hesabın var mı? giriş yap

  • tanrı uludur = allahü ekber.

    hah arapça öğren illa anlamlı ibadet etmek istiyorsan diyebilirsin ama olmuyor öyle işte.

    mesela god is great derken de anlamını biliyorum ama “tanrı uludur” derken ki gibi olmuyor. çok basit bi sebebi var aq çünkü türk'üm ben, anadilim türkçe. ha “allahü ekber” demişim ha “god is great” demişim ikisi de uzak ve duygusuz gelir bana.

    maliki yevmid din ne mesela. insan ibadet ederken anlamlı ibadet etmek istemez mi, robot musun sen ezbere iş yapacaksın.

    bi gün yine bu topraklarda türkçe ezanlar okunması dileğiyle.

    edit: ayet düzeltildi.

  • yakın zamanda geberip gidecekler, hala ülkenin geleceği ile ilgili çıkıp konuşuyorlar ya.
    şurada 3-5 senen kalmış , belki de daha az. ülkenin gelecek 50-100 yılı ile ilgili kararları sen alamazsın ya. almamalısın.
    bak oğuzhan vardı bitane, o da çıkıp biseyler yapacaktı.
    küt gitti.
    sen de gidecen.
    az rahat bırakın ya, az gidin torun sevin ya.
    nedir bu dinazorlardan çektiğimiz ben anlamadım artık.

  • gerizekalı bir öğrenci(?)nin eğlenerek çektiği, benimse onların adına utanarak izlediğim görüntülerdir. bu görüntülere yabancı değilim ama hiçbir öğretmenin bu kadar da sabırlı olduğunu görmemiştim, helal olsun.

  • tır durdu ya la... tır durdu... uzun araç durdu.
    durabiliyorlar demek ki. türkiye'de göremiyoruz ama duruyor demek ki.

  • bugün izlenmelidir. çünkü black mamba basketbola aslında bugün veda etti.

    "sevgili basketbol,

    babamın çoraplarını top haline getirip atmaya başladığımdan beri tek bir gerçek olduğunu biliyorum; sana aşık olduğumu. bu öyle derin bir aşk ki; aklım bedenimden, ruhum ve duygularıma kadar her şeyimi sana verdim. sana sırılsıklam aşık olan 6 yaşındaki bir çocuk olarak asla tünelin sonunda görmedim kendimi. her zaman bir çıkış yolu buluyordum kendime. ve bu yüzden koştum. hiçbir sahada basılmadık yer bırakmadım. ve her topa sahip olmak için çabaladım. sen azmimi istedin, ben sana kalbimi verdim. çünkü daima daha fazlasını geri verdin. kan ter içinde oynadım bu oyunu. mücadele beni çağırdığı için değil, sen beni çağırdığın için. senin için her şeyi yaptım, çünkü biri senin bana yaşadığımı hissettirdiğin gibi hissettiriyorsa yapman gereken budur. 6 yaşındaki bir çocuğa ''laker'' hayalini verdin. ve her zaman bunun için seveceğim seni. ama seni takıntılı bir şekilde sevemem artık. sadece bu sezona yetecek kadar gücüm kaldı. kalbim hızlı çarpışları kaldırabilir, zihnim hala zorluklarla başedebilir; ama bedenim elveda zamanının geldiğini biliyor. ve bu sorun değil. seni bırakmaya hazırım. sadece geri kalan zamanımızın tadını çıkarabilmemiz için bunu bilmeni istiyorum; iyisi ile kötüsü ile, neyimiz varsa birbirimize verdik. ve şimdi ikimiz de biliyoruz; bundan sonra ne yaparsam yapayım, her zaman top haline getirilmiş çorapları köşedeki çöp kutusuna atan çocuk olacağım. son beş saniye, top ellerimde... 5...4...3...2...1...

    seni her zaman seveceğim.

    kobe"