hesabın var mı? giriş yap

  • can dündar ın evinde bi gece sabaha kadar neşet ertaş dinlendi. rakı içildi ama kimse sarhoş olmadı. olgun şimşek bi türkü okudu neşet baba ağladı. beni dedi ölünce garip anadolumun insanına sarın. sonra uzun adam geldi cenazesine. önce cenaze namazını bekletti. sonra cenazeyi halk' tan ayırdı korumaları. o' nu var eden garip anadolu insanı vasiyetini yerine getiremedi, dokunamadı ona. sonra uzun adam geldi. cenaze nin yanına gülerek geldi. gördüm. bi şiir okudu neşet e ait değil. düzelttiler. kaç yıl gurbette kaldı bu adam. kim yüzünden? cenazesini seçim aracı olarak kullanılan fikir yüzünden. sonra gitti kalan müzik in sahibi hasan saltık getirdi almanya dan. neşet ' i. artık aşıklık geleneği yok. mahzuni şerif ve neşet den sonra son buldu. ama ölen neşet değil biziz. çünkü dinlemiyoruz. dinletmiyoruz. hem neşet ertaş ölür mü ulan? +nasılsın?
    -iyiyim, sen?
    +neşetsiz.

    ayrıca, arkadaşlar özür dilerim ama benim neşet ertaş ile rakı içmişliğim var.

  • süresini çok uzun bulduğum bir kontratla lakers'a gelmiş oyuncu, hoşgelmiş diyeyim. kendisi sevdiğim bir karakter değil, fakat eskiden bu yana nefretim azalıyor, 2011 yılında wade ile beraber olup da nowitzki ile dalga geçtiklerini sandıklarından sonra aynı nowitzki tarafından tokatlanmaları çok hoşuma gitmişti. ama kendisi o günden bu yana karakter olarak geliştirdi kendini, daha oturaklı bir kişiliği var ki, kendisi miami zamanlarında mario chalmers'ı dövecekti neredeyse (bu arada dövse haklıydı). ama şimdi bakınca jr smith gibi bir insana bile en fazla; "ne yaptın sen?" kıvamında isyan etti.

    neyse konuya dönecek olursak; kendisine olan nefretim azalmaktayken, gönül verdiğim renklere bağlanmasıyla, bunu nötr hale getirdi, lakers'ın başarısı için ter döktüğü sürece desteklerim kendisini, ama sadece bu kadar.

    tekrar kontratın süresine gelirsek, üç yıl ve üzerine bir yıl oyuncu opsiyonu var. kendisi dört sene daha bu düzeyde oynayabilirse, bunu garanti ettiyse şahane, sorun yok. hatta üç sene oynasa da yeterli olur, ama benim şahsi görüşüm en fazla iki yıl daha üst düzeyde kalacağı ve sonra düşüşe geçeceği yönünde.

    kendisinin lakers'a gelmesi, bende arkasının geleceği hissini uyandırıyor, leonard sadece lakers'a gelmek istiyormuş, spurs; leonard ile aralarındaki bağın koptuğunu biliyor, fakat; alabilecekleri en iyi teklifi almaya çalışıyorlar. bunu yapmaları çok normal, ama abartırlar da takastan vazgeçerlerse çok büyük kaybedecekler, çünkü gitmek isteyen adamı tutamazsın. buna en yakın örnek; kyrie irving. çok kötü bir takasla gitti, çünkü gitmeyi kafasına koymuştu. bu durumu leonard'da da görüyorum. gitmeyi kafasına koymuş. lakers'a takaslanmazsa; lakers da lakers diyen bir adama kimsenin bundan sonra çılgın teklifler yapacağını düşünmüyorum. o yüzden benim fikrimce; spurs, leonard'ı ya lakers'a takaslayacak (alabildikleri en iyi teklifle) ya da seneye fa olarak yollayacak. bu arada takasın içeriğinde ingram'ın bulunmasını hiçbir şekilde desteklemiyorum.

    neyse konudan konuya atladım, kendisine lakers formasıyla başarılar diliyorum, o formayı daha önce giymiş oyuncuları izleyerek lakers organizasyonunun ruhunu anlayacağını düşünüyorum.

  • sadece 25-30 dk. farklı zamanlarda izledim, o esnada ismail saymaz "metin külünk konusunda bir şey yapılcak mı?" diye 3 kere sordu, 2sinde diğer gazetecilerin lafını keserek "soruma yanıt alamadım" diyerek bunu yaptı.bak ben daha tamamını izlemedim ara ara toplam 30dk. izlerken yakaladım bunu.

    "sorularında ısrar etmeliydi"..yazılmış ona ithafen yazdım.
    ya ben başka bir program izledim bir kaç dakikalığına yada ekşi sözlüğü "bir şey yazmalıyım, illa birşeylerde ben yazmalıyım" güdüsüyle entry giren yazarlar basmış..

    (bkz: #123723059)

  • kabataşta yarattıkları senaryo için "ya sizin çocuğunuzunu başına gelseydi" diye ajitasyon yapmaya çalışanlara özellikle hatırlatılması gerekir...

    ya sizin çocuğunuzun başına gelseydi...

    mehmet ayvalıtaş, 20 yaşında, istanbul, 2 haziran 2013, gezi parkı’na destek için otoyol kapatıldığı sırada üzerine süren aracın çarpması sonucu öldü. katilleri serbest...

    abdullah cömert, 22 yaşında, antakya, 3 haziran 2013, eylem sırasında başına aldığı darbe sonucu öldü. katilleri serbest...

    mustafa sarı, 27 yaşında, adana, 5 haziran 2o13, polis komiseriydi, eyleme müdahale ederken tedbir alınmamış bir alt geçit inşaatından geçerken düşerek hayatını kaybetti. devletin yoğun baskısı, iş kazası... katilleri hala başımızda, bizi yönetiyor...

    ethem sarısülük, 26 yaşında, ankara, 12 haziran 2013. 1 haziran’da eylem sırasında polis tarafından başından vurularak ağır yaralandı. 12 haziran’da beyin ölümü gerçekleşti. katilleri serbest...

    medeni yıldırım, 18 yaşında, lice, 28 haziran 2013. kayacık köyü’ndeki karakolun yenilenip kalekol yapılmasını protesto eden insanların üstüne askerler tarafından açılan ateşle öldürüldü. katilleri serbest...

    ali ismail korkmaz, 19 yaşında, eskişehir, 10 temmuz 2013. gösterilerin ilk günlerinde sivil giyimli saldırganlar tarafından feci şekilde dövüldü, başına aldığı darbenin etkisiyle beyin kanaması geçirirken yunus emre devlet hastanesi’nde görevli doktorlar tarafından önce polise ifade vermeye gönderildi. 20 saat geciken müdahalenin ardından 1 ay yoğun bakımda kaldıktan sonra hayatını kaybetti. katilleri serbest...

    ahmet atakan, 22 yaşında, antakya. ankara’da odtü ve tuzluçayır’daki protestolara destek vermek için antakya, armutlu’da yapılan eylemde polis tarafından kafasından gaz fişeğiyle vurulup, çatıdan düşerek öldü. katilleri serbest...

    berkin elvan: evinden ekmek almaya çıktığında polis tarafından nişan alınarak atılan gaz kapsülü ile başından yaralandı. hala hastanede, hala uyuyor (263 gündür)... uyanması için hala umutla bekleniyor

    ya sizin çocuğunuzun başına gelseydi...

    maalesef edit: 269. gününde berkin elvanda direnişini bıraktı... bu gün onu uğurlayacağız... içimiz buruk, öfkeli...

  • soru hatali.

    "saate bu kadar para verilir mi?" diye değil,

    "ben bu saate bu kadar para verebilir miyim?" diye soracaksın. onu da buradaki aç köpeklere değil, kendine soracaksın..

  • maçtan önce futbol yorumcularını, sonra maçı, sonra o maçın özetlerini, sonra futbolcuların teknik direktörlerin maç yorumlarını, sonra yine futbol yorumcularını izleyenlerin, ülke ne durumda olursa olsun her haftasonu sıradan bir lig maçının bile en çok entry girilen konu olmasını sağlayanların -derbi maçlara hiç girmiyorum bile- gelip "kadınlar işte böyle boş işlerle uğraşıyor" dediği program.

  • "kampüste mühendisler, kantine dizilmiş oturuyorlar, karşılarinda, işletme okuyan çocuklar kollarında, esmerler, kumrallar, birbirlerini öpüyorlar, dolaşıyorlar. o mühendis aklından geçiriyor 'benim de böyle bir sevgilim olsa, ben de taksam koluma böyle birini 'diyor. 'arkadaş bunlar bize neden bakmıyorlar' diyor, 'bizde niye yok' diyor."