ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
hamza yerlikaya'nın sahte diploma kullanması
-
adamın ünvanları şu;
* cumhurbaşkanı başdanışmanı,
* gençlik ve spor bakan yardımcısı,
* vakıfbank yönetim kurulu başkan yardımcısı
ve bunları ortaokulu diplomasi ile başardı bir de güreşerek. komedi filmi icin böyle bir senaryo yazsak "absürt komedinin de bokunu çıkarmayın" derler.
eğer inandığınız cennet/cehennem varsa çok fena yanacaksiniz benden demesi.
yiğidin harman olduğu yerden geldim'in ingilizcesi
türk insanının felsefeye bakışı
-
en önemli mottosu, "fazla düşünme kafayı yersin" şeklindedir.
bonzai
-
başlığın şükela entry'lerine bakayım dedim; kullananda akıl yokmuş, onlar zaten ölsünmüş, ne de olsa doğal seçilimmiş... siz ne zalim, ne taş kalpli insanlarmışsınız ya. birileri yazmış diğerleri de bu görüşlere alkış tutmuş. "ölsün" diye atıp tuttuğunuz insan lan. sizin gibi nefes alıyor, seviyor, sokakta falan yanınızdan geçiyor.
daha geçende içen 3 kişiye rastladım. anadolu'nun kuş uçmaz kervan geçmez bir yerinden gelmişler. konfeksiyon atölyesinde çalışıyorlarmış. aldıkları para kuş kadar, tahsil yok, yol gösteren yok, mahalle boktan, hayat boktan, hayaller yıkık, tünelin ucu bombok bir yere çıkıyor. tutunacak bir dal, bir çıkış yolu aramışlar ama bulamamışlar. sarıldıkları malzeme bu olmuş. "canını seven bonzai kullanmaz" falan diyorsunuz ya... o adamların öyle sevilecek bir hayatı yok zaten.
sözlükte türlü türlü antidepresanın altına "hayatımın en kötü döneminde karşıma çıkan müthiş ilaç."diye yazmayı biliyorsunuz... o insanların tüm ömrü sizin "hayatımın en kötü dönemi" diye tanımladığınız şekilde geçiyor, belki de daha kötü şekilde... fakat onların karşısına "çıkıveren" antidepresanlar yok çünkü imkan yok, az buçuk imkanı olana ise yol gösteren yok. onların antidepresanı bonzai olmuş.
sözlükte bonzai güzellemesi yapanlara bakmayın. bu malzemeyi bilerek ve tercih ederek kullanan insan sayısı çok çok az. buzdağının görünmeyen kısmını, yaşadığı berbat hayattan bir süreliğine de olsa uzaklaşmak isteyen ama cebinde sadece beş lirası olanlar oluşturuyor. çok bir şey istemiyorum; biraz empati kurun, bu insanları ve onları bu hale getiren sistemi de biraz sorgulayın. neyse saat geç oldu, yatayım. siz de uyumadan önce vicdanınızı üzerinize örtün, yoksa kalbiniz soğuyup taş kesiliyor.
rutkay aziz
-
banka reklamlarında oynadığı için sosyalist olamazmış. he, sosyalizmde banka yok ağaç diplerine gömüyor insanlar paralarını.
(bkz: bank of north dakota)
harry potter
-
her bir halttan kaçış gezegenim. büyülü dünyam.
13 yaşımda, hayatıma ilk girdiğinde beni nasıl etkilediyse ve nasıl sevdiysem şuan 27 yaşımda beni yine aynı şekilde etkiliyor harry potter’ın dünyasının içindeki herşey. büyüler, süpürgeler, iksirler, sihirli yaratıklar ve pek tabii hogwarts'ın içinde kaybolmayı çok seviyorum. ne zaman kaçmak istediğim bi konu olsa kitaplardan birini elime alır gömülürüm. bayılıyorum.
köpektaparların linç etmeye çalıştığı esnaf
-
ülkenin hayvanseveri bile salak olur mu ya. haklı olan esnaftır iyi bile dayanmıştır.
cem uzan denince akla gelenler
-
mazot 1 tl olacak. inan türkiyem.
ufacık ülkesin sen daha ordun bile yok
-
başbakan yardımcısı tuğrul türkeş'in lüksemburg'a verdiği ayar cümlesi.
devleti yönetenlerin dünyaya bakışını anlamak için güzel bir örnek. bu tip insanlar 14 yıldır ülkeyi yönetmektedir.
[http://t24.com.tr/…lkesin-sen-ordun-bile-yok,329550 http://t24.com.tr/…facik-ulkesin-sen-ordun-bile-yok]
beşiktaş e-spor kulübü
-
maclarinin stream'lerine baglanip "kartal kill kill kill" yazmak icin sabirsizlaniyorum.