hesabın var mı? giriş yap

  • abd'de bir kelebeğin kanat çırpması,türkiye'de birilerinin ödünün kopmasına neden olabilir. buna da kelebekten korkma etkisi denir.

  • pkk'nın bir haftada 26 okul yakması olayının bir boyutu...

    http://m.radikal.com.tr/…ini_toplayip_yakti-1213793

    --- spoiler ---

    siirt merkeze bağlı iki köyde ilk ve orta okullara pkk'lılar tarafından molotoflu saldırı düzenlendi. okullarda çıkan yangın söndürülürken, büyük hasar meydana geldi. valilikten yapılan açıklamada anaokulu öğrencilerinin oyuncaklarının bir araya toplanarak yakıldığı belirtildi.

    --- spoiler ---

    oğlum siz nasıl insanlarsınız lan?

    ya da şöyle sorayım, siz insan mısınız?

    görev gereği ben de güneydoğu'da çalışıyorum. her gün işten eve giderken ayağında giyecek ayakkabısı bile olmayan, sokaktan geçen arabaların arkasından koşup ya da ağaca tırmanıp kendi hayatını tehlikeye atmaktan başka oyun bilmeyen çocuklar görüyorum. insanın içi sızlıyor.

    onca yokluğun içinde bu çocuklara iyi kötü bir eğitim görsünler diye bir okul yapılmış, içinde gencecik birkaç öğretmen, 5-10 taneden fazla kitabı olmayan bir kütüphane, en fazla iki sepet de oyuncak var...

    ben okumayacağım o okulda. sen okuyacaksın...
    senin kardeşin, senin kuzenin, senin çocuğun okuyacak...

    çocukken anaokulunda ne didişirdik o oyuncaklar için... bir tane kırmızı araba vardı, iki tane tahta at, bacağı kopuk gözü çıkık olmayan iki tanecik bebek...

    öğretmen bir şey anlatırdı, benim gözüm tahta atta olurdu, kimse kapmadan ben kapayım diye... hayattan başka bir beklentim, derdim, tasam yoktu ki oğlum. ben varım, at var...

    ama sizinki nasıl bir kin, nasıl bir nefret, nasıl bir vandallık?

    sizin kendi kendinize, kendi bölgenize, kendi insanınıza verdiğiniz zararı ne asker, ne polis, ne jandarma, dışarıdan gelen hiç kimse vermez, veremez...

    terörün her türlüsünü bilirim, anlarım da; oyuncak ayıdan, o ayıdan başka oyuncağı olmayan çocuklardan ne istediniz lan?

  • arkadaşlar ilk oylar doğudan geldiği için bütün ödüller mad max'e gidiyor. daha los angeles sandıkları açılmadı bile, lütfen sandıkları terk etmeyin!!11!1!

  • banyodan müzik sesi geliyor, gidip baktığımda 3 tane ak sakallı dedeyi duş alırken görüyorum.

  • bu tarz olaylarda ben çocuğumun eline çöp batmasın diye şöyle böyle yapıyorum diye anlatanlar etrafa nasıl bu kadar pembe bakıyorlar merak ediyorum. herhalde zannediyorlar ki herkes en az onlar kadar pamuk hayatlar yaşıyor ama masallardaki gibi sırf kötü oldukları için kötülük yapıyorlar. onları kendileriyle karşılaştırabilecek kadar benzer hayatlar yaşadıklarını zannediyorlar sanırım. sizin çocuğunuza nasıl güzel baktığınızla bu olayın ne alakası var bilmiyorum. o kişinin hayatına doğsa belki daha beterini yapacak adam kendi iyiliğini anlata anlata bitiremiyor. zannetmeyin ki çok mükemmel olduğunuz için böyle üzerine titriyorsunuz çocuğunuzun, sadece buna imkanınız var. kadın kötü ama biz iyi miyiz onu henüz bilmiyoruz, o yüzden karşılaştırmanın pek bir anlamı yok.

  • --- spoiler ---

    gösteriş, diyalog, hatta renk bile kullanmadan tarihin en romantik sahnelerinden birini sunmuş dizi.

    6 sezon boyunca neredeyse hiç seni seviyorum demeyen jimmy ve kim ikilisinin aşkına de ancak bu tarz bir anlatı yakışırdı.

    bu güzel anlatıya: “realist değil, bu adam kim için bile bunu yapmaz.” gibi eleştirilerle gelenler, diziyi boş gözlerle izlemişler. jimmy zamanla kötü bir karaktere dönüşmedi. tek yaptığı vicdanından kaçınmak ve hatalarını inkar etmek için kendini saul goodman gibi yapay bir karaktere bürümesiydi. kim de onu terk edince elinde sadece saul karakteri kaldı. tüm vicdan problemini bu karakterle ötelemişti. kim’in yokluğuna da bu şekilde dayanacaktı. boşanma dilekçesi geldiğinde ne kadar parası olursa olsun nasıl yıkıldığını görebilirsiniz. hemen ardından da umursamaz bir tavırla imza atıp alaycı şekilde konuşuyor. çünkü vicdan azabını da problemlerini de ancak bu şekilde geçiştirebilirdi psikolojik olarak. sonrasında da kartel oyununda çok büyük oynadı ve neredeyse kazanıyordu. kendini bir şekilde meşgul etti. ancak bu başarı uzun sürmedi ve artık elinde ne başarı ne de para vardı. kendine itiraf edemediği vicdan azabını bastıracak bir materyal kalmamıştı. bu sebeple saul karakteri de işlevini yitiriyordu. vicdanını bastıramadıkça kim’e olan ihtiyacı daha fazla ortaya çıktı.

    jimmy sadece kim tarafından gerçek anlamda sevilmişti. ve sona yaklaştığı anlarında da onu mutlu edebilecek tek şey onun sevgisiydi. zirveyi görmüş, her şeyi elde etmiş ve tekrar kaybetmişti. vicdanını baskılayabileceği hiçbir şey kalmamıştı. abisinin de dediği gibi hiçbir zaman geri dönmek için geç değildi. daha da ileri gidip, kim’in hapse girmesine göz yumsaydı, tamamen kaybolacaktı. bu durumda kendisi için silahını alıp adam öldürmeye gidecek kadar aşık olan kadınını, kim wexler’ı kurtarmayı seçecekti elbette. hem vicdanını rahatlatacak hem de kendi karakteri jimmy’e dönüş yapabilecekti. aşkı için özgürlüğünden vazgeçmiş gibi gözükse de, artık ömür boyu özgür olacaktı. hem kim wexler’ın sevgisini tekrar kazandı, hem de kendi karakteri jimmy geri dönmüş oldu. hem de vicdanından kaçmasına yani saul karakterine ihtiyacı kalmadı. 7 yıl yatıp çıksaydı, hayatında hiçbir amacı kalmamış, aşkını kaybetmiş, kaybolmuş halde, yapay bir kişilikle sefil şekilde ölüp gidecekti. dolayısıyla herhangi bir mantık hatası olduğunu düşünmüyorum. her anlamda tutarlı bir final oldu.
    --- spoiler ---

    breaking bad öyle bir diziydi ki, spin off’u bile gündemdeki tüm dizileri geride bıraktı. ve maalesef bu güzel evrene artık veda ediyoruz. elveda albuquerque ve onun tozlu yolları. teşekkürler vince gilligan.