, satarken de aynı özeni gösterin. referansı olmayan, güven vermeyen kişilere satış yapmayın ki sizden sonra diğer hak sahipleri mağdur olmasın. forumdan aldığınız bir oyunu facebook, telegram vb. farklı bir platformdan satmayın.

    bu arada hesabı 3 kişi paylaşmak bir zorunluluk değil, ucuza maletmek için başvurulan bir yol. siz dilerseniz 2 kişi de paylaşabilir, veya tek başınıza kullanarak satmak istediğinizde tüm hakları ile komple de satabilirsiniz. bu yöntem çok daha az risk barındırmakla birlikte hem alırken kutulu oyun alır gibi oyun bedelinin tamamını siz vereceğiniz için daha maliyetli olur, hem de satarken aynı şekilde daha pahalıya satacağınız için alıcı bulması daha zor olur.

    entry yi önemli bir uyarı yaparak bitireyim. psn kardeşliğinin bir kazanç kapısı değil, binlerce insanın, öğrencinin, genç kardeşlerimizin, bir oyuna yüzlerce tl verecek imkanı olmayan kişilerin oyun oynayabilmesine olanak tanıyan bir sistem olduğunu unutmayın. aldığınız oyunu mümkün olduğunca bir miktar altına satmaya çalışın ki oyun fiyatları el değiştirdikçe düşsün, daha çok insan istifade etsin. son dönemde ps store zam yaptıkça elindeki oyunu da aldığı fiyatın üstüne satmaya çalışan, veya oyunu indirimdeyken alıp indirim bitince kar ederek satmaya çalışan tipler türedi. senelerden beri tıkır tıkır işleyen bu sistem böyle açgözlü tipler yüzünden bir bozulursa, bir oyun 799 tl olur mu yaaa diye ilk ağlayacak tipler de yine bu şark kurnazı yavşaklar olacak. yapmayın.

  • 3 yaşındaki çocuğa bu durumu nasıl izah edebilmişler dedirten olay.
    ben 3 yaşındaki kızıma "senin baban değilim" desem "hayır babamsın" diyip ağlar, ben de onunla ağlarım.

  • insanı gerçekten mutlu edebilen ruh hali.
    sene olmuş 2010. tükettiğim 26 yıla bakıyorum da, tükettim kelimesi hüzünlü görünse de mutlu oldum ben. peki nereden çıktı şimdi bunları yazmak? söyleyeyim. bilmiyorum. belki de biliyorum ama itiraf edemiyorum. belki bu satırları benden sonra sen okursun, belki dönüp yüzümde anlamsız bir gülümseme ile ben okurum.

    çocuktum. pek dişimi fırçalamazdım. bir gün dişim ağrıdı. sonra çürük olduğu ortaya çıktı. o diş çekildi. dişçi, o dişin tekrar çıkmayacağını söylese de hayallerimi yıkmadım ben. o dişin hep çıkacağını düşündüm. sonuçta o diş çıkmadı ama çıkacağını düşünürken mutluydum.

    5 liralık loto ile milyonlar kazanmayı hayal ettim hep. 15 milyonda bir ihtimal olduğunu hep biliyordum fakat olmayacak 14,999,999 ihtimali değil olacak 1 ihtimali hayal ettim. 5 liraya bi kaç gün mutluluk ve hayaller satın aldım. ve o 5 lira hiç boşa gitmedi.

    internet siteleri yapmaya başladım. dandik fikirler ve kodlamalarla bir gün facebook kadar büyük ve zengin olacağımı düşündüm. olmadı, olmazdı da zaten. ama hayalini kurmak güzeldi.

    bas gitara başladım, üniversitede konserler verdim. ilk tam şarkımı çaldığım zamanı unutmuyorum. dünyaca ünlü bir gitarist olacağımı düşündüm. arkadaşlarım dışında iyi çaldığımı düşünen çıkmadı. olsun, mutluydum.

    dostoyevski okudum. onun gibi yazabileceğimi düşündüm. oturdum kısa kısa şeyler yazdım. sonra dönüp okuduğumda sıradan bile olamayacak kadar kötü yazdığımı fark ettim. ama mutluydum.

    arabalara hep ilgim vardı. eski bir arabam olmasını ve onu toplamak istedim. bunu başardım. ama başardığım zaman aldığım hazzın onu hayal ederkenki kadar fazla olmadığını fark ettim. arabaların motorları hep bana çok saçma geldi. makine mühendisliği okudum, yeni bir motor tasarlamak istedim. ama okulda sağolsunlar hayalini bile kurdurmadılar. evet belki tasarlayamayacaktım ama hayal edebilirdim.

    zamanda geçmişi gösteren bir makine tasarladım. onunla dünya üzerinde herhangi bir zamana bakabilip gerçekleri görebilecekdim. avukatları oldum olası sevmedim. niye sevmediğimi de anlayamadım da gerçi. makinam sayesinde avukatlara gerek kalmayacaktı. geçmişte ne olduysa oturup izlecektim. acayip mutluydum dünyayı değiştirecektim.

    insan sadece gelecekteki mutluluğunun hayalini kurarken gerçekten mutludur diye bir laf duydum. benim hep boyumdan büyük hayallerim oldu. birçoğunu gerçekleştiremedim. olsun. yine de bir gün bu yazıyı okursan gülümse ve benim mutlu olduğumu düşün. oldum. gerçekten.