hesabın var mı? giriş yap

  • batı uygarlığı 5 milyar km öteden gelen pluto fotoğraflarını incelerken türklerin gündemi allah yazılı pide ve mucizevi atatürk silüetiydi.

  • "al bu 11 ocak 2003 sayısal numaraları1 2 13 17 25 38. sonra abd ye bilet al mark zuckerberg denilen adamı bul ve para sorun değil dostum al köpeğin olsun yarım milyon dolar de"

  • linkin park'ın faint şarkısı ile gaza geldiğimiz liseli ergen yıllardı. bu adamları en son ne zaman dinlediğimi bile hatırlamıyorum ama isimlerini görünce bi gülümsetti, iyi kötü dinlemişiz işte anı olarak kalmış bize.

  • -pippa bacca’ya sizin ülkenizde tecavüz edip öldürmüşlerdi değil mi?
    +(hask!) münferit.. ee, müynferayt… (ne biçim soru lan bu)
    -peki , türkiye’de birden fazla karısı olan insanlar varmış doğru mu?
    +hee gülüm hee. benim de 2 karım var zaten. (lan olmadı galiba)
    -peki, türkiye’de oruç tutmuyor diye insanlar dövülebiliyormuş doğru mu?
    +yok dövmüyorlar, direkt yatırıp zkiyorlar. (eheheuheühühühü…bu ne ya?)
    -türkler bizleri salak kendilerini çok zeki olarak görüyorlarmış doğru mu?
    +sen nerden çıktın mına koyim ya… kimsin lean sen?
    -napıcan kim olduğumu cevap versene sikitoş…
    +sikitoş mu? türk müsün lan yoksa sen?
    -eheheh. tamam lan tamam. ehehee. türküm tabi.. ehehee. deveyi soramadan koptum lan.. ehehe..
    +yavşaa bak, gülüyo bi de. çok komik.

  • genelleme yapmak yanlış olur biliyorum ama bu kadın öğretmen şımarıklığı ne olacak bilmiyorum, bir öğretmen olarak söylüyorum bunu.

  • ya bi git, politik meseleymis ve montro sadece mecliste ve diger politik kamu alanlarinda konusulurmus...

    ayni bu kafa 10 yil once de yetmez ama evet diyordu.

    asker politikaya karismasin :((((

    politikacilarin cikar ugruna ulkeyi satmaktan cekinmedigi bir ortamda montro herkesin konusudur, asker de konusur vatandas da konusur.

    100 yil once ulke politikacilara birakilmis olsa simdi ingiliz u$agiydin.

  • çalıştığım iş yerinde bir arkadaş vardı. benden yaş olarak 5-6 yaş falan büyük. aşırı derecede kitap okuyan birisi ve kitaplarını hiç yıpratmaz. okuyup bitirdiği kitabı rafa koy sıfır kitap diye satarsın o derece güzel bakıyor. bir gün elinde frp türünde bir kitap gördüm. oradan bir sohbet başladı. normalde hiç kimseye kitap vermeyen adam serinin ilk kitabını bana getirdi verdi. okudum bitirdim. bitirdiğim günün ertesi günü teşekkür edip iade ettim. bir sonraki gün üçlemenin geri kalanını getirdi. onları bitirdim verdim. bir üç tane daha getirdi.(kitaplara kendimden daha çok dikkat ediyorum emanet diye) bu sefer iade ederken yanında serinin yeni çıkan kitaplarından bir tane hediye ederek teslim ettim kitaplarını. abi adam bugüne kadar kime kitap verdiyse geri gelmemiş. benden anında geri alıyor, bir de teşekkür maksatlı yeni kitap hediye edince adam; yarın sırt çantası, torba vs şeyler getir işe gelirken abicim dedi. sordum neden diye. sen getir, sorma dedi. getirdim, iş çıkışı bindik otobüse, gittik onların eve. adam kütüphanesini açtı yemin ediyorum kitapçı açarsın. bi oda dolusu kitap. ağzına kadar kitap dolu. yerlerde, raflarda, dolaplarda her yer kitap. istediğin kadar kitap alabilirsin abicim. tek tek getirmekle uğraşma, hepsini bitir öyle geri getir dedi. yani adam olun. aldığınız kitabı geri verin. kimse size kitaplarını vermek zorunda değil. insanlara nasıl davranırsanız benzer şekilde karşılık alırsınız.

  • nüfus yoğunluğu az bu en büyük etken, sürü bağışıklığı gelişmiş olma ihtimali yüksek bu şartlarda. ayrıca insanların dışarıda kalma süreleri ve kalabalık ortamlarda bulunmak zorunda olma süresi daha kısadır. dünyanın en kalabalık ve en uzun şehir içi ulaşım hatlarından birine sahip şehirler ile kıyaslamak da ne bileyim yani.. elma armut gibi.. nispeten büyük şehirlerden bile sadece bir kaç istisna var, düşük olan. bu saçma tespitle neyin güzellemesi yapılmaya çalışılıyor anlamadım, bu tarz salgınlar en çok büyük şehirleri kalabalıkları sever, neyin kafasındasınız bunları yazdığıma bile inanamıyorum.

  • bugün eve dönerken takıldı peşime kapıları açtırdı asansöre bile bindi kardan buz kesmiş zavallı sığınacak yer arıyor belli..
    eve girdi hemen odaları kolaçan etti abartısız bi kase su içti az bi şeyler yedi ve bayıldı bi süre misafirim şu karda kışta ..

    görsel
    görsel