hesabın var mı? giriş yap

  • işi sevdiği için mi yapıyor bilemem ancak değeri düşük bir para birimi için içerik üretmeye değmez. bi youtuber'ı savunduğumdan değil. insan sevdiği işi yapmalı ama emeğinin - varsa eğer - karşılığını da tam almalı.

    bana samimiyetsiz gelmedi açıkcası.

  • protonların bir nötron yıldızından 10 kat daha fazla basınç içerdiği tespit eden yeni bir araştırmanın sonucunda ortaya konmuştur. şimdi biraz ayrıntılara inelim.

    protonların nasıl bir işlev gördüklerini belirlemek için uzun yıllardır çalışmakta olan bilim adamları, bir protonun iç basıncını sonunda ölçmeyi başardılar. araştırmacılar ilk defa her atomun çekirdeğinde bulunan bir atom altı parçacığı olan protonun içindeki basıncı hesapladılar ve bir protonun merkezindeki basıncın, dünya'nın atmosferik basıncının trilyon çarpı trilyon katı olduğunu belirlediler. bu hesaplama, söz konusu basıncın yoğun ve ölü bir yıldız olan bir nötron yıldızının iç basıncının yaklaşık 10 katı basınca eş değer olduğunu ortaya koydu. araştırmanın bulguları, 16 mayıs'ta nature dergisinde yayınlandı.

    çalışmanın yazarlarından biri olan fizikçi volker burkert, bunun şimdiye kadar görülen en yüksek basınç olduğunu belirtti. protonun merkezinden dışarı doğru aşırı yoğun bir basıncın olduğu ve ayrıca, protonun çevresinden gelen ve içe doğru olan karşıt basınç olduğu da belirtildi.

    protonun merkezine yakın yerde ortalama en yüksek basıncın 10 üzeri 35 pascal olduğu belirlendi ki bu basınç, evrendeki en yoğun nesnelerden biri olan nötron yıldızları için hesaplanan değerin çok üzerinde. yani nötron yıldızların evrende bilinen en yoğun nesnelerden biri olduğunu söyleyen burkert, bunun ondan daha büyük bir değere sahip olduğunu vurgulamış oldu.

    bilim adamları yıllardır protonun içindeki basıncı hesaplamayı denemişler; ancak bunu başaramamışlardı. bu araştırmacılar ise farklı bir yöntem izlediler. fazla sayıda proton içeren hidrojendeki elektronları ateşlediler. daha sonra protonun içindeki kuarkların etkileşimlerini kaydettiler.

    araştırmacılar, bulguların bilim insanlarının protonların çalışma şekli hakkında yeni bilgiler edinmelerine yardımcı olacağını umuyorlar. yapılan çalışma, kuvvetlerin protonun içinde nasıl dağıldıklarını açıklamanın yanında; çalışmanın bulguları, bilim insanlarının gelecekte nükleer ve parçacık fiziğine olan bakış açılarını etkileyebilir.

    kaynak: http://www.techtimes.com/…r-than-a-neutron-star.htm

    orijinal çalışma: https://www.nature.com/articles/s41586-018-0060-z

    edit1: fizikçi değilim, sadece meraklıyım. bu tarz konulardaki her türlü katkıya açığım.

    edit2: orijinal çalışmadan bir cümle: “the average peak pressure near the centre is about 10^35 pascals, which exceeds the pressure estimated for the most densely packed known objects in the universe, neutron stars”

  • üç yol ağzında iki yolu kapatıp tek yolu kaçmak için açık bırakırsın. oradan geçen vatandaş seslenir;
    - naabıyonuzz!
    + direniyoruz.
    -direniyonuz da naabıyonuz?
    +amcaaa tomalara barikat kuruyoruz işte!!
    -bu yolu niye açık bıraktınız?
    + o yoldan da kaçalım diye açık bıraktık amca!
    - evladım bu yol karakola gider.
    + |\_|\_|\_________*^#

  • sen, sen, sen, sen, sen, sen, sen, sen, sen, sen, sen, sen, sen, sen, sen, sen, sen, sen, sen, sen, sen, sen, sen, sen, sen, sen, sen, sen, sen, sen, sen, sen, sen, sen, sen, sen, sen, sen, sen, sen, sen, sen, sen, sen, sen, sen, sen, sen, sen, sen, sen, sen, sen, sen, sen, sen, sen, sen, sen, sen, sen, sen, sen, sen, sen, sen, sen, sen, sen, sen, sen, sen, sen, sen, sen, sen, sen, sen, sen, sen, sen, sen, sen, sen, sen, sen, sen, sen, sen, sen, sen, sen, sen, sen, sen, sen, sen, sen, sen, sen, sen, sen, sen, sen, sen, sen, sen, sen, sen, sen, sen, sen

    o kadar tembelsin ki yukarıdaki 'sen' kelimelerinin hiç birisini okumadın !

    bu yüzden aralarından birinin 'ben' olduğunu fark etmedin.

    şimdi aradaki 'ben' kelimesini arıyorsun ve hepsinin 'sen' olduğunu yeni anladın.

    sen zaten hiçbir zaman beni anlamadın :("

    bizim ev çok kalabalık ne olur uygun bi' yer söyleyin gidip kendimi dövecem.

  • şu da vardır :
    hakan şükür gol kralı olmuştur. kafasında sembolik bir taç vardır. yanındaki numune toplardan birini alıp tacın üstüne koyar ve kendisiyle roportaja gelen muhabire sorar.

    - (eliyle kafasındaki topu işaret ederek) şimdi n'oldu?
    * bilmem n'oldu ?
    - top taca çıktı...

  • şimdi tüm dünya boku yedi işte.

    arkadaşın biri; ''biri nükleer atmadan diğeri atmaz'' demiş. birinin önce atması gerekiyor zaten. aynı anda düğmeye basacak değiller ya.

  • geçenlerde sevdiğim bir aile dostumuzun yanına gittim. beni bulunca da arkadaşının hukuki bir konuda yardıma ihtiyacı olduğunu söyleyip beni arkadaşına kitledi*

    abinin yanına gittim. altmışlı yaşlarda bir abi, söze eşini kaybettiğini söyleyerek başladı. o kadar rahat ve kanıksamış bir şekilde söyledi ki kendi kendime eşi öleli en az 2 sene olmuştur diye düşündüm. eşimden geriye miras kaldı, bu işi nasıl çözeriz? dedi. hemen aklımdan beynimde yerleşik olan insanların ne kadar maddiyatçı olduğuna dair fikir dizisi geçti (klasik hikaye işte ölenler ölür kalanlar mal kavgası yapar). sonra konuştukça hikaye biraz daha açıldı. abinin ve rahmetlinin çocukları olmamış. rahmetli eşin üzerine de sadece bir araba varmış. veraset ilamı almışlar tam 42 kişi rahmetlinin mirasçısıymış. abimiz de bu mirasçıların paylarını ödeyip arabayı almak istiyormuş. aklımdan arabanın değeri epey yüksek galiba başka türlü 42 kişiyle uğraşılmaz düşüncesi geçti. konuştukça arabanın da pek para etmediğini öğrendim. en sonunda "hocam yanlış anlamayın ama ben sizin yerinizde olsam bu kadar uğraşmazdım. 42 kişiden vekalet toplamak imkansız gibi bir şey. bana 50.000 lira verseler bu işle uğraşmam, zahmetine değmez ayrıca sonuç da garanti değil" dedim. kendisi sonuna kadar bu şekilde uğraşacağını belirtti. benim sunduğum alternatifleri de dinlemedi.

    sonra muhabbet biraz ilerledi. eşinin 18 yıl boyunca kanserle mücadele ettiğini, tedavisi için kolaylık olur umuduyla 3 yıl önce bu arabayı aldıklarını ve arabaya 36 bin lira verdiklerini ama eski araba olduğu için çok arıza yaptığını bir araba parası da tamir için verdiklerini, eşinin kanserle mücadelesini, cesaretini anlattı. öldüğü günü en ince ayrıntısına kadar hatırlıyordu ve hikayenin sonu yaklaştıkça gözleri dolmaya ve sesi titremeye başladı.

    eşi ölünce dünyasının başına yıkıldığını, eşinin her şeyi olduğunu, eşi olmadan ne kadar eksik ve aciz kaldığını anlattı. en sonunda da "bu miras işiyle de beni biraz meşgul etsin diye uğraşıyorum, derdimden uzaklaşmak için" dedi ve insanların birbiriyle yalnızca menfaat temelli ilişkiler kuran duygusuz yaratıklar olduğuna dair ön yargım uzun bir aradan sonra yıkıldı. bu kadar ön yargılı olduğum için kendime de epey kızdım.

  • oscar töreninde ödülü elinden alınan la la land ekibi gibi kaldı ya la sahada psg. bu sene ne ters köşeler yapıyorsun ya rabbelalemin...

  • el kitabini yapmislar bunun. bugun goz attim biraz. tam o sirada yengem.
    " su biyiklarimi alsana, hos tuy muy bisey kalmicak yakinda ama..."
    dedi.
    " olsun daha gur cikcak saclarin, hem bak kedi kuyrugu gibi kalmis"
    dedim.
    " haftaya abinle birlikte kazitcaz saclarimizi..."
    dedi.

    bana bugun, yillik aglama kotami doldurtan tedavi sekli.