hesabın var mı? giriş yap

  • habere göre "bu yazıları kim yazıyorsa karşıma çıksın" demek için basmış ofisi. bütün yazarlar her gün 9-5 ekşi sözlük ofisinde mesai yapıyor zannediyor herhalde kendisi. hayır, varsa öyle bişey bilelim de biz de gelip orda yazalım. zira çok şukela bir ofis ortamı olabilir.

    not: ssg maaşımı bu ay geç yatırmışsın. öptüm kib.

  • biraz önce toplantıda duydugum cümlenin dahil oldugu dil.
    - biz bunu as soon as possible review edip size feedback döneceğiz.
    döne döne bitin inşallah.

  • 1756–1763 yılları arasında devam etmiştir. savaşın nedeni büyük britanya ve fransa arasındaki sömürge yarışıyken, avusturya ve prusya içinse orta avrupa'da hakim olmaktır.

    savaşa taraf olan prusya, britanya, portekiz ile küçük prenslikler bir cephe oluştururken, karşılarında fransa, avusturya (kutsal roma imparatorluğu), rusya, isveç, ispanya ve bazı küçük prensliklerle babür devleti ve sardinya krallığı sayılabilir.

    bu uzun süren savaş yayıldığı coğrafyalar açısından bakıldığında bir dünya savaşı olarak da nitelenebilir. avrupa, afrika, hindistan, kuzey amerika, güney amerika, ve filipinler'de çatışmalar yaşanmıştır.

    savaş sonunda, büyük britanya louisiana hariç tüm yeni fransa'yı, bengal ve florida'yı ele geçirdi. fransa louisiana'yı ispanyollara devretti. ardından, britanya ispanyollara küba'yı ve manila'yı iade etti. avrupa'da ise status quo ante bellum durumu oluştu, yani savaş öncesi sınırlara dönüldü.

    fransa'nın hindistan'daki kolonilerinin büyük britanya'ya devretmesi, hindistan'da büyük britanya hakimiyetinin başlamasına neden olurken, amerika kıtasının kolonileştirilmesi de son bulmuş oldu. fransa'nın britanya karşısında gerilemesi fransız devrimine giden yolu bir anlamda açarken, prusya da avusturya'yı gerileterek alman birliğine öncülük edecek gücü kazanmıştır.

  • "-biliyorsun beni, severim markette dolanmayı, sonra tuvalet kağıtlarının olduğu rafa geldim ve 92 yaşında bir kadın gördüm, en hesaplı tuvalet kağıdını arıyordu.
    + iyi de herkes yapar bunu.
    -tamam ama, 92 yaşındasın, yarın ölebilirsin, üç kuruşun hesabını yapmanın ne anlamı var? yani, 92 yaşında sıçabiliyor olmak zaten muhteşem bir olay, neden en pahalı tuvalet kağıdını alıp bunu kutlamıyorsun ?"

    bazen birinin hatırlatması gerek sanırım.

  • duyduğun kişinin kim olduğuyla çok alakalıdır.

    misal aşık olduğunuz adam:

    - ne güzel lan saçların falan.
    + hiiii *ayak yerden kesil* ovvv

    sıradan biri:

    - kristallerle bezeli saçlarınızın her bir teli boynumu bir kılıç gibi kesip yüzlerce kez bedbaht bedenimi aşkınıza kurban etse de gam yemem.
    +..diyosun

    bu işler böyle.

  • tarafini gezi parkinda insanlarla beraber canla basla calisirken ortaya koymustu.

    kimsenin samimiyet onayina ihtiyaci yok.

  • istanbul'da daha rahat yaşayabilmek için bunu kurtarıcı olarak görenler varmış, bugün bunu da gördüm. kardeş doğal seleksiyona katkıda bulunmak istiyorsan sık kafana bir tane, bak ne trafik kalıyor, ne kalabalık, ne kargaşa. böyle bir deprem olursa o ölülerin içinde sevdiklerinin de olabileceğini unutma. yok onlarda umrunda değilse insanların hassas noktalarına dokunabilecek lafları orda burda düşünmeden çıkarma o boş çenenden.

    gölcük depreminde 2 yakınını (19 ve 27 yaşlarında) kaybetmiş bir insan olarak söylüyorum. yıkıntıların arasında sevdiklerini aramaktan iyidir istanbul'un kaosu.

  • -hayatım ne oldu?
    -neye ne oldu?!
    -ne biliim yüzün biraz solgun gibi...
    -nasıl yani, kötü mü görünüyorum?
    -yok hayır ne ilgisi var?
    -ne yani ilgisi yok mu?
    -ya üff, hasta mısın?
    -yaa hastayım evet, var mı diyeceğin!
    -nooldu şimdi ya?
    -neye nooldu? karnım ağrıyo tamam mı?
    -tamam...
    -ne demek tamam, benim canım acıyo diyorum!
    -peki ne yapayım, ilaç ister misin?
    -hayır, hiçbişi yapamazsın, yapamazsın!
    -ağrıkesici vs. ister misin?
    -hayır istemem, kimyasal ilaçlar kullanmamalı demiyo muydun sen?
    -evet de hastasın diye!
    -yaa başın ağrıdı di mi, çok mızmızlandım...
    -ya ne ilgisi var şimdi, senin için...
    -yok yok istemiyom, hiçbişi yapma benim için!
    -.....................
    -bana çikolata alsana...

  • her kitabında okuyucuyu yerden yere, zamandan zamana savuran pratik bilgilerin öncüsü yazar. ilk kitabı olan görünmez canavarlar, yazarın dünyaya karşı olan tüm tepkisini içinde barındırıyor tahminimce. dünya, toplum, düzen, güzellik, cinsiyet, aile ve daha birçok konuyu yerle bir edebiliyor bu adam. onu okuduktan sonra okuyacağınız diğer olay örgüsü romanlarından da bir hayli sıkılmanıza sebep olacaktır.

    yeni bir kitapla geliyormuş, reklamın içine batmış diyorlar ama hiç sorun değil. yazarların çok para kazandığı bir dünya kimsenin zoruna gitmemeli bence.