hesabın var mı? giriş yap

  • herşeyi atatürk'e dayandıran birinin açıklaması. o kadar rahatsız ki atatürk'ten kazandığı savaşların bile kaybedilmesini istediğini daha önce duymuştuk. o yüzden bu adamı gündem yapmayı bırakın, zaten kimse hatırlamayacak kendisini.

  • etrafımda gördüğüm sayısız güzel kadının evleneceği gün palyaçoya dönüşmesinden çıkardığım sonuç. çevremde birçok kişi aynı fikirdeyken, muhteşem yüze sahip kadınların o gün yüzlerini boya badanaya boğarak neden çirkinleştirdiklerine anlam veremiyorum.

  • hamit altıntop sakatlandığında halama akciğer kanseri teşhisi koymuşlardı.

    halam, onca kemoterapi gördü akciğer kanserini yendiğini öğrendim bugün, bu hamit hala iyileşemedi.

    bacağı komple koptu yeni bacak mı diktiler bu adama nasıl bir sakatlık bu amk.

    edit: adam yılda bi kere aklıma gelir entry yazarım, bileğini kırar. adını anmamı istediğiniz kaynananız filan varsa söyleyin yani.. biraz okkalı anarım adını direk mefta.

  • hayatının aşkının george harrison olduğunu ve onu terkettiği için pişman olduğunu bir kaç kere dile getirmiş kadın. 60'ların ilk yarısına modellikle hızlı bir giriş yapmış sonra the beatles filmi olan 1964 yapımı a hard day's night da küçük bir rol kapmıştır. filmle birlikte genç george harrison'un da dikkatini çekmeyi başarmıştır. kısa sürede çıkmaya başlayacaklar ve 1966'da evleneceklerdir. o yılları hayatının en mutlu zamanları olarak tanımlayan patti; george'u ve dolaylı olarak grubu da uzak doğu felsefesiyle tanıştıran kişiymiş aslında.

    ama kazın ayağı öyle olmamış. george 1970 gibi iyiden iyiye mistik bi adam olmuş. patti'yle de ilgilenmemiş. derken 1970 civarında george'un kankası eric clapton, bunların evini sık sık ziyaret etmeye başlamış ve hatuna vurulmuş tabi. onun için yazdığı layla parçasını dinlettikten sonra işler değişmeye başlamış. patti'nin de gönlü eric'e kaymış ve george'un ringo'nun karısıyla yatması ve onunla artık hiç ilgilenmemesi üzerine 1974' de onu terkederek eric'le birlikte yaşamaya başlamış. 1970-74 arası dönemde eric'in patti'yi tavlamak için yapmadığını bırakmadığı anlatılıyor. ( onunla gelmezse eroin bağımlısı olacağı tehditleri, zibilyon yerde-partide; hatta george'un gözleri önünde ilan-ı aşkları..,hatta bir partide george'un bu ikisini bastığı ve patti'ye o meşhur me or him sorusunu sorduğu, patti'nin ise kocasını tercih ettiği biliniyor. ) sonraları eric'de mutlu edememiş patti'yi; alkol bağımlılığı, patti'ye şiddet uygulaması ve onunla evliyken bi başka kadından çocuk yapması üzerine patti onu da terkediyor ve bi başına kalıyor. şu sıralar fotoğraf çekiyormuş, eski güzel günleri yad ediyormuş ; 2008 yazında da bir kaç the beatles tribute konserine katılacakmış... unutmadan.... hala çok güzel.

  • kullananların neyi kanıtlamaya çalıştığını anlamadığım browser.

    hayır biliyorum türk milletinde böyle bir hastalık var galiba da genetik. birşeyi babamızın malıymış gibi sahiplenip fanatikliğin dibine bulabiliyoruz bütün mantıksal süreçleri devre dışı bırakıp.

    en belirgini yine burda ortaya çıkmış. bir kullanıcı bir problemden dolayı iki videoyu açamadığından bahsetmiş, yazılımdan zerre anladığına şüphelendiğim başka birisi "kişisel bugdır o yok öyle birşey" diye savurmuş başkası da "kardeşim ben açıyorum gel buna konuş" minvalinde başka aptalca şeyler yazmış.

    peki bu yazıların hiçbirinde ne yok?
    sürüm farklılıklarını incelemek yok mesela operating system farklılıkları, kurulu plug-inler, antivirüsu. bu değişkenlerin hiçbirini incelemek yok

    neymiş "ben açtım 7 tane çalışıyor"

    ya gidin bi kumda oynayın ya.

  • mutsuz bir evlilik bir insanın başına gelebilecek en kötü şeylerden biri.
    işin mi kötü, değiştirirsin. arkadaşların mı nankör, hayatından defedersin. ailende mi pislikler var, görüşme; neticede sen seçmedin onları, doğumunla gelen bir eklenti paketiydi hepsi.

    oysa evlilik öyle değil.. sırtına zibilyon tane umudu, hayali, planı yüklenip evleniyorsun biriyle. sen seviyorsun. sen seçiyorsun. sen yürüsün istiyorsun. aşkınız kabından taşıyor, çocuğun oluyor. ama olmadı mı olmuyor, yürümüyor.. isteyerek seçtiğin ve bir nikah memurunun önünde "evet" diyerek başladığın hayatı, bir başka salonda, bir hakimin karşısında "evet, boşanmak istiyorum" diyerek bitiriyorsun.

    bugün anneler günü.
    kızım babasında.
    sabahın beş buçuğunda, gözleri çakmak çakmak geldi yanıma.
    "gitmek istemiyorum, anneler günü bugün, seninle olmak istiyorum" dedi.
    baba günü bugün dedim.. gitmezsen üzülür dedim.. yarın acısını çıkartırız biz dedim..

    "kahretsin ki beceremedik geçinmeyi..
    yanlış insanlar seçmişiz evlenmek için..
    mutsuz olduk, mutsuz ettik..
    affet kızım, üzüntümüzü senin üstüne de bulaştırdık.." diyemedim.

    baba günü bugün dedim.

  • benim gibi üşengeç, siyasetle işi olmayan biri bile sandıkta görev aldıysa bir zahmet bulaşın artık şu işe. normal şartlarda oy vermeye bile gitmeye üşenen ben, sabahın 5'inde kalkıp sandığımın başına gideceğim. rica ediyorum ömrünüzden 1 güncük ayırın da şu rezilliklerden kurtulalım artık.

  • arda'nın olası bir "tamam lan ver" cevabı sonrası muhtemelen messi'nin, sol elinin işaret ve orta parmağının arasına baş parmağını sokarak "al sana forma" diyeceği önermedir.