hesabın var mı? giriş yap

  • bir büyükşehrin acil servisinde çalışan bir hekim olarak kendi gözlemlerimi aktarmak istediğim virüs.

    bugün sadece covid-19 şüpheli hastalara baktım; çoğuna tomografi çekiyoruz çünkü belirgin semptomu/şikayeti olmadan tomografide bulgu veren çok fazla hasta var. bu hastalardan örnek alıp yatış yapıyoruz.

    örnek alırken dikkat edilmesi gereken husus: testin negatif çıkması o kadar önemli değil; asıl önemli olan pozitif çıkması. negatif çıktı diye hasta değilsiniz anlamına gelmiyor. o yüzden negatif çıkıp taburcu olsanız bile bu salgın tamamen geçene kadar izolasyon kurallarına dikkat etmelisiniz.

    çok fazla hasta yatırdım bugün; kesin tanılı hastalar da geldi, şüpheli olup gözlem amaçlı yatırdıklarımız da. haliyle her ne kadar korunsam da yüzde yüz koruyucu bir şey olmadığı için ben veya diğer çalışma arkadaşlarımın bu virüsü kapması an meselesi. bunu kabullenerek çalışıyoruz artık.

    arkadaşım annesi hasta diye evinden ayrıldı; başka yerde kalıyor. ben de ailemi risk altına sokmamak için evde iletişimi minimuma indirdim; yemeği odamda yiyorum. ben de evden çıksam mı diye düşünüyorum ama çıkarsam bu iş nereye kadar gidecek bilmediğimden kararsızım. bir hastalıkları yok diye kalmaya devam ediyorum ama içim de rahat değil bir yandan. risk düşük olsa da başınıza geldiği an o acı maksimuma çıkmış oluyor çünkü. bilirim.

    size tavsiyem, biz sağlık çalışanları evimizde bile rahat edemiyorken sevdiklerinizle beraber, risk altında değilseniz, evdeki zamanınızı güzel değerlendirmeye; beraber vakit geçirmeye çalışın. şahsen ailemle vakit geçirmeyi çok severim. ancak şu an bunu bile yapamıyorum; doktorluk bazen, hatta çoğu zaman yalnız kalmaktır. yine de bugün işe yarar şeyler yaptığımı hissettiğim için bu mesleği yapmaktan ötürü keyif aldığımı söyleyebilirim.

    bu virüsü en kısa zamanda atlatıp sevdiklerimizle daha güzel günlerde, daha güzel yerlerde görüşmek üzere.

  • sonuçları trajikomik olabilir bunun. çocuk solak işte ne zorluyorsun sağ elini kullandırmaya.

    evet efenim gelelim olayın gerçeklik boyutuna. insanlarımız sol eli kullanmanın, yemek yemenin vesairenin haram olduğu düşüncesiyle çocukları sağ el kullanmaya zorlarlar genelde. pek sık görünür bu durum toplumumuzda.

    arkadaşlarımla birgün yürüyoruz yolda. bir tanesinin cep telefonu çaldı. çocuk durdu konuşmaya başladı; ama bildiğin durdu, yürümüyor. "hadisene cem, hadi yürü cem" dedik çocuk kıpırdamıyor. neyse sonra kapattı telefonu. neden yürüyerek konuşmuyorsun diye sordum. sonra başladı anlatmaya:

    "ben küçükken solakmışım, sol elimle yazmaya çalışıyorken bizimkiler 'oğlum sol elle yazı yazılmaz sağ elle yaz' diyerek zorladılar beni. şimdi iki elimle de yazı yazabiliyorum; ama böyle aynı anda iki işi falan yapamıyorum. yürürken telefonla konuşamıyorum, yürürken merdivenden çıkarken falan sakız çiğneyemiyorum" diye döktü içini garibim.

    sonra en bombası geldi:

    "bir gün patates kızartıyorum tavada. sol elimde kızarmış olan patatesleri aldığım tabak duruyor, sağ elimle de tavadan kızaranları alıyorum kevgirle. hani yağını süzmek için aşağı yukarı sallarsın ya kevgiri; ben de başladım sallamaya. sonra farkettim ki kevgiri değil, sol elimde tuttuğum tabağı sallıyormuşum, bütün patatesler yere döküldü."

    işte böyle de dengesiz olabilir çocuğunuz. aman diyim zorlamayın*.

  • "sozlukte imaj yaparsak bize de bi iki karı düşer"

    külliyen yanlış.iki saattir her spor alanında başarılarımı anlatıp, done veriyorum, bir allahın kulu damerhaba tanışabilir miyiz, yalaşabilir miyiz demedi.

    oysa ki irc de yüzücü22ist-m nikimle gecede iki tane düşürüyodum.

  • gözünün önüne getir bi' şimdi...

    gözleri çizgi çizgi, saçları karışıktır; ekseriyetle en son ne yana yattıysa orası yastıktan iz olmuştur hatta. sesi çatallıdır, boğuktur, sıcacıktır. dudaklar şişer uyurken, onunkiler de şişmiştir şimdi biraz, ah ne öpülesidir... üstüne mis gibi, bebek gibi uyku kokusu sinmiştir, zaten teni de sıcacıktır, iyice açığa çıkarır kokuyu o sıcaklık... birbirine dolaşan kirpikleri yeni çözülüyordur, kolları seni sarmaya, dudakları sana gülümsemeye hazırlanıyordur...

    ve bunları gözünün önüne getirdiğin şu anda, köpek gibi özlüyorsundur onu...

  • [ ] sevgilinin evlilik konusunu acmasi
    [ ] ilk "sonra konu$alim" jokerini kullanmak
    [ ] ikinci "sonra konu$alim" jokerini kullanmak
    [ ] sevgilinin "ahmet" jokerini kullanmasi

  • italya ayni zamanda bugunku libya topraklarina da sahipti, dogu afrikada da topraklari vardi. libyanin hali ortada, dogu afrikada biraktigi bolgede somali falan var

    suriye, lubnan, tunus, cezayir ve bati afrikanin neredeyse tamami fransizlarin elindeydi

    irak, misir, urdun, filistin israil ve orta afrika ingilizlerin elindeydi

    2.dunya savasindan sonra cogu ulkelere bagimsizliklari verildi ve bu ulkelerin hali ortada

    eger ataturk ve silah arkadaslari ulkeyi bu dusmandan kurtarmasaydi, bugun en iyi ihtimalle suriye gibi bir ulke olurdun fazlasi da olmazdin ve yine ab'ye giremezdin.

    yani sen o narin beynini boyle seylerle yorma, daha az dusun, daha basit konular dusun..

  • oldukça sık kullandığım ve ekseriyatla memnun kaldığım bir site ama bu telefon numarası işine kesinlikle bir çözüm getirmeleri gerekmekte. her sipariş şahsi numaranın bir ton insanın eline geçme ihtimalini arttırıyor. kuryenin gelip bulamaması ihtimaline karşı numaranın verilmesi yeterli bir bahane değil. onu geçtim restoran sahiplerinin olumsuz yorumlarda arayıp laf etmesi de gerçekleşebiliyor, örneklerini okuduk. bu telefon numarası verme işinin her siparişe has olarak onaya bağlanması gerekiyor. yahut kurye olası bir sıkıntıda yemeksepetini arar, yemeksepeti görevlisi bizimle iletişime geçer. biraz daha eleman çalıştırırsınız belki ama kurumsal bir firmaysan bunlar göze alınacak. alınmazsa yıllarca uğraşıp didindiğin imaj itin kopuğun biri yüzünden göz açıp kapayıncaya kadar yerle yeksan olabilir.

    yarın öbürgün telaffuz bile etmek istemeyeceğim bir olay yaşanır, firmanın ismi de işe karışıp okkanın altına giriverirsin. velhasıl bu iş çözülmeli çünkü artık sabır taşırıyor, can sıkıyor.

  • turkiye'nin en yakisikli aktoruydu belki de yillarca. kendi deyimiyle 'derdi ve kavgasi olan' filmlerde yer almak istedi. bu yuzden ertem egilmez'e rest cekip arzu filmden ayrildi. bir daha is bulamamayi goze alarak. 80 darbesi sonrasi hapishanede iskence gordu.

    haksizliga karsi kavgasi hic bitmedi onun. iki gram tipiyle paraya para demeyen aktor bozmasi tiplerin oldugu alemde, o hic kendini bozmadi, adam gibi yasadi. susanlardan, isime zarar gelmesin diyenlerden olmadi hic. haberi alinca abimi kaybetmis gibi oldum sanki. seninle ayni topraklarda nefes almak onurdu tarik akan.

  • merhaba duygu nasılsın ?
    son zamanlardaki ruh halin nasıl ?
    imkanın olsa hangi ülkede yaşamak isterdin?

  • gereksiz bir eylemdir.

    kaç yaşında insanlara anlayamayacakları şeyler anlatıp canlarını sıkmayın arkadaşlar. dinle ilgili bi konuşma olduğunda he he der geçersiniz en fazla nedir yani.