hesabın var mı? giriş yap

  • maçtan önce, beşiktaş'ın kalesinde kimin oynayacağını merak ediyordum. ilk yarı bitti, hala kimin oynadığını merak ediyorum.

    edit: dk 54. günay oynuyormuş.

  • başlık: ayda onbin kazaniyorum ama simdi parasiz kaldim

    1. sizce nasil oldu bu is?

    2. basur mu oldun?

  • özellikle şu kısmının altını çizmek isterim:

    "montrö, karadeniz’e kıyıdaş ülkelerin güvenliğinin temel belgesi olup karadeniz’i barış denizi yapan sözleşmedir. montrö, türkiye’nin herhangi bir savaşta, savaşan taraflardan birinin yanında istemeden savaşa girmesini önleyen bir sözleşmedir."

    akp bir şekilde bu sözleşmeyi iptal edecek veya baypas edecek bir adım atarsa suriye'de amerikayla bir olup güney sınırımızı yol geçen hanına çevirmesine benzer ama 100 katı daha vahim sonuçları olacak olaylara zemin hazırlamış olur.

  • ilk otomatik vites araba kullanma deneyimim(şirket aracı);

    aaa ne güzel lan sol ayağım boşta kaldı!
    frene neden bu ayağımla basmıyorum ki? evet mantıklı.
    basıyorummm, bastım..

    sonuç; sağ koltukta oturan ve emniyet kemeri takmayan müdürümü ön cama sümük gibi yapıştırdım..

  • farkli bir etik anlayisa sahip oldugu icin yanlis anlasilmaya cok musait ve isine geldigi gibi anlayanlar kabilesi tarafindan kitlelere aciklandigindan anlasilamamis dusunce

    oncelikle, ilk belirdigi tarih gunumuzden farkli olarak daha farkli bir survival anlayisina sahip oldugundan oncelikler ve gerceklerin algilanmasi bugunkunden daha farkli bir boyuttaydi, nihilizm de tam da bu noktada ortaya cikan ve caginin otesinde bir gercege sahip oldugu icin populer olup kitlelere ulasmasi engellenen bir akimdi

    nihilizm, en basit anlamiyla gercekcilik ve pozitif bilimlerin ihtiyac duydugu suphe ve kanitlama* iceren bir dusuncedir

    isine geldigi gibi anlama durumunda sunuldugu uzere "her seyi bos vermek" "tum sorumluluklardan kurtulmak" "her seyin degersiz olmasi" demek degildir

    bilakis, benimsedigi ve gununun otesinde olan etik anlasiyisi uyarinca, deger olarak addedilen varliklarin degerlerinden soyutlandiklarinda aslinda var olmadiklarina, gercek olmadiklarina, cunku onlari var eden degerin var olmadigina isaret eder

    varliklari tanimlarken butuncul bir yapi izlemediginden, teker teker var olabilen olusumlarin aslinda tek bir ozelliklerinden dolayi da red edilemeyecegini kabul eder (burada da goruldugu uzere, tek bir ozellik o varligi gerceklemedigi gibi o tek ozellik (yani degersiz olmasi) o varligin olmadigi anlamina gelmez)

    toplumsal olarak acilimlarindan biri, hicbir seyi onemsememek degil, deger verdiginiz anlam yuklediginiz seylerin aslinda o statude olmadigini soyler. iste en cok yanlis anlasilan noktasi da budur. sizin deger verdiginiz (din, aile, devlet) kurumlarin degersiz oldugunu soylemesi tum hayatin ve varolusun degersi zoldugu anlamina gelmez. bu degerlerden kurtuldugunuzda gercege ulasabileceginizi ve kendinizi bu yol ile gercekleme imkaninizin da oldugunu soyler.

    mantiksal olarak, sizin deger verdiginiz objenin gercek anlamiyla degerli olmamasi onun gercek anlamiyla degersiz oldugunu gostermez

    bu anlayisla yaklasildiginda, her sey bos super fm le cos dusuncesinin nihilizm ile uzak yakin alakasi yoktur

    ki felsefe olusumu geregiyle, anlamsizlik aramak uzerine kurulu degildir. sadece her dusunusun anlam arama ve dolayisiyla etik kurallari (ama mantik kurallari degil tabii, onlar tek) farkli oldugundan, farkli algilayislarda sonuc saptirilabilir.

    ama bu da su demek degildir: dusunce ve sunulus sekli gorecelidir ve her farkli etik kuramina sahip toplum bunu farkli algilama hakkina sahiptir

    soylenen tektir, ve nihilizm e gore gercek de tektir, ve bu gercek hicbir gercek olmamasi degildir

  • buradan süpürge aldım ben. ilk gün güzel güzel çalıştı. ikinci gün gitti. belki de ben bozdum.

    chat'e bağlandım, dedim adres verin garanti için yollayacağım. çok tutar sen yollama, al sana yenisini yolluyoruz üzme tatlı canını dediler.

    kargo margo vs. her şeyi iade ettiler. yeni makine yolda. eskisini de tamir ettirebilirsen ettir kullan dediler.

    ben de adınıza bağış yapacağım dedim tamir olursa. hakikaten de yapacağım.

    müslüman geçinen şark kurnazları, keşke az biraz gavur olabilseydiniz.

    edit ve detayları merak edenler için:
    orijinal süpürge fiyatı: 80 dolar, en dandik kargo ile gönderim 40 dolardı.
    sonra süpürge fiyatı 10 dolar düşmüştü bana ulaştığında, bu bana iade edildi.
    daha sonra süpürge bozuldu, kargo dahil tüm ödemem iade edildi.
    yeni süpürgeyi 70 dolara aldım, şimdi baktım dhl ile kargo 220 dolar tutuyormuş. bu parayı da almadılar.
    açıkçası isteseler 220 dolar verecek gücüm de yoktu, ama verebileceğim maksimum miktarda tutarı çocuk esirgeme kurumu veya tema'ya bağışlayacağım. amazon'a yazdım sertifikayı size yollayacağım adres verin diye, çok sevindik ama veremiyoruz, çok teşekkür ederiz dediler.
    anneme hediye olarak aldığımı söylemiştim, annenizden de özür dileriz, saygılar sunarız diye defalarca tekrarladılar. ben anneme bu kadar saygı sunmadım ya ömrüm boyunca.
    sonra ülkeden neden para çıkışı oluyor, bizim firmalardan niye alışveriş yapılmıyor, yerli esnaf ne yapsın soruları...
    yerli esnaf biraz ders alsın.

    edit 2: önemli bir şey farkettim, süpürge almayın, voltaj çeviriciler yetmiyor. çok güçlü motorlar oldukları için yeteri kadar elektrik çekemiyorlar. çaresiz avrupa'ya uygun bir modeli aradaki farkı vererek almaya karar verdim. motorun trafosu mu ne değişiyormuş uyumlu hale getirmek için. uğraşılır ama kim uğraşacak.

  • sanırım bu bi ritüel. ünvanı artınca odasında terlik giymeye hak kazanacaktır veya sandalet...

    sebebi ne ki acaba?

    resim

    bu kez gerçekten (#46976011) gelen mesajlar üzerine edit:

    teşekkürler.... yüzünüzde biraz tebessüm yarattıysam ne mutlu...

    edit2: haa bi de hazır o kadar araştırma görevlisi başlığa toplanmışken, yüksek lisans, yurtdışında yüksek lisans hakkında ufkumu açar mısınız?

    özel mesaj veya deayri@outlook.com yoluyla ulaşabilirseniz. sevinirim...

  • futbol oynadığı yıllarda beşiktaş'ın ceza sahası civarında serbest vuruş kazanmasıyla, hınca hınç dolu semt meyhanelerini sessizliğe boğan adamdı.

    topun başına geçtiği zaman, kafa kıyaklığından sandalyelerinde yamuk oturanlar kendilerine çeki düzen verirdi. herkes yerlerinde şöyle bir doğrulurdu. garsonlar servise ara verir, ocakçılar televizyona doğru döner, gözlük kullananlar gözlüklerinin camlarını silerdi. meyhaneye bir sessizlik çökerdi. saygı duruşu bir nevi. öyle nadide bir yetenekti sergen.

  • tartışmayı çok sevmeyen bir zihniyettir:
    -abi imparatorluğun adını "çelik kartallar" koysak, öyle havalı bir isim...
    -olmaz
    -peki şeye ne dersin, "anadolu aslanları"?
    - ı ıh, kılıç aslan'ı getirir akla.
    -hıh buldum, demir pençeler imparatorluğu olsun...
    -olmaz dedik ya
    -e sen bir şey söyle bari
    -osman diyelim biz ona
    -ama...
    -evet, osman iyi.
    -peki abi.