ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
aşı yaptırmaya mecbur değilim hareketi
-
türkiye'nin son yıllara kadar iyi kötü oturmuş bir aşı politikası vardı, hala da var bir şekilde. bu ülke önlenebilir birçok hastalığı aşı ile bitirmiş, bir çoğunun da etkisini ya da vaka sayısını azaltmıştı. hatta bazı hastalıkların vaka sayısı 0 olduğu için aşı takviminden bile çıkarıldı.
sonra bir gün türkiye'ye, aşı politikası ve takibi olmayan komşusu suriye'den mülteci akını yaşandı. bu kontrolsüz girişler yüzünden, ülke on yıllar önce bitirdiği ve yıllardır vaka görmediği hastalıkları tekrar görmeye başladı, bazı hastalıkların görülme sıklığı olağanüstü oranlarda arttı.
aşı yaptırmamayı savunan zihniyet ve hareketlere bu açıdan bakmak daha sağlıklı olacaktır. çünkü aşı yapmak ile yapmamak arasındaki fark türkiye ile suriye gibidir aslında biraz. laiklik gibi, değerini kaybedince anlarsınız.
5 eylül 2010 türkiye fransa basketbol maçı
-
fransa da yunanistan gibi abd ile kar$ila$mamayi garantiledi bu mac sonucunda. tebrik ediyoruz.
30 eylül 2014 abd genelkurmay başkanının istifası
-
"lanet olsun ahbap işte silahım ve rozetim, bu işi kendi yöntemlerimle halledeceğim" demiş olması muhtemel istifa.
trump'ın macron'a bilezik gibi geçirdiği tweeti
sezen aksu şarkılarında geçen acımasız sözler
korcan cinemre
-
arada kaynamış ama şöyle bir spontane vecizeye imza atmış, sayısalcı olduğunu düşündüğüm genç;
genç: hatalarla dolu benim hayatım zaten, o yüzden buradayım.
kız: biraz doğru yapmaya çalışsaymış.
genç: eğer ortak "noktalar" bulsaydık onlardan "doğrular çizebilirdik" ve onlara göre yaşayabilirdik.
barcelona'nın sekiz gol yemesi için ne dediler
-
ahmet hakan: "turk futbolunun geldigi hal icin endiselenmeli miyim?"
b. albayrak: "sunu sorayim. bayern'le mi oynuyorsunuz? bayern'le isiniz var mi?"
yaran inci sözlük entry'leri
-
başlık: piçler o kadar zenginim ki
entry:
klimamız var,
arabamız var,
ev bize ait 2 katli bahçeli,
didimde yazlığımız var,
arsa var,
kirada ev var,
kirada dükkan var,
d smart var,
digitürk var. varda var aq
ama sağlık? sağlık var mı onu bi sorun.
tüm bunlara sahibiz ama bunların keyfini sürecek, hayatın tadını çıkaracak, dünyanın binbir türlü nimetinin tadına varmamızı sağlayacak sağlığımız var mı?
işte hayatın acı gerçeği dostlar; sağlığımızda var amk. *
akabinde @1'e övgü dolu sözler.
2 yıl sonra gelen edit: lan favorilenen entrylerime girmiş ahaha bari linki de koyalım.
http://inci.sozlukspot.com/…er-o-kadar-zenginim-ki/
iranlı messi
-
ahhhaha, videonun başında siyah tişörtlü esmer çocuğu messiye benzetmişler ve messi ile fotoğraf çekiliyor zannettim. sonra messi farsça konuşmaya başladı. tövbe bismillah. alla alla...
babalara çocuk yetiştirme tavsiyeleri
-
babamı izleyin, sonra ne yapıyorsa tam tersini yapın. çocuk yetiştiriyorum diye acur yetiştirmiş adam yanlışlıkla, halime bak amk.
eşin eski sevgilisini işten çıkarmak
-
sadece elini mi tutmuş? başka ne tutmuş olabilir? bunu kendine bir sor.
hiç konuşmadan oturan çift
-
bir defasında yağmur yağıyordu. canım onu seyretmek istemişti. koltuğu ite kaka pencerenin önüne uzatıp ışıkları kapattım, perdeleri açıp oturdum seyretmeye başladım. sevgilim öbür odada bir şeyler yapıyordu, biraz sonra o da geldi. n'aptın naapıyosun falan demedi hiç. geldi yanıma oturdu. sabaha kadar, belki 4-5 saat tek kelime etmeden orada oturup yağmuru seyrettik. o ilişkiye dair en mutlu olduğum anlardan biri o.
bir başka günse yine o koltukta oturmuş dışarıyı izliyordum, o da içeride telefonla konuşuyordu. konuşması bitince geldi, o konuşmaya dair bi şeyler söyledi. oradan konu konuyu açtı, çocukluk arkadaşlarından komplo teorilerine, avrupa göçmen politikasından hooke newton kavgasına kadar non stop konuşup durduk belki 7-8 saat. izleyelim diye seçtiğimiz film ilk sahnesinde pause'da kaldı öyle. güneş doğunca kapatıp yattık.
bir başka gün bi restorandaydık. hararetli hararetli bi şeyden konuşuyorduk. bi onun bi benim telefonum çalıp duruyordu, ikimiz de reddedip reddedip duruyorduk. sonunda yeter ama diyerek telefonları sessize aldık. konuştuğumuz şey bitince de açmadık, susuşup tek kelime etmeden biralarımızı içerek uzun uzun daha oturduk öyle denizi seyrederek.
bi başka gün tek başımaydım. çok güzel göründüğü için ona göndermek üzere ayın fotoğrafını çekmeye çalışırken ondan bana ayın fotoğrafı gelmişti. beraber bile oturmuyorduk. 3200 km mesafedeydik.
bir başka gün ayrılmaktan konuşuyorduk. aslında o konuşuyordu, ben ötelere bakıp susuyordum.
başka bir gün yine ayrılmaktan konuşuyorduk. aslında ben konuşuyordum, o ötelere bakıp susuyordu.
sonra ayrıldık. artık ne konuşuyor ne susuyoruz.
acıklı gibi tınladı da, değil. doğal döngüsünü tamamlamış eski güzel bi ilişki işte…
diyeceğim, ister sus ister konuş ister halay çek.. yan yana bile olma hatta. olay ne yaptığında değil çünkü, o an birlikte aynı “an”da olup olmamakta.
rain man
-
bir çok film, kitap tarafından gönderme yapılan filmdir. efsaneler arasındadır. güldürür, eğlendirir, hüzünlendirir. ayrıca dustin hoffman'ın ne kadar büyük bir oyuncu olduğunun en büyük kanıtıdır.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
"gevşeklik, ümit besen'in eski sevgilisine nikah şahitliği yapmasıyla başladı. "